(8). KÜÇÜK BAYAN

193 3 5
                                    


'KENDİMİ TANIYAMIYORUM, BEN KİMİM?,NEYİN NESİYİM?,BEN NASIL BİRİYDİM?,BU KADAR SORU İSARETİ BENI GERÇEKTEN YORUYOR.'

***
Yetimhanenin tam karşısında durduğum an derin bir iç çektim, burayı özleyeceğim aklıma bile gelmezdi, candan tam karşımda durunca benim dalgınlığım yok oldu beraber ilerledik, buradaki herkesi çok özlemişim, bekçi ali abi, odamızda ki kızlar, hatta ve hatta şımarık fundayı bile özledim.

Yok yok abartmayayım onu özlemedim.

"Özlemişi gibisin" candan sırıtarak yetimhanede gözlerini ayırmadan yürüyordu. "Hayır özlemedim" son derece ciddi görünümüne büründüm, özledim ama özlememiş gibi davrandım.

İçeriye girince yanıma Süreyya geldi, fazlasıyla mutlu ve heyecanlıydı, "Neslihan anne seni bekliyor" Kafamı sallayıp müdüre hanımın odasına ilerledim.

Neslihan hanım buradaki herkesin annesiydi ama benim değil, herkes ona anne diye hitap eder ama ben Neslihan hanım derim,çünkü o benim annem değil.

Benim bir annem vardı o da beni sevmeyen, beni görmeyen, beni hilmeyen bir kadındı, Neslihan hanım çok farklı, o beni sever, beni tanır.

Korkuyorum, ya ona anne dersem o da annem gibi olursa.

Neslihan hanım ile uzun uzun konuştuk, hatta okulu bırakacağım bile söyledim, ne kadar ısrar etsede ben kararımdan dönmedim, iyileştikten sonra kızlarla çalışıp para biriktirmeye başlayacağım, sonra zaten seneye yetimhaneden çıkmamız gerekecek, ev tutup yaşayacağız,  şu anlık plan bu, Neslihan hanımın dediğine göre Süreyya ve candan da okulu bırakmış ama gülcenin babası gülcenin bırakmasına izin vermemiş.

Kendi odama dönüp hasret gidereceğim, sonra ise sırtımı pansuman yaparım.

...

Biraz nefes almak için sahilde yürüyordum ama bacaklarım uyuyunca oturmak istedim, bir banka oturup etrafa baktım, bugün insanlar azdı burda, hava düne göre daha güzeldi, üstüme aldığı  montu çıkartıp yanıma bıraktım, kahverengi bir hırka, beyaz bir kazak ve kahverengi bol kumaş pantolon giymiştim.

Bugünün havası çok güzeldi ama bana zehir gibiydi, aldığım nefese kadar yorgunluk hissediyorum, bedenime dokunan o canı herif yüzünden hayatım berbat dercesine değişti, sadece o yaptı bunu.

Allah onun belasını versin!

Daha dün bu saatlerde ölülerle doğum günü partisi yapıyordum, dudaklarımın kenarı kıvırdı, amma kötü 10 gün geçirdim.

...

"Oğlum Meriç iki saattir diyorum sana kız oradaki "  Kafamı çevirince beni işaret eden adamı gördüm.

"Tamam bir soralım"  yanındaki adam kafasını sallayınca ikiside karşımda durdu,  onlardan korkmadım çünkü ikisininde sakalları yoktu.

"İyi günler, siz sevra yani alkım sorkun musunuz?" Kafamı sallayarak onayladığımda ikiside sanki altın bulmuş gibi mutlu oldular.

"Ben meriç" Bana elini uzatan genç, kumral saçlı,  saçları çok kısa olan, masmavi gözleri denizi andıran,  hafif kilolu, kısa boylu, sakalsız, çene hatları yok dercesine olmayan biriydi, bana uzattığı eline öylece baktım.

168 SAAT İŞKENCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin