14.Ümit

20 3 1
                                    

"Kan,daha çok kan vardı.Acı,o daha çok acı çekiyordu ve ben canava dönüşüyordum."

Sinir.Öfke.Nefret.

Bu duygular bir insanı mahvedicek kadar iğrenç ve korkunç'du.Birine karşı olan sinirin ve ya öfken senin ya sonunu getirirdi,ya da seni yavaş-yavaş yok eder ve tüketirdi.
Nefret'se o kişiden soğuman ve onu hayatından uzaklaşdırmana sebep olurdu.

Bu iki duygu doğru karalar vermeni ve hayatını düzgün bir şekilde yaşamanı enelleyen iki en önemli his'di.Bu his'i ilk defa tüm kalbimle ve bedenimle ailemi kaybetdiğimde yaşamışdım.Babamı kaybetmek
vücudumun kığılcımlanmasına sebep
olmuşdu ve annemin ölümüyle de
tüm bedenim yanmaya başlamışdı.

Geceler uyuduğumda,sabahlar uyandığımda,her saniye bile nefes
aldığında bu üç his'i kendimle taşıdım ben.

Sinir.Öfke.Nefret.

Onlarla yatdım,onlarla kalkdım.Daha sonra birgün bu hislerden doğan birşey yaptım.İntikam aldım.Babamın katilini,ailemi mahv eden o iğrenç adamı öldürdüm ve nihayet derin bir nefes aldım.O günden sonra her ne kadar sinirlensemde,bedenim öyle yanmamış,alevlenmemişdi ancak bu gün hiss ediyordum.

Sinirden ve öfkeden nasıl titrediğimi,nefretle ve intikamla nasıl yanıp-tutuşduğumu hiss ediyordum.

O yoktu,Kahverenkli gözlü kız yoktu ve ben nerede olduğunu,nasıl olduğunu bile bilmiyordum.Sonuncu kez ona lakap koyduğum içün bana içi su dolu bir balon fırlatmış ve benimle eğlenmişdi.Gülüyordu,gülüşü dudaklarımdan gitmiyordu.

Parlayan gözleri,yağmur kokusu,uçuşan saçları ve en önemlisi
kahveyi tonda olan gözleri.

Ama şimdi bunların hiçbirisi yoktu.Alışdırmışdı,beni o küçücük boyuyla bütün varlığına alışdırmış ve ortadan yok oldukdan sonra sanki bütün dünya gitmiş gibi his etdirmişdi.

Bu çok iğrenç ve çaresiz bir hisdi.Sanki her an deli gibi heryeri yumruklaya ve ya dağıta bilirdim.Onunla bu zaman içinde ne olmuşduk ki böyle deliriyordum?

Bu endişelenmekden daha önde,ireli bir hisdi.Onu benden aldıkları için öfekiliydim.Burda yabancıydı ve kimseyi tanımıyordu.O adamlar ona zarar vere bilir,dokuna ve canını yaka bilirdi.Bu aklıma gelince bile deli olucakmış gibi oluyordum.Olivia onunlaydı ve onu koruya bilirdi ama buruk ayağı yüzünden oda biryere kadar birşey yapa bilirdi.

Parkda'kı çocuk ağlayarak üç kişinin onu alıp zorla bir yere götürmek istediklerini söylediğinde artık herşeyi anlamışdım.Bu basit bir kaçırma operasyonu değildi.Bunu yapanlar ya çocuk pazarlığı yapan kanıbozuk şerefsizlerdi ya da içinde binlerle karanlık işin olduğu işlerden biri.

Eğer sadece çocuk pazarlığı'ysa Kahverenkli gözlü kız ve Olivia'nın bir şansı ola bilirdi,aksi takdirde ikinci ihtimali düşünmek bile istemiyordum.Onları iğrenç istekleri için kullana bilir,sata ve ya dokuna bilirdiler.Birinin ona dokunma düşüncesi aklıma kanlı ve şiddetli senaryolar gelmesine sebep oluyordu.

Ona dokunan parmakları kırardım,ona değen nefesleri keserdim.

Sanki daha çok düşündükçe beynimin içinden kan kokusu geliyordu ve ben bunu istesem de durduramıyordum.
Daha yeni iyleşiyordu ve bir travma daha geçire bilirdi.Bedeni o kadar zayıf ve kuvvetsizdi ki,başına değen sadece ağır bir darbe yüzünden üç gün uyumuş,günlerce ağrıları olmuşdu.

KALBİMDEKİ KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin