Koridorda usul usul yürürken Zayn'in odasına girmek için bahane arıyordum. Nasıl olduğunu merak ediyorum ve bu bile bir sebepken yanına gitmekten utanıyordum.
Aylakların yanına inmeden önce kurduğu cümleler bünyemde inanılmaz bir etki bırakmıştı. Ona bir sebep vermemi istemişti. Geri dönmek için, ölmemek için...Bunlar sadece bana mı özeldi? Emin değilim.
Titrek bir nefes bırakarak sonunda kapının önüne geçtim ve duymasının imkansız olduğu bir kaç hafif vuruş bıraktım. İçeri çağıran herhangi bir ses yoktu. Bunu es geçerek kapıyı tedirgin bir şekilde açtım. Arkası dönük bir şekilde yatakta uzanıyordu. Muhtemelen uyuyordu.
Emin olmak için "Uyuyor musun?" diye sordum. Yine cevap yoktu.
Onu yalnız bırakmam gerektiğini biliyordum fakat içimdeki dürtü burada kalmamı söylüyordu. Tüm mantığımı bir kenara bırakarak usulca yatağın kenarına oturdum.
Yorgun görünüyordu ki bu oldukça normaldi. Her ne kadar yukarıdan ona destek olsakta onlarca aylağı tek başına ikili mücadeleyle öldürmüştü.
Bir süre onu incelemeye devam ettim. İlk defa böyle bir an yaşanıyordu. Uyumayı sevmezdi ve o...uyurken çok masumdu. Yüzümde aptal bir tebessüm oluştuğunda ne yaptığımı sorgulamaya başladım. Yanımıza geldiğinde zaten iyi olduğundan emin olmuştum. Neden tekrar onu merak edip buraya gelmiştim ki? Kafamı belli belirsiz sallayarak yataktan kalktım.
"Gidiyor musun?"
Arkamı döndüğümde bakışları üzerimdeydi.
"Evet. Şey. Sadece seni merak etmiştim."
"İyiyim." dedi yatakta doğrulurken.
"Yorgunsun. Biraz daha dinlen. Bende zaten gidiyordum."
"Gerek yok. İyiyim."
Hala ayakta dikilmeye devam ederken "Gelsene." dedi ve yatakta kenara kaydı. Bu hareketine şaşırdığımı belli etmeden yatağa geri döndüm.
"Sen nasılsın?" diye sordu.
"İyiyim. Oldukça iyiyim."
Hala hayatta olduğun için mutlu hissediyorum.
Yeniden onu incelemeye başladım. Temiz görünüyordu. Yukarı çıktığında yaralanıp yaralanmadığını kontrol etmiştik. Fakat yine de içimdeki kötü düşünceleri engelleyemiyordum.
Ne düşündüğümü anlamış olacak ki "Yaralanmadım." dedi.
"Biliyorum." diye mırıldandım.
"Sana bir söz vermiştim. Bak sapasağlam buradayım, yanındayım."
Gülümsedim. "Teşekkür ederim."
"Taylor ile atış çalıştığını bilmiyordum." dedim, aniden. Günlerdir onların beraber ne yaptıklarını merak ediyordum ve sonunda öğrenmiştim. Kafamda kurduğum senaryolardan biri olmadığı için mutluydum.
"Kimse bilmiyordu."
"Bu gün sen aşağıdayken bize yardım etti. Üstelik oldukça iyiydi."
"Fabrikaya geldiğimiz gün, benden rica etmişti. Saldırılardan sonra kendini çok yetersiz hissediyormuş ve kardeşini korumak istediğini söylemişti. Bende ona yardım edeceğime dair söz verdim. İşe yaramış."
"Fazlasıyla..." dedim parmaklarımla oynarken.
"Farklı bir şey düşündün değil mi?"
Ellerimdeki bakışlarımı one çevirdiğimde yüzünde alay dolu bir ifade vardı. "Nasıl? Ne gibi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the walkers •zm
FanfictionDünya'nın sonunda, yeni bir dünya için. @besameoldlover #zombies 290323