" sizi zor zamanında yanlız bırakan insanları Affetmeyin "
Demir ve Ben bir birimize baktık. Sonrada karşımızda koltukta oturan üç adama baktık. Her ucu bizim ikimizin demirin ise benim aradığım adamdan haberi yok. Telefonum çaldı. " efendim size kötü haberim var galiba ipeyi getiremeyiz " dedi Qarayev " neden noldu " derken dedim çok çıkmıştı. " galiba suiqast duzenlenicek " dedi Qarayev " Allah kahr etsin o zaman orda kalın ipek ve ecenin guvenliyini koruyun" dedim " emr edersiniz" dedi Qarayev telefonu kapatım. İlk soran Ayaz oldu direk sonra demir" noldu alara " dedi Ayaz " evet noldu " dedi demir " ipek işte buraya gelicekdi olmadı.suiqast korkusu var her an her şey ola bilir diye getiromuyalar malesef " dedim " bak bu kotu oldu " dedi demir " hemde çok " dedim " ee nolucak " dedi Kara " hic bir şey bulunması gerekenler hemen bulunucak " dedim " haklı " dedi demir " ee Sen napıcaksın şimdi alara" dedi Kara " burda kalıcak demi başka care yok " dedi demir " evet burda kalıcak " dedi Ayaz " mecburum" dedim " şey balkon nerde biraz hava almak istiyorum" dedim " iceri de ve yukarıda hangisini istersen " dedi demir aşağıda olan balkona çıktım. Behce gercekden büyükdu evi sadece bizim evden birazcık büyük. Burada bir blok daha var. Amma ne için bilmiyorum. Eve giren kaybolur her halde. Bir kac dakika sonra balkon kapısı açıldı. İceri biri girdi. " alara " dedi demir " ha gel dalmıışım " dedim " olur öyle al üşütme nede olsa bu arada hasta olmanı istemeyiz " dedi " tesekur ederim " dedim ve elinde olan çeketi aldım. Ceketen buram buram Ayaz kokusu geliyodu. Ceket dili olsa Ayaz diye bağırır her halde. Kokunu aldığım anda gozlerimi refleks olarak kapatım. Kokunu içime çektiyim. An rahatladım. Nasıl olurdu da birinin kokusuyla rahatlıyodum. Beni bu rüyadan Demir uyandırdı."alara napıcaksın " dedi " neyi? " dedim " ipek " dedi " bilmiyorum ki demir hiç bir fikrim yok tek bildiyim ona iyi bakmam gereyi " dedim " seni baya iyi anlıyorum bende yağızı öyle koruyorum çünki annesine söz verdim o orda rahat uyusun diye oğlunu korumam gerek " dedi " karın öldumu? " dedim " evet " dedi " aa özur dilerim yaranı tazeledim başın sagolsun seni anlıyorum bende ipeyin annesine söz verdim ona iyi bakıcam onu asla orgut adamı yapmıcam " dedim " sagol Alara ne guzel anlayan var söz verdik tutucaz " dedi Demir " evet tutmamız gerek " dedim güldüm oda güldü. " ee daha da hava soğumadan iceri girelim" dedi Demir " tabi girelim " dedim iceri girdiyimizde beni karşılıyan kadın masaya bir şey bırakıyodu. " sağolsın Fadime abla " dedi Ayaz " Sen sagol oğlum " derken bizde tam olarak iceri girdik. " kızım açmısın bir seyler ister misin? " dedi bana dönerek " yok sağolun hic bir şey istemiyorum " dedim " o zaman bir şey lazım olursa seslinin" dedi kadın ve salondan çıktı. Her halde bir 50 yaşı vardı. Ve nasıl bu büyüklede evde dura biliyodu. Ben karıştırım her halde. Koltuğa yaklaşırken bir anda hapşırdım. " çok yaşa " dedi hepsi bir anda " sagolun " dedim " gel sıcak çay iç iyi öldürsün ısınırsın " dedi Ayaz kafamla oyanyladım. Ve koltuğa oturdum. Koltukda Ben ve Uraz vardı. Uraz yanımdaydı bizden biraz uzakta Kara vardı. Tekli koltkun birinde Demir diyerinde ise Ayaz vardı. Ben ayazla karşı karşıya oturmuşdum. Bana bakıyodu hemde derin baya derin bakıyodu. Bardağı elime aldım. Sıcak çaydan bir yudum aldım. Sıcak çay içimi ısıtı. Biraz kendime gelmiştim. Sonra demirin oğlu yağız koşarak yanıma geldi. " alara abla nasıl oldu " dedi resimi gosterdi. " mukkemel olmuş ellerine sağlık " dedim " Sen hala uyumadınmı yağız hadi yatağa" dedi demir " amma baba " dedi yağız " amması yok hadi " dedi demir " tamam " dedi yağız tam giderken "alara abla bana Masal okuya bilirmisin? " dedi yağız demir tam hayır diyiceken " tabi yağız Sen yukarı çık uzerini deyiş bende geliyorum " dedim " hadi koş " dedim " yesssss " dedi yağız " amma alara " dedi demir " galiba Ben demedim benim çoçuk zafım var ne olursa olsun karşı koyamıyorum" dedim guldu. " tamam o zaman" dedi demir yukarı çıkmak istedim " yağızın odası nerde " dedim " gel seni götereyim seni yukarı çıkıcam zaten " dedi Ayaz " tamam olur " dedim yukarı çıktık. Ayaz odanı bana gosterdi. İceri girdiyimde yağız artık yatağa girmişti. " alara abla " dedi yağız " geldim " dedim " evet kay bakalım o tarafa " dedim sonra yanına uzandım. " şimdi sana guzel bir masal anlatacam " dedim " heyecanlındım" dedi başladım. Anlatmaya bende masal bitmez annem eskiden her zaman anlatırdı masal ve bende aynı yağız gibi dinlerdim. Heyecanladım bana bunu hatırladım. Başladım anlatmaya " demek buralardan çok uzaklarda bir yerlerde bir lunapark varmış. Bu lunaparkın içinde bir tren varmış. Bu tren varmış. Bu tren sihirli bir trenmiş. Bu trende binenler sihirli şehre açılan bir kapıdan geçerler ve bambaşka bir diyara geçerlermiş. Ama lunaparta bu trene kimse binmem istemiyorum çünki dışarıdan bakıldığında o kadar eski duruyormuş ki insanlar bu trenin başına bir şey gelit diye trene binmiyorlarmış. Bizim zavallı tren de yıllardır kenarda öyle ona binecek birilerini bekler dururmuş. Uzak diyarlarda bir de guzeller guzeli bir kız yasarmışçbu kızın adı Esra imiş. Esra çok calışkan kız, ve çok meraklıymış " derken yağızdan ses gelmediyi için ona baktım. Uyumuş hemen yavaşca yatakdan çıktım. Üzerini ortum. Odadan yavaşca çıktım. Kapıdan Ayaz beni çağırdı. " alara " dedi arkamı döndüm onu gordum. " efendim " dedim " gele bilirmisin? " dedi " tabi " dedim ona doğru yürüdüm. Odasına girdim kapını kapatı. " alara napıcaksın bundan sonra " dedi Ayaz " bende bilmiyorum " dedim " peki ipek " dedi " o Emin ellerde rahatım " dedim " amma ona bir şey olursa ben naparım " dedim " Allah Allah şimdi dedin ya Emin ellerde ne olucak merak etme " dedi " amma Ayaz korkuyorum dedim şimdiye kadar korudum peki şimdi olmasa odan uzağım bilmiyorum napıyo şuan " dedim sesim burkuldu. Kolumdan çekti bana sarıldı. Bende direnmedim çünki ihtiyacım vardı. Kafamı ğöğsune yasladım.elleri saçlarıma gitti. Saçlarımla oynadı. Kokusunu duydum. Ve rahatladım ilk defa birinin kokusu beni rahatlatıyodu oda ayazdı. Bu adam galiba her şeyin ili olucak en esas da aşkımın ilki olucak. Her şeyin ilki olucak. O kokusu nasıl bir şeydi. Günler, haftalar, hatta aylarca kokluya bilirim bıkmam asla hemde asla. Kokusunu duyduğum an yuzum guluyo kokusunu bana iyi geliyo. Saçımı okşaması beni mutlu ediyo. Babamım yapması gerekeni o yapıyo. Nasıl olur beni yumşaltır nasıl. Hayır olmaz alara guvenemezsin olmaz. Amma bende guvenmek istiyorum. Off napıcam sıkıldım. Ya yeter be. Kafamda olan seslerden kurtulmak istiyorum babam doğru diyodu. Ben gereksiz biriyim esas da becereksiz nedenmi? Bir adamı bulmayı bile başaramadım. " Ayaz " dedim " efendim alara" dedi " odam nerde benim " dedim hala bana sarılıyodu bende ona " odan hemen benim odamın iki o tarafında" dedi " tesekur ederim gide bilirmiyim yanlız kalmam gerikiyo artık " dedim " tamam bir şey lazım olursa hemen seslen " dedi " tamam " dedi kapıya yoneldim. Kapını açmadan " her şey için tesekur ederim Ayaz " dedim kapını açtım. Dişarı çıktım. Odama gectim. Büyük odaydı. Koltuğa atım kendimi. Düşündum. Düşünmekden kafam kaldırmıyo artık kafamda oyayan sesler beni deli ediyo. Kafayı yiyorum artık beynim durmak istiyo Ben de anlıyorum hem fiziksel hemde ruhsal olarak baya yoruldum. Yıprandım. Yoruldum lan.
Bu gunluk bu kadar inşallah beyenirsiniz bayyyy yeni bölüm akşama gelir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölümun dansı
RomanceO bir örgüt kuruçusuydu. O örgütün ismini bile annesinin bırakrığı notlar ile koydu. O bu örgütü annesi için kurdu ve amacı o notları acmak amma bilmiyodu ki bu notlardan başka şeyler çıkacak öyrecenek çok şey var