8

84 9 22
                                    

Gece gördüğüm kabusla yerimden sıçradım. Bana sıkıca sarılıp uyuyan Mikey'de uyandı

"Birşey mi oldu güzelim?"(Mikey)

"Yok bişey."

Kaç gündür gizemli davranıp duruyordu. Üstüne Kazutora'yı öldürdüğünü kabus olarak görünce daha çok soğudum. Evet kabus olabilir ama her rüyanın bir anlamı vardır. Yataktan kalkıp hava almaya bahçeye çıkacaktım. Ama gitmeme engel oldu kolumu sıkıca kavradı

"Nereye?"(Mikey)

Kolumu ondan kurtarıp yataktan indim.

"Hava almaya."

Onu odada bırakıp bahçeye indim. Yaz mevsimi olmasına rağmen hava serindi. Tek çıkabildiğim yer burasıydı. Evde olsaydım Sakura, Chifuyu, Kazutora, Baji... Onlarla en pahalı kafelere giderdik. Kaçırılmamın üzerinden kaç hafta geçtiğini bilmiyorum zaman kavramı diye birşey kalmamıştı bende. Tek bildiğim gece ve gündüzdü. Mikey beni herşeyde kısıtlıyordu. Ondan nefret ediyorum en ufak bir şey hissetmiyorum.  Kazutora'mı çok özledim. Acaba annemgil napıyor onlarıda çok merak ediyorum. Omzuma bırakılan ceketle ve arkamdan birinin sıkıca sarılmasıyla bütün düşüncelerimden sıyrıldım.

"Napıyosun be!"

"Karıma sarılıyorum"(Mikey)

"Kes sesini karın falan değilim ben"

"Birileri bidaha hata yapmayacağını söylemişti?"(Mikey)

Gece gece olay çıkmasın diye alttan almaya çalıştım

"Haklısın üzgünüm. Sanırım regl dönemim yaklaştı çünkü hemen sinirleniyorum."

Bulduğum bahaneye inanmışa benziyordu.

"Güzel. Şimdi yatağa dönebiliriz küçük hanım."(Mikey)

Kolumdan sürükleyerek beni yukarı çıkardı. Sert bir şekilde yatağa itti. Daha sonra yanıma yattı. Bacaklarını belime dolayarak hareket etmemi engelledi. Bu defa yerimden kalkamazdım. Mikey'e arkam dönük bir şekilde yatıyordum. O hemen uyuyakalmıştı ama benim gram uykum yoktu. İçeriden Muffy'nin sesini duydum. Kalkmaya çalıştım ama Mikey yüzünden kalkamıyordum. Uykulu bir sesle konuştu

"Akemi birdaha kalkmaya çalışırsan sonu kötü olur."(Mikey)

Uykulu olsada aşırı tehditkar bir sesti.

"Ama Muffy-"

"Sanzu bakar merak etme."(Mikey)

Çaresiz bir şekilde uyumaya çalıştım. Ailemin ve arkadaşlarımın beni aradığını tahmin ediyordum. Çevremiz geniş olduğu için çabucak bulunma ihtimalim vardı.

Sabah uyandığımda Mikey yanımda yoktu. Kapının çalmasıyla yatakta doğruldum

"Girin?"

Mikey'in adamı olduğunu tahmin ettiğim takım elbiseli biri içeri girdi

"Patron birazdan gelecek hazırlan."

Benim cevabımı beklemeden odadan çıktı. İstemeye istemeye yataktan kalkıp banyoya gittim. İşlerimi halledip çıktım. Çıktığımda Mikey içerdeydi ama üstü başı kan içindeydi. Kanı görünce direk bayıldım. Gözlerimi açtığımda Mikey bana bakıyordu derin bir nefes verdi

"Şükürler olsun. Özür dilerim güzelim kanın seni tuttuğunu unuttum."(Mikey)

"Ya senin ne işin olabilir ki? Sürekli üstün başın kan içinde geliyosun yeter ya bıktım!"

"Dikkat ederim."(Mikey)

"Eve gitmek istiyorum."

"Akemi daha önce ne konuştuk?"(Mikey)

"Benim bütün anılarım orda tamam mı? Ben buraya ait değilim!"

"Anılarını yakarsam benimle kalır mısın?"(Mikey)

Gözlerimi faltaşı gibi açtım

"Ne?"

"Bundan sonra tek anın ben olacağım."(Mikey)

Ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Kolundan tutup onu durdurdum

"Dur bi dakika Mikey ne saçmalıyorsun?"

"Tek bir soru soracağım."(Mikey)

Cevap vermeden ona baktım. Çünkü çok korkuyordum.

"Ailen mi? Ben mi?"(Mikey)

Tabiki de ailem amk. Ama vereceğim cevap ailemin ölümüne sebep olabilirdi.

Direk "Sen" dedim. Verdiğim cevapla gülümseyip yanağıma öpücük kondurdu

"Aferin akıllı kız."(Mikey)

"Aileme birşey yapmayacaksın değil mi?"

Korkuyla sorduğum soruya kahkaha attı.

"Uslu durursan hayır bişey yapmam."(Mikey)

"Peki yanında kalmam için anlaşma yapalım mı?"

"Anlaşmaya gerek yok. Zaten bana aitsin."(Mikey)

"En azından haftada bir arkadaşlarımı görmeme izin ver."

"Arkadaşlarını sevmiyorum.Olmaz(Mikey)

"Onlar benim arkadaşım. Senin değil."

Yavaş yavaş üzerime yürümeye başladı. Bu defa gözleri simsiyah ve ciddiydi. Beni duvarla arasına alıp kollarıyla gitmemi engelledi.

"Biliyor musun onları öldürmeyi ne kadar çok istedim. Özellikle o Kazutora'yı. Sana sümük gibi yapışıyordu ve bu benim sinirlerimi bozuyordu-"(Mikey)

"Hayır! Kazu benim tek aşkım! Senden nefret ediyorum ve sana karşı hiç bişey hissetmiyorum anla artık şunu senden hoşlanmıyorum!"

Korkudan ne dediğimin farkında değildim. Mikey'e baktım hiçbir tepki vermiyordu olduğu yerde donmuştu.

"Mikey? Bişey desene korkuyorum."

"Demek beni sevmeni engelleyen Kazutora. Onu ortadan kaldırırsam sadece beni seversin"(Mikey)

Mikey donmuş bir halde saçma sapan sayılıyordu.

"Hayır hayır yok öyle bişey Mikey saçmalama. Öyle bişey demedim yanlış anladın."

İyi bok yedim ya gidip Kazu'yu öldürürse? Mikey'in yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

"Mikey bana bak! Cevap ver bana!"

"Kazutora'nın ölmesi gerek."(Mikey)

Hâlâ sayıklayıp duruyordu. Yakasından tutup hızla kendime çektim. Dudaklarımı dudaklarının üzerinde gezdirmeye başladım. İlk başta tepki vermesede sonrasında bana ayak uydurmaya başladı. Ondan ayrılıp yüzüne baktım

"İyi misin?"

"Beni seviyor musun?"(Mikey)

"Seviyorum. Mikey."

"Yanımda kalacak mısın?"(Mikey)

"Kalacağım. Maalesef."

"Eğer dediklerimi yapmazsan Kazutora'yı gerçekten öldürürüm."(Mikey)

Sadece başımı sallamakla yetindim. Mikey odadan çıkıp kapıyı kilitledi. Gerçekten bıkmıştım. Yalnızlıktan iyice delirdim. Bu olay üzerine daha çok sinirlendim. Hışımla çekmeceleri açtım elime geçen ilk sivri cisimle bileklerime çizik attım. Kan kaybından bilincimi kaybedip yere yığıldım

Küçük UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin