Bedenim tir tir titremeye başlamıştı. Gözlerim dolmuş neredeyse ağlayacaktım. Etrafta yeni yeni fark ettiğim geçmişe ait şeyler vardı. Tabelalar, arabalar, insanların üzerindeki kıyafetler bile...
Kaza yaparken duyduğum gibi bir korna sesi duydum, a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen; Aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin."
Cemal Süreya.
*
"Yine mi?"
Bir iç çekip pencereye doğru ilerleyen Suna'yı izledim. Perdeyi kenara iterek aşağıya baktı. Hemen yanına geçtim. Aşağıya bakmamla kahkaha atmam bir oldu.
Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Sabahtan yağmaya başlayan yağmur kimsenin başını pencereden çıkartmasına izin vermemişti. Görünüşe göre Alparslan hariç. Çünkü bırakın pencereden dışarı bakmayı adam, deli gibi yağan yağmurun altında hiç etkilenmemiş gibi duruyordu.
Onun bu azmine hayrandım.
Daha bir gün geçmişti ve tekrardan kapıya dayanmıştı. Bu sefer hangi şarkıyı çalacak diye düşünürken tanıdık bir melodi kulaklarımı doldurdu. Yine Sezen Aksu'dan Bir Zamanlar Deli Gönlüm şarkısıydı bu.
Gülümsemem karşıdan gelen adamla duraksadı. Ardından usul usul kayboldu. Onun boynu bükük, omuzları düşmüş hali göğüs kafesime taş basıyordu.
Beni gördüğü gibi yürümeyi bıraktı. Sanki oradan gözlerimin ardını görebiliyormuş gibi bakıyordu bana. Çok şey anlatıyordu bakışları. Yağmurun altında öylece durup ıslanırken yüreğimi dağlıyordu.
Pencerenin önünden ayrıldım.
Şarkı çalmaya devam etti.
Bir deli rüzgar savurdu beni böyle
Umutlu tutsak benim, altın kafeste
İster güneş ol yak beni
Yağmurum ol ağlat beni
Zincirleri yüreğimin artık sende
Şarkının sözlerinde kaybolurken bir yandan da Kenan'ı düşlüyordum. Ondan hoşlanıyordum. Kahretsin, ondan çok hoşlanıyordum! Bu hislerimin ne zaman baş gösterdiğini bilmiyordum ama bunu görmezden gelmek gittikçe zorlaşıyordu. Özellik de hala buradayken. Kendi zamanıma dönmeden hislerimden kurtulmanın imkânı yoktu. O bana böylesine derin bakarken olmazdı.