ÖZEL BÖLÜM (FIRAT ATAHANLI)

27 5 7
                                    

ÖZEL BÖLÜM

Timuçin' in Ağzından

Hayatta herkesin kahramanı olur ya, benim kahramanım abim ve babamdı. Doğduğum andan büyüdüğüm güne kadar hep babam ve abimin izinden gitmiştim. Onların sevgiyle besledikleri çiçekler gibi bende sevgimi küçük kız kardeşim Güneş' e veriyordum.

Abim, Fırat Atahanlı hep sert görünürdü ama onun içinde sevgi vardı babamın sert halinin aksine sevgisini bize verirdi. Bizim canımız yandığın da onun da canı yanardı. Tarifsiz bir sevgi vardı onun yüreğin de dedim ya herkesin bir kahramanı vardır diye. Benim kahramanım abim ve babamdı.

Babam, Mehmet Atahanlı o abimin aksine aşırı sert görünürdü ama bilmediğimiz de yönü vardı. Tıpkı abim gibi sevgisini gösterirdi ama içinde gösterirdi. Sevgisini dışa vurmayı pek sevmezdi.

Ve ben Timuçin Atahanlı...

Tabii ben ya, abimin ve babamın izinden giden genç bir adamdım. Ben abimin ve babamın aksine aşırı derece de çok serttim. Hep kavga ederim ve bunun için babamdan azar işittiğim an olmuştu. Ama abim babamın aksine bana kavga etmememin hiçbir sonuca varamayacağımı insanlara karşı saygılı olmamı öğütlerdi.

Fırat ağabeyim başkaydı.

Beni kucağına alır saatlerce döndürürdü. Birlikte arabalarla oynar saatlerce arabaları tokuştururduk. Balık avlamaya çıkardık. Saatlerce balık avlar sohbet ede ede balığın oltaya atılmasını beklerdik.

Ben abimin oğlu gibiydim. Abim de benim hem yoldaşım ve sırdaşım hem de babam gibiydi.

Ancak bir gün... Abimin hayatı bir kızla tamamen altüst olmuştu.

O kızla tanıştıktan sonra abimin gözü sadece onu görmüştü ne çevresindekilere bakıyor ne de gökyüzüne bakıyordu. Yaptığımız aktiviteler bile soğumuştu artık. Abimin odak noktası sevdiği kadındı. Beni bile görmüyordu.

Bir gün sevinçle yanıma gelmişti. Babam iş seyahatlerindeydi. Bu yüzden evde ben güneş ve abim vardık. Bir de evin hizmetçisi Nermin abla.

"Timuçin" diyerek konuştu

"Efendim abi"

"Aşk ne demek sence?" diye sormuştu bana

Şaşkınlıkla yüzüne bakarken şu cümleyi kurmuştum. "Bilmiyorum ki?"

Gülümseyen yüzü aniden solmuş yerini şaşkınlığa bırakmıştı. "Lan oğlum hiç mi aşık olmadın sen?" diye sormuştu bana

"Oldum" deyivermiştim bir anda

Ki gerçekten de öyleydi. Aşık olmuştum ama daha ona açılamadığım için aşkın ne demek olduğunu bilmiyordum.

"Kime?" diye sormuştu bana kaş göz işareti yaparak birde sırıtıyordu karşımda. "Haydi çekinme oğlum anlatabilirsin bana"

"İzem Karmen Kırçalan" cevabını verdim

Abimin gözleri kocaman açıldı ve "Atlas Kızılçam' ın göz bebeği İzem Kırçalan" dediğin de başımla onaylayarak cevapladım. Abim de bu cevabıma sadece şunu söyleyerek cevap vermişti. "Vallaha oğlum aşk bana göre çiçek açan misali gibidir. Eğer ki yanlış kişiyi seçmediysen mutlusundur. Ancak eğer ki yanlış kişiyi seçersen mutlu olmazsın."

O günden beri hep abimin o cümlesi benim beynimin içine nakledilmişti. Her zaman düşünüp dururdum. Abimin söylediği cümleye abim de mutlulukla hayatını yaşamaya devam ederdi.

KARA MİRAS (I-II) ARA VERİLDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin