Hiçkimse kötü olarak doğmuyor,yaşadılarımız bizi kötü ediyor.
Ağır halterleri kaldırırken alnımdan akan terleri umursamıyordum.Burası benim en sevdiğim ve stresli olduğum zamanlarda geldiyim mekandı.Spor salonu.
Burası sinirlerimi yatışdırıyor ve beni iyi ediyordu.Kulağımdakı siyah kablosuz kulaklıkla bütün konsantremi üzerimdeki bu ağır demire vermişdim.
Çok terlemişdim hatta o kadar ki,saç uçlarımdan ter damlaları alnıma ve ordan siyah atletime akıp onu ıslatıyordu.Ayağımda siyah spor ayakkabılarım ve altımda siyah,bol bi spor şortum vardı.Ağır demirleri kaldırırken başımın üstünde uzunboylu,incebelli,uzun sarı saçları olan bir kız durdu.
Bana gülümseyerek bakıyordu ancak bu gülümseme samimiyyetden çok uzaktı daha çok sinsiceydi.Elinde küçük bir havlu vardı ve gözlerini bana dikmiş bakıyordu.Yavaşca demiri yere bırakdım ve yatdığım yerden kalkıp,gitmeye hazırlanıyordum ki önümü kesdi.
Elindeki küçük havluyu bana uzatırken,hala gözlerimin içine bakıyordu.Onu yok saydım ve çantamı koyduğum masaya yaklaşıp,ordan kendi havlum ve suyumu çıkardım.
Terimi kendi havlumla silerken,soğuk sudan içiyordum.Tekrar bana yaklaşdı ve bu sefer elinde telefon vardı.Hiçbirşey demeden telefonu masanın üstüne bıraktı.
Bunun anlamını biliyordum,numaramı istiyordu.
Önce telefona daha sonra ona gözucuyla bakdım ve alayla gülüp "Tipim değilsin" dedim.
Tekrar gitmeye yeltendim ve bu sefer de eliyle kolumu kavradı,artık gerçekten sinirlenmeğe başlamışdım.Bu kadar gurursuz olmak zorundamıydı?Onu istemeyen bir erkeğe kendini zorla beğendirmeye çalışıyordu.
Ona tekrar bıkmış ve sinirli bir yüz ifadesiyle baktım.
"Ne istiyorsun?"
Sorduğumda bana dahadayaklaşdı ve kollarını boynuma dolayarak,dibime kadar girdi.
"Bilmek istiyorum"
Kaşlarımı çatarak "Neyi?" sordum ve başını boynumayaklaşdırarak öpdü.
"Tipini" söyledğinde alayla güldüm."Senin tipin nasıl biri?Ne tür kadınlardan hoşlanırsın bilmek istiyorum"
Bu son sözlerinden sonra sabr kasem doldu ve ellerimle kollarını kavrayıp boynumdan çekdim.Onu kendimden uzaklaşdırarak sinirle bakdım ama sesim alaycı çıkıyordu.
"Şahsi bilgilerimi paylaşmağı sevmem ve son olarak bil diye söylüyorum çünki sen hiçbir türlü tipim değilsin" dedikden sonra çantamı alıp arkaya,duş kabinlerinin olduğu yere gitdim.
Benim tipim değildi ve ondan etkilenmiyordum.Neden hala inat ediyordu anlamıyordum.Aslında tipim nasıl biriydi onu kendim bile bilmiyordum.
Nasıl kadınlardan hoşlanırım?
Ne tür kadınlardan etkilenirim?
Ben bile bilmiyordum.
Aslında bazen bana öyle geliyordu ki ben kadınlardan hoşlanmıyorum.Onlar ilgi odağım değil.Hayır,gay değildim sadece şimdiye kadar gördüğüm hiçbir kadın dikkatimi çekmemişdi.
Ben sert adımlarla duş kabinlerine doğru giderken,arkamda bana ağzı açık bir şekilde bakan kızları takmıyordum bile.Hepsi bana deli oluyordu,evet bunu daha önce hiç itiraf etmemişdim ama kötü sayılmazdım hatta etrafımdakılardan daha mükemmeldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ KATİL
Humor"O bana anlam veremediyim bir şekilde bakıyordu, bende ona daha doğrusu kömür gibi simsiyah gözlerine bakıyordum."