Bir önceki bölüm fikirlerinizi paylaşmanızı istemiştim.İstekleriniz zaten birbirine benziyor ve benimde isteklerime benzediği için sevindim.Hepinize teker teker teşekkür ederim ve hikayeye ekleyeceğimi belirtmek isterim.Yorumlarınızı esirgemeyinnn.İyi okumalarr🤍
======================================
Kalbim hızla atarken evimizin önünde arabadan indim.Daha doğrusu indik.Cenk ve ben...
Sevgili olmamızın üstünden 8 ay geçmişti ve neredeyse 9.aya girecektik.Bir bebeğin anne karnında 9 ay geliştiği gibi 9 ay sevgimizi geliştirdik besledik.Bu arada çok kavgamız olmamıştı ikimizde mutluyduk.
Geçmiş zaman ekleriyle konuşuyorum çünkü galiba artık ilk kavgamızı etmemizin zamanı gelmişti.
Benimde bu yüzden kalbim hızlı atıyordu sanırım.Belirsizlikten bahsetmiştim öncelerde.Belirsizlik yorar demiştim.Hala arkasıdayım.
Çünkü bilmiyorum Cenk'le kavga mı edicez yoksa iki medeni insan gibi konuşacak mıyız bilmiyorum...
Ama ihtimal verebiliyorum.Ki ihtimaller kavga edeceğimiz yolunda maalesef.Çünkü Cenk haksız.Ve haksız yere tavır takınması hoş değil.Bunu bilmesi ve anlaması lazım.Ki kolay kolay anlayacak gibi de durmuyor.
Ama korktuğum şey şu ki ya hiç bir zaman anlamazsa?
Vücudumu silkeleyip şimdilik düşüncelerimin üstünü ince bir çarşafla örtüyorum.
"Sağol abi görüşürüz."
Arkadaşlara bir selam verdikten sonra sıra sessiz bir şekilde eve girmeye gelir.Bu evrede insanın düşünceleri tekrar yoğunlaşır.
Ardından eve girilir,derin nefes verilir ya da oflanır sonrasında ise tripli olan kişi oturur ve hiç bir şey olmamış gibi davranmaya çalışır.Cevap bekleyen karşı cins ayakta dimdirekt sorularının cevabının olduğu kişiye bakar.Ki o kişi ben oluyorum...
İkinci evre konuya giriş.
"Cenk..."
Kafasını sana çevirir ama bir şey demez.Sana bırakır her şeyi.Senin konuya girişine göre her şey belirlenir.Ya yumuşak girip sakin başlayacaksın ya da atarlı girip sert başlayacaksın.Ki ben şuan asla atarlıyı tercih etmiyorum.Çünkü biliyorum ki Cenk sinirli ve eğer sinirle ağzından kötü şeyler çıkarsa saçma sebepten kesinlikle ayrılabiliriz...
"Sevgilim."
Yavaşça yanına yaklaşır oturursun.
"Anlat derdini.Biz çocuk değiliz.Dertlerimizi yetişkinler gibi çözebiliriz diye düşünüyorum hım?"
Şirinlik yapmaya yumuşatmaya çalışmak üçüncü evre.Hala bir şey demez.Diyecek bir şeyi yoktur aslında.Sinir ya da kıskançlık duygusu hiç bir zaman anlatılamaz çünkü.
"Farkındayım kötü hissetmiş olabilirsin bende hissettim çünkü.Emre abi klibi anlattığında çok yakınlaşacağımızı felan sanmış olabilirsin ama düşün.Senin benden daha çok şarkın var ve dolaylı olarak daha çok klibin var aşkım.Çoğunda kızlar oynuyor zaten.Ama sen onlarla bir yakınlık bir duygu hissediyor musun?"
Cevap vermemesi ve gözünü kaçırması ya seni anlaması anlamına gelir ya da anlamaması...
"Cansu hiç bunlar yaşanmamış gibi mi davransak.Haklısın başta boşa yükseldim.Sende kafana takmışsın belliki.Gerek yok ama bu konuşmaya gerçekten."
Aslında çok uzatmamasına sevindim.Çünkü pişman gibi duruyor.Cidden kafama taktığımı anlamış yani hiç yoktan öyle değil mi?
"Tamam ama eskiye mi dönsen artık?Madem bir sıkıntı yok boşuna fazla tepki gösterdiğinin farkındasın neden eski samimiyetin yok?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masal Gibi ● Semicenk
Ficção Geral(Masal gibi kördüğüm bu halim, Çözülmez bin defa da yaksan. Şöyle bi baksan,canımı yaksan.) Bu sözleriz biz onunla. Masal gibiyiz işte kısaca. Bir kördüğümüz çözülmeyiz artık bin defa da yaksak. Bir bakışla yandı kıvılcım. Canımızı yakan bi ateş olu...