11.

766 43 20
                                    

İyi okumalarr

Alazdan*

Karşımda yüzü nerdeyse, saçlarıyla aynı renge dönmek üzere olan kıza baktım. Kumsala.

Evet, şuan pekte iyi bir ortam da değildik. 'Ortamın nesi var?' diye sorucak olursanız eğer, size kısaca açıklayayım.

Bizim önümüz de, ancak Kumsalların arkasında olan bilgisayardan gelen inleme sesleri eşliğin de, arkadaşım Metehanın sorgulayıcı bakışlarının hedefi idik.

Bilgisayardan gelen gür kadın inleme sesi ile Metehan çıldırmışcasına bağırdı. "Ya amına koyayım kapatın artık şunu!"

"Abicim kapanm-" Metehan Kumsalın sözünü yarı da keserek bilgisayarın fişini kökünden çekerek kapatdı.

Kumsalın arkadaşları olan, aynı zamanda bizim mahallenin çocukları olan Selim gil ağzı açık bir şekil de Metehana bakmaya başladı.

Metehan sabır çekerek söze girdi. "Kimsenin aklına gelmedi mi fişi çekmek amına koyayım?"

Selimin sahte boğaz temizleme sesi ile ona döndü bakışları. Sessizce göz gezdirdi ve en sonunda Metehana bakarak konuştu. "Abi ben önceden çok zekiydim."

Metehan inanmazcasına Selimi süzdü. "Eee şimdi neden gerizekalısın?"

Selim kafasıyla Kumsalı göstererek cevap verdi. "Nasıl oldu en ufak bir fikrim bile yok ama, Kumsala benzemeye başladım."

Metehan sadece onaylarcasına salladı kafasını. "İnanırım koçum."

Metehanın sözünden sonra kimse konuşmadı, ortama garip bir sessizlik çöktü.

"Lan siktirin gidin mahalleye! Sizinle sonra konuşucam." Metehan adeta kükreyerek Kumsallara doğru bağırdı. Kumsal hafif irkilerek ürkek bakışlarla abisine baktı.

Metehan Kumsalın bakışlarıyla an be an yumuşarken, bu durumdan hoşnut olmadığını belli eder bir ses tonuyla isyan etdi. "Kızım bakma işte öyle, kıyamıyorum sonra."

Bende kıyamıyorum.

"Abi tamam Kumsal kardeşin ama biz eşşek başımıyız? Bizede kıyma." Ege kafasını uzatarak tatlı olduğunu sandığı bakışlarıyla baktı. Bir daha tekrar ediyorum, 'tatlı olduğunu sandığı' çünki katiyen tatlı değildi.

Metehan bir daha bağıracağı sırada onu dururarak ben söze girdim. "Kardeşim tamam, sakinleş. Senin bu bağırışların yeter zaten onlara. bir daha kaçmazlar okuldan falan."

Gözlerimi herkesin üzerine gezdirdim ancak sadece tek bir kişide kilitli kaldı. Kumsalla bakışıyorduk. O bana minnet dolu gözlerle bakarken, benim yüzümden hangi duygunun okunduğunu bilmiyordum.

Leylanın öksürük sesiyle bölündü bakışmamız. Metehan bana ve Kumsala anlamazca baktı ve Leylaya döndü.

"Ay o kadar haklısın ki Alaz abi."

Dönmez olaydım tiripleri ile tekrar Kumsala baktı. Ve ortamdaki herkese gözlerini gezdirerek konuştu. "Mahalleye gidiyoruz. Hadi, alın çantaları."

Metehanın sözlerinin ardından herkes çantasını alarak hızlıca çıkışa doğru adımladı. Herkes bir-bir çıktığında en sonunda Kumsal ve hemen arkasında ben kalmıştım.

Kumsal arkasını dönerek bana baktı. Bir şey söylemek istiyor gibiydi.

Ona söylemesini diyecekken o söze girdi. "Tesekkür ederim Alaz... abi."

Abi kelimesini o kadar kısık sesle söylemişti ki ben bile zor duymuştum.

Sert yüzümü bozmadan  onayladım kafamla. "Önemli değil, bir daha yapma."

Burukca tebessüm etdi ve tekrak önüne döndü. Taşımakta zorluk çektiği, tek omzuna astığı hâki yeşili olan çantasını aldım omzundan.

Kumsalın ağzındam 'hi' nidası dökülürken şaşkın bakışlarla dönmüştü arkasını. Bana o kadar aşağıdan bakıyordu ki, tıpkı bir yavru kedi misali.

Kumsalın şaşkın nidası ile Metehanda dahil herkesin bakışları bize dönmüştü.

Metehan önce Kumsala daha sonra bana ve elimdeki Kumsalın çantasına baktı. "Noldu?"

"Çantası ağırdı, taşıyamıyor." Kısa ve net bir açıklama yaparak önüme döndüm.

Etrafıma kısaca baktığımda nerdeyse mahalleye vardığımızı farketdim.

Tekrak benim bücüre döndü bakışlarım. Bu neden bu kadar tatlıydı ki?

Bölüm sonu!
500 kelime<3
Bölüm çok kısa oldu farkındayım ama büyük ihtimalle birazdan bir bölüm daha atacağım.
☆Yıldıza basmayı unutmayın lütfen☆
Hadi bayss💖




Abimin arkadaşı | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin