14

82 7 10
                                    

Kanlı canlı karşımda duruyordu. Siyah kapüşonlusuyla sıradan biri gibiydi. Ama onu tanıyordum hiçte sıradan biri değil. Psikopat,katil,mafya... Ne desem az. Onu ilk defa normal kıyafetlerle gördüm sürekli takım elbise ile gezerdi. Ama tutuklanmıştı nasıl geri çıktı ki? Kendime gelip son hızla koşmaya başladım. Peşimden gelmiyordu. Yine ne çeviriyordu bu pezevenk? Hızla koşarken birine çarptım.

"Pard-"

Bu Mikey'in adamlarından biriydi. Pis pis sırıtıyordu.

"Sanırım birilerinin patrona geri dönme vakti gelmiş"(Sanzu)

"Kes be! Dönmem asla salın beni amk başka kız mı yok? Sevgilim var benim!"

"Eski sevgilin yani?"(Ran)

"Mikey senin yüzünden her gece ağlıyor. Artık buna müsaade edemeyiz."(Rindou)

"Ah evet. Odasının bütün duvarı senin resimlerinle kaplı. Biz görmeyelim diye girmemize bile izin vermiyo."(Kakucho)

"Artık Mikey gözyaşı dökmemeli. Bonten'in yükselmesi lazım. Bizimle geliyorsun Akemi."(Ran)

Sanzu sert bir şekilde kolumdan tutunca çığlığı basıverdim. Gözlerimi kapatmış bağırıyordum. Birden kolumdaki acı kesilince gözlerimi açtım Sanzu ağzı burnu kan içinde yerde yatıyordu.

"Sevgilime dokunan ölür!"(Mikey)

Mikey beni arkasına almış öfkeyle soluyordu. Arkasını dönüp bana sıkıca sarıldı

"İyi misin bebeğim? Korkma ben yanındayım. Sakin ol."(Mikey)

"Mikey neden?"

Gözyaşlarımı artık salmıştım. Ondan kurtulmaya çalıştım ama daha sıkı sarıldı.

"Bırak artık beni sevgilim var Mikey bırak beni!"

"Benim işte sevgilin. Benden başka kimse sevgilin olamaz Akemi! Senin sevgilin benim!"(Mikey)

Kolları gevşemişti. Fırsatını bularak erkekliğine tekme attım.

"Siktir!"(Mikey)

Hızla arkadaşlarımın yanına koşmaya başladım.

"Çocuklar!"

Hiçbiri yerinde yoktu

"Nerdesiniz?"

İçimi büyük bir korku kaplamıştı. Arkamdan birinin son gücüyle sarılmasıyla irkildim.

"Bunu önlem amaçlı yapmak zorundaydım güzelim."(Mikey)

"Arkadaşlarıma naptın?" Soruyu sakince sormam Mikey'i şaşırtmıştı.

"Merak etme daha öldürmedim."(Mikey)

"Nerdeler söyle çabuk!"

Arkamdan sarılmayı bırakıp önüme geçti. İşaret parmağıyla sahildeki parkı gösterdi. Oraya gidecekken beni durdurdu.

"Eğer benimle gelirsen serbest kalırlar. Ama hâlâ o piç kurusuyla çıkmaya devam edersen hepsi ölür! Kazutora'ya gidip ondan ayrılacaksın ve herkese benimle evlenmek istediğini söyleyeceksin anlaştık mı güzelim?"(Mikey)

Herkesi kurtarmak için başka çarem yoktu. Başımı evet anlamında sallayıp parka doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Mikey'de bana yetişip elimden tuttu. Parka geldiğimde hepsinin ağızları ve elleri bağlıydı. Mikey'e döndüm

"Onları çöz."

Mikey adamlarına dönüp emir verdi

"Çözün."(Mikey)

Derin bir nefes alıp rolüme başladım

"Ben... Artık Manjiro'yu seviyorum Kazu. Üzgünüm ayrılalım. Aileme söyleyin Manjiro ile evleneceğim."     Telefonumu Hina'ya uzattım.    "Telefonum sende kalsın Hina"    çünkü telefonuma onlara not yazmıştım. Hepsi de rol yaptığımı anlamıştı. Seslerini çıkarmadılar. Kazutora'nın gözünden yaş düştüğünü gördüm. Manjiro'nun yanından ayrılıp sıkıca ona sarılıp yanağından öptüm. Mikey'in öfkeden delirdiğini hissedebiliyordum. Ama umrumda değildi. Hepsine teker teker sıkıca sarıldım. Hina kulağıma fısıldadı.   "Dikkatli ol Akemi yanlış bir şey yapma seni kurtaracağız."   Gülümseyerek ona daha sıkı sarıldım.   "Biliyorum. Sizde dikkat edin ne yapacakları belli değil."

"Yeter gidelim."(Mikey)

"Arkadaşlarımı görmeme izin vermeyeceksin. Bırakta rahat rahat vedalaşayım!"

"Akemi yürü dedim."(Mikey)

Sinirlendiği yüzünden belli oluyordu. Hinagile dönüp baktım. Onlarda git anlamında göz kırptı. Manjiro elimden sıkıca tutup beni sürükledi. Onlardan uzaklaştığımızda durdu bana bakmaya başladı

"Ne?"

Ona çok içten sarıldın."(Mikey)

"Nolmuş sarıldıysam?"

"Öldürmemek için zor durdum."(Mikey)

"Şerefsiz."

Manjiro'nun gözünden yaş düştüğünü gördüm.

"Ne var banada öyle içten sarılsan? Senden beklentilerim var ama sen sürekli bana hakaret edip benden nefret ettiğini söylüyorsun! Nolur yapma Akemi yalvarırım. Artık acı çekmek istemiyorum."(Mikey)

O an onu katil gibi değil, ilgiye muhtaç yaralı bir kuş gibi gördüm. İçim acımadı değil. Tereddütle elimi başına uzatıp saçlarını okşadım sonra hemen geri çektim. İster istemez yüzüm kızarmıştı

"Tamam hadi gidelim."

Önden önden yürümeye başladım. Mikey ise şaşkınlıkla bana bakıyordu. Daha sonra yanıma geldi.

"İlk defa bana kendi isteğinle dokundun?"(Mikey)

"Sana acıdığım için. Sakın aşık olduğumu düşünme"

"Yani benden hoşlanmıyorsun öyle mi?"(Mikey)

Eli belindeki silaha gidince ödüm bokuma karıştı.

"Yok öyle bişey! Tamam hoşlanıyorum."

Gülümseyip yanağımı öptü. Sanzu geniş bir limuzinle yanımıza geldi. Ona binip eve gittik. Kabusum yeniden başlıyordu...


Küçük UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin