"O gelicekdi biliyordum çünki ne zaman yardıma ihtiyacım olsa,onun orada olucağına inanmışdım"
Bir ormandaydım.Her tarafımda kalın ve uzun ağaçlar vardı.O kadar uzundular ki sonları gözükmüyordu ama uzun budakları ve o budakların yarpakları aydın bir şekilde gözüküyor,ormanı sıklaşdırıyordu.
Benim üzerimde beyaz ve uzun bir elbise vardı ama ayaklarımda hiçbir şey yoktu.Bu yüzden yürğrken arada ayaklarımataş ve ya ağaç dalları batıyordu.Etrafıma bakıyor,nereye gitdiğimi bilmeden yürüyordum.
Etrafda olan boğucu sis dumanı görmemi zorlaşdırıyordu.Sanki yürüsem birşey değişecekmiş gibi
sadece yürümek istiyordum.
Yorulmuşdum ama yorulan ayaklarıma inat hala yürüyordum.Aniden durdum.Durmamın sebebi karşımda gördüğüm siluet di.
Gözlerimi birkaç kez kırpdım ve ovuşdurdum belki yanlış görüyorum diye ama hayır,yanlış görmüyordum.Bu o kadındı,annemdi.
Üzerinde bende olduğu gibi beyaz ve uzun olan başka bir elbise vardı,ayakları benimkiler gibi
yalındı ama benim ayaklarımın
aksine onun ayaklarında yara yoktu.Benim ayaklarım taşlar yüzğnden yaralanmış ve kanamışdı.Ona sadece baktım.Gözümü kırpmağa bile korktum sanki kırpsam yok olucakmış gibi.Daha sonra ona bakıp
kısık sesle "Anne" dedim.Ama beni duymadı ve arkasına dönerek yürümeğe başladı.Yok olmasından korkarak onun peşinden koşmağa başladım ama olmuyordu,
beceremiyordum.Ona ulaşamıyordum.
Her ne kadar hızıma hız katsam da ona yetişemiyordum.Halbuki o yürüyordu ama benden hızla uzaklaşıyordu."Anne!" bağırdım
arkasından ama beni tekrar duymadı ve bu sefer tamamiyle gözden kayboldu."Hayır" diye bağırıp daha
hızlı koştum ve ayağıma sert bir kayanın çarpmasıyla yere düşdüm.İki dizim de kanamış ve derisi soyulmuşdu.Ellerim de kanamışdı ve
ayaklarımdakı kan elbiseme bulaşmışdı.Ancak bunları umursamıyordum çünki annem gitmişdi,o tekrar beni bırakıp gitmişdi ve ben yine yalnız kalmışdım.Ayağa kalkıcak gücüm bile yoktu,çökdüğüm yerde yüksek sesle ağlamağa başladım.O an fark etdim
belki de annem bana darılmışdı,New York'a gelmezden önce onu ziyaret etmediğim için bana kırılmışdı.Bunu
düşünmek daha çok ağlamama neden oldu.Sadece ağlıyordum,başka birşey yapmıyordum çünki elimden başka hiçbir şey gelmiyordu.Güçsüzdüm,
annemi gördükden sonra tüm duvarlarım yıkılmış ve gücüm kalmamışdı.Aniden bir el uzandı bana, ayağa kalkıyim diye,ondan destek ala biliyim diye.Başımı yavaşca kaldırdım ve bana uzatılan elin sahibine baktım.Yanlış görmüyordumsa bu oydu.
Alex'di.Alex Miller rüyamda bile bana yardım için gelmiş ve elini bana uzatmışdı.
Neden bilmiyorum ama onunla tanışdığımız günden ve geçen bu bir haftadan sonra ona çok güveniyordum.O olan yerde bana zarar gelmez,o beni korur,bir şekilde yardımıma gelir.Bana olan sabrı,
hareketleri ve beni arada şoke eden cümleleri.Benim gözlerimin her içine baktığında onda gördüğüm o koruma kalkanı.Bu yüzden ona irademden asılı olmayarak inanıyor ve güveniyordum.O herzaman yardımıma gelirdi.Hatta bunu rüyamda bile yapmışdı.O bana gülümseyerek bakarken,ben bir ona birde uzatdığı ele bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ KATİL
Humor"O bana anlam veremediyim bir şekilde bakıyordu, bende ona daha doğrusu kömür gibi simsiyah gözlerine bakıyordum."