24/Her Gidiş Yeni Bir Başlangıçtır

268 31 20
                                    

Zaman o kadar çabuk ilerliyordu ki yetişmek mümkün değildi.

İki haftadır bu evde sıkışıp kalmıştım. Sadece bazen hava almak için arka bahçeye çıkıyordum. Annem her an yanımdaydı ve benimle vakit geçirmek istiyordu. Bunu bende istiyordum ama Sinan Kara'nın önüme sunduğu seçenekler aklımdan bir türlü çıkmıyordu.

Özlem'in annesi gerçekten yanında mıydı yoksa beni mi kandırıyordu? Daha doğrusu bu evde kalmam onu neden bu kadar ilgilendiriyordu?

Sıkkın bir nefes aldım ve oturduğum yerden kalkıp salonun cam kapısından dışarı çıktım. Düşüncelerim beni boğuyordu ve ben kaçmıyordum. Öylesine bir zamanın içinde sıkışıp kalmıştım.

"Bende seninle konuşacaktım. Buraya gel." Sinan Kara bahçedeki oturma grubunda oturmuş yüzüme bakıyordu. Zaten her gün darladığı yetmiyormuş gibi daha ne konuşacaktı? Yavaş ama kendimden emin adımlarla yanına ilerleyip karşısındaki koltuğa oturdum.

"Bak, eğer yine bana zamanımın daral-"

"Muratcan Alkor seninle konuşmak istiyor."

"Ne? Yani neden?" Kısık sesle sorduğum sorunun ardından kafasını bilmiyormuş gibi iki yana salladı.

"Bilmiyorum, sadece konuşması gerekiyormuş. Birazdan seni almaya gelecek." Muratcan'ın benimle konuşacak neyi olabilirdi ki? Acaba o eve dönmemi mi isteyecekti?

"Senin burada olduğunu Muratcan dışında kimse bilmiyor Çağan. Ferit Alkor her yerde seni ve kardeşini arıyor." Gergin çıkan sesine karşın kaşlarım havaya kalktı.

"Bu seni korkutuyor mu?" Alaylı çıkan sesime rağmen ciddiyetini korudu.

"İtiraf etmek gerekirse evet. Çünkü oğlunu ondan yıllar boyunca sakladım. Ve kızım da o piç kurusu Cihan'ın yanında. Seni ondan alışımın nefreti ve kızımın yanında olmasının öz güveni onu güçlü kılar." İlk kez Sinan Kara'nın bu halini görüyordum. Daha on yaşındayken evimiz saldırıya uğradığında bile soğukkanlılığını bozmamıştı. Yaptığım tespiti dile getirirken yüzüne bakmamaya özen gösterdim.

"Ama seni tanımıyor ve benim senin yanında olduğumu da bilmiyor. İşte bu yüzden ondan bir adım öndesin." Kısa bir süre sessizliğin ardından ağzını açmıştı ki evin çalışanlarından biri Muratcan'ın dışarda beni beklediğini söyledi.

Ayağa kalktım ve çalışanla beraber yürümeye başladık.

"Yanlış bir karar vermek istemezsin oğlum." Sinan Kara'nın arkamdan söyledikleri vücudumun gerilmesine sebep oldu. Durmuyordu, hayatımın her yerine isminin baş harflerini kazdırmadan da durmayacaktı.

Düşmüş omuzlarımla beraber evin dışına çıktığımızda çalışan kadın geri döndü. Muratcan arabasının içinden çıkıp yanıma geldiğinde istemeden yüzünü inceledim çünkü onu en son gördüğümde bayılmıştı. Kısa bir bakışmanın ardından konuşmaya karar verdim.

"Nasılsın?" Aslında bunu sormayacaktım ama ağzımdan çıkmıştı bir kere. Hafifçe gülümsedi.

"Emin değilim. Sen nasılsın?" Omuzlarımı silktim.

"Beni nasıl buldun?" İşte en başında sormak istediğim soru buydu. Beni nasıl bulmuştu? Çünkü Sinan Kara bana yerimi kimsenin bilmediğini söylemişti.

İSİMSİZ SIZILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin