Bölüm 17 - Yeni İş Yeni Aşk

1.8K 170 53
                                    


"Uzaktan sevmediyseniz birini, hiç sevdim demeyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Uzaktan sevmediyseniz birini, hiç sevdim demeyin."

Cemal Süreyya. 

*

Hayattaki en büyük eğlencem kitapların arasında kaybolmaktı. Bambaşka dünyalara konuk olup farklı maceralara atılıp farklı aşklara şahit olmak... Kenan'ın kollarından önce huzuru burada bulurdum.

Şimdi ise tozlu rafların arasındaki binlerce kitapla kendimi altın madenine düşmüş gibi hissediyordum. Adımımı attığı her yerde paha biçilmez eserler duruyordu. Parmaklarımın ucunu kitapların sert yüzeylerinde gezdirdim. İçlerinden bir tanesini elime alarak okumaya başladım.

"Ben aşk nedir bilmem."

Başımı kaldırarak bu içli sesin sahibine baktım. Cengiz yerden tavana kadar olan kitaplığın rafına yaslanmış bana bakıyordu.

"Eski kafalıyım. Bir seni bilirim. Bir de adın geçince sıkışan kalbimi."

"Atilla İlhan." Dedim gülümseyerek.

"Okudun mu hiç?"

"Çoğu kez." Kitabı kapatarak yerine bıraktım. "Şiirleri çok severim. Çok fazla türde kitap okudum ama dönüp dolaşıp geldiğim yer yine romantizm."

"Seni yargılamıyorum." Adımlarını tam önümde durdurdu. Uzun boyunun yettiği kadar yukarıya uzanarak bana bir kitap uzattı. "Ben de aynı durumdan mustaribim."

Bakışlarımı kitabın kapağına çevirerek başlığı okudum. Kürk Mantolu Madonna. Okumaya ilk başladığım zamanlarda okumuş ve neredeyse hayran olmuştum. Başrolün, bir tabloya daha doğrusu bir kadının tablosuna âşık olduğu bir hikâyeydi.

"Sende kalsın." Dedi.

"Teşekkür ederim."

Az daha buraya neden geldiğimi unutacaktım. "Bilim kurgu kitapları var mı?" diye sordum. Sol taraftaki kitaplığı işaret etti.

"Hepsi bilim kurgu." Dedi. "Ben seni yalnız bırakayım da rahat rahat oku."

"Cengiz?" dedim, arkasını dönmüş gidecekken. Durup bana baktı.

Ona doğru yaklaşarak sordum. "Siz Kenan'la ne zamandan beri arkadaşsınız?"

"Beraber büyüdük biz. Arkadaş değil, kardeşiz." Dedi, bir saniye bile beklemeden. Sesi az öncekinden daha tok ve ciddiydi.

"Doğru, bende ki soru... Sadece- Kenan'la birlikte olmamıza pek sevinmemiş gibisin." Dedim, geveleyerek. Cengiz'in ifadesi hızla düşünce yaptığım patavatsızlığı hemen anladım. "Ben de saçmalıyorum işte. Kurusa bakma lütfen."

"Sevinmedim."

Ne beklediğimi bilmiyordum ama bunu söyleyeceğini kesinlikle beklemiyordum.

"Bak, haklısın. Sonuçta kardeşim dediğin adam benim yüzümden vuruldu. Bana kızgınsan bile sana darılmam." Bir iç çektim. "Ben Kenan'ı seviyorum, Cengiz. Zaten onu sevmeseydim birlikte olma isteğini kabul etmezdim. Sadece ona zarar vermek istemediğimi bil yeter. Ona asla zarar vermem."

FARKLI ZAMANLARA AİDİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin