11/Geri Dönen

912 62 31
                                    

Kalbimdeki küçük çocuk öyle nefret ediyordu ki Cihan'dan... Değil onu görmek adını bile duymak istemiyordu.

Haklıydı da.

Bir tokat bir insanı öldürür müydü? Bende öldürmüştü. İçimdeki çocuğu değil, Cihan'ı.

Cihan benim için ölüydü. Bundan sonra ölecek bile olsam onu affetmezdim. Konu ne olursa olsun onurumu bir kez daha ayaklar altına alamazdım.

"Hayır." Dedim Ferit beye. Gözlerinin karardığını net bir şekilde gördüm.

"Çağan, saçma sapan düşünüp naz yapıyorsun."  Ellerimi sıktım.

"Ne nazı lan?! Ne nazı?!" Sinirle dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirirken içim çok doluydu. Sessiz kalamazdım bu saatten sonra.

"Senin karakterin bu kadar işte! Senin karakterin bu kadar! Lan, hay sikeyim ya!" Nerden geldiğini anlamadığım bir cesaretle yakasına yapıştım. Gözüm dönmüştü resmen.

"Bir an için inandım lan! Evladısın yapar, dedim kendime! Allah belanızı versin hepinizin! Git, defol buradan!" Yakalarını bıraktığım gibi arkamı döndüm. Sinirden elim ayağım titriyordu.

"Çağan, onunla bir defa konuş lütfen, ne yaptığının farkında değil. Sadece bir şans ve-" Hınçla arkamı döndüğümde yumruk yaptığım elimi sol yanağına geçirdim. Asıl ben ne yaptığımın farkında değildim.

"Siktir git lan! Siktir git! Hayatıma girdiğiniz günü sikeyim ya! Kurtulamıyorum sizden!" Öyle şiddetli bağırıyordum ki tüm çalışanların bize baktığını gördüm. Herkes tedirgin bir şekilde bekliyordu.

"Dağılın lan!" Ferit bey sesiyle herkesi ürkütüp gönderdiğinde hızlı adımlarla yanıma geldi ve elini enseme koyup beni kendine çekti. Dudaklarını saçlarımın içinde hissettiğimde derin bir dalgayla sarsıldı ruhum.

Neden böyle yapıyordu ki?

Bana tokat atıldığında sesini çıkartmayan bu adam şimdi bana baba rolü oynuyordu.

"Biliyor musun Ferit Alkor, sen çok aşağılık bir adamsın. Bir evladın için diğer evladını harcıyorsun ama sende haklısın. Ne de olsa onu sen büyüttün, ben sizin için yabancıyım." Bir kaç adım gerilediğimde yüzünde ki  o kırıkları pişman olmadan izledim.

"Siz olmadan geçirdiğim yıllar için bir şey diyemem ama sizinle geçirdiğim her gün için ahım var. İnşallah gün yüzü göremezsiniz. Gözümden düşmesine sebep olduğunuz her göz yaşında boğulun." Kaskatı kesildi. Ona ettiğim beddualar onu korkutmuş ve dehşete düşürmüştü.

Kahve gözleri yaşlarla parladığında kafasını iki yana sallayarak arkasını döndü ve gitti.

Vücudum da yükselen sıcaklığı hissettiğim de arkamdaki duvara doğru yaslandım.

Ben annemi özlemiştim. Evet beni bazen görmez, duymazdı. Ama o benim annemdi. Yere düştüğümde gözlerinden yaşlar akarak yaralarımı sarardı.

Ona duyduğum özlem kursağıma kadar gelmişti, yutkunamıyordum. Anneme gitmeliyim.

^^^

Özlem sabaha doğru normal odaya alınmıştı ve durumu gayet iyiydi. Doktor birkaç hafta sonra iyileşeceğini ve bu süreçte koluna çok dikkatli bakmasını söylemişti.

İSİMSİZ SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin