Eve geldiğimizde direk yatak odasına çıktık. Belki uyursam zaman geçerdi. Yatağa oturup biraz etrafa bakındım. Mikey gelip dizime yattı.
"Sana izin verdim mi?"
"Saçlarımı okşar mısın?"(Mikey)
Sinirle nefes aldım. Biraz ilgi gösterirsem aramız düzgün olurdu belki
"Öyle yatma ikimizde yorganın içine girelim daha rahat olur. "
Bunu söylediğime inanamıyorum. Başını kaldırıp bana baktı. Şaşırınca çok sevimli oluyordu. Yüzüme tokat atıp kendime geldim
"Neden kendine vuruyorsun? Ben senin canın yansın istemiyorum ama sen kendi canını yakıyorsun."(Mikey)
"Off siktir et. Gel hadi kucağıma"
Kollarımı açıp kucağıma gelmesini bekledim. Kedi gibi hemen sokuldu. Şuan küçücük bir çocuk gibi mutluydu. Açıkçası çok tatlı gözüküyordu.
"Akemi"(Mikey)
"Hm?"
"Saçlarımı okşar mısın?"(Mikey)
"Peki peki"
Saçlarını nazikçe okşamaya başladım. Yumuşacıktı. 10 dakika sonra uyuyakalmıştı.
"Ne ara uyudun lan?"
Off üstümde kaldı ayağa da kalkamam eğer kalkarsam uyanır. Yatakta olduğumuz için bende uyumaya karar verdim zaten yapacak başka bişeyim yok. Yarım saat sonra uyandığımda heryerim uyuşmuştu. Mikey yanımda değildi. Yatakta doğrulup iyice esnedim
"Uzun zamandır spora gitmezsem böyle göt gibi hamlaşırım tabi"
Kendi kendime konuşurken odanın kapısı açıldı
"İşim olmasa koynundan hiç kalkmazdım..."(Mikey)
"Ha?"
"Uzun zamandır böyle huzurlu uyumamıştım. Yaralarımı iyileştiren tek şeysin."(Mikey)
Kızardığımı hissettim
"Neyse saçmalamayı kes. Bişeyler yapalım sıkıldım."
Yanıma iyice yaklaştı
"Ne gibi şeyler?"(Mikey)
İmalı imalı sırıtıp duruyordu. Üzerime eğilince onu ittim
"Lan bi siktir git!"
Ona küfür ettiğimi duyunca sinirlenmişti
"Bidaha desene!"(Mikey)
Sesimi çıkarmadım. Daha da sinirlenip tokat attı
"DEMEK BENİ SESİNDEN MAHRUM BIRAKIYORSUN!"(Mikey)
"Tamam be özür dilerim!"
Aylar önceki kabusum tekrarlanıyordu. Bu durum psikolojimin bozulmasına yeterdi. Mikey arkasını dönüp çıkıp gitti. Kapıyı öyle sert çarpmıştı ki ödüm bokuma karıştı. En azından yalnız kaldığıma şükrettim. Kazutora'yı çok özlemiştim. Yüzündeki o mahcup duyguyu unutamıyordum. Her ne kadar Mikey'in bazı tavırları karşısında kızarsamda ondan nefret ediyordum. Düşüncelere dalmışken aklıma Muffy geldi. Kim bilir neredeydi şuan... Kapıdan sessizce çıkıp merdivenlerden aşağı baktım. Etrafta bir sürü adam dolanıyordu. Omzuma birinin dokunmasıyla sıçradım
"Benim benim korkma"(Ran)
"Sen kimsin be"
"Ran ben."(Ran)
Uzattığı elini sıktım
"Memnun oldum. Bende Akemi"
"Onu zaten çok iyi biliyoruz."(Rindou)
Arkadan bize eşlik eden Rindou'da geldi. Ran'a doğru döndü
"Mikey sakın Akemi'ye dokunduğunu görmesin. Sikmekten beter eder"(Rindou)
"Yok be kıyamaz o bize"(Ran)
"Hıı ne demezsin! Benim anamı avradımı siken size neler yapmaz"
"Niye naptı ki?"(Rindou)
"Boşver."
"Ne dönüyo lan aranızda?"(Mikey)
Bize doğru sinirle yaklaşan Mikey'i görünce ikiside korkudan altına sıçtı desem yeridir. Öne doğru atılıp Mikey'in yüzüne baktım
"Muffy'i merak ettim onu sordum aramızda bişey falan döndüğü yok"
Söylediğime inanmışa benziyordu.
"Öyle olsun."(Mikey)
Kolumdan sertçe tutup odaya götürdü.
"Az nazik ol hayvan!"
Bu defa kızmak yerine sırıttı. Kulağıma doğru fısıldadı
"Peki bu gece elimden geldiğince nazik olacağım bebeğim."(Mikey)
Soğuk terler dökmeye başladım. Bu defa elinden kaçamazdım da.
"Ben istemediğim sürece dokunamazsın!"
"Öyle mi? Gör bakalım karıma nasıl dokunuyorum."(Mikey)
Üstüme doğru gelince komodinin üzerindeki çakıyı alıp kendi boynuma tuttum. Mikey'in yüzünü korku kapladı
"Akemi dur! Yalvarırım yapma sakın! Bırak onu elinden güzelim nolur"(Mikey)
"Artık çok geç." Çakı bedenime girmişti bile kanlar içinde yerdeydim. Aylar sonra yeniden aynı sahne... Odayı dolduranlar ise Mikey'in çığlıkları ve adamları...
Hadi ben kaçtım okullar kapanınca görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Ukala
FanfictionTokyo'nun en büyük mafya lideri Sano Manjiro zengin ve son derece kendini önemseyen Kitamura Akemi'ye takıntılıdır...