KIRMIZI

1 0 0
                                    

Bir kaç ay önce benim olan, şimdi ise benim olmak için çaba gösteriyordu. İnsan ruhunu kazanabilir miydi tekrardan? Ruh insanı terk eder miydi? Berfin çiceğini duydunuz mu hiç? Evrenin en güçlü çiceğidir. Güneşi görmeden çicek açmaz ama güneşi görünce de solar. Bir çicek güneşe bu kadar aşıksa, insanda güneşine aşık olabilir miydi? Ben Berfin çiceğiydim. Onun kadar aşık ve onun kadar güçlüydüm. Yaşamak için bir nedeni var mıydı? Onun tek istediği güneşti. Elimden birşey gelmiyordu. Sadece onu izliyordum uzaktan...

Aşktan geriye kalan kalbimi nasıl idare edecektim ki. Gözünden düşen her damlaya aşıktım ben. Peki o damlalar bana aşık mıydı? Aşkın adresi neresiydi? Yanına gitmek çok istiyordum. Ama gidemiyordum. Kalbin izin vermiyor. Onu kaybetmekten korkuyorsun sonra düşünüyorsun ki onu zaten kaybetmiştin. Yüzünde kırık bir gülümse oluşuyor. Dokunsalar ağlarsın. Aşk bu kadar zordu işte. Sevdanı kalbinden atmayı denersen hayata tutanamazsın. Sevdanı tutunsan o sana tutunur muydu? Kalbin rengi beyazken kırmızı oluyor. Ruhun rengidir kırmızı. Bedeninde dolaşan her kırmızıya aşıktın sen. O kırmızı da ruhuna aşıktı. Peki ruhum kime aşıktı? Bedenime mi kırmızıya mı? yalnızlık neyin kırmızısıydı? Her adım attığım da kafamda bin bir çeşit soru yığını oluşuyordu. Bunun tek sebebi yine kalbimdi. Çok saçma değil miydi giden oydu suçlusu yine ben oldum. Bir akşam mum ışığında yazdığım bir metin gibiydi duygularım. O kadar sönük ama içtendi. Tek bir kelimeye bağlıydı bu aşk denen duygu. Hani aşkın bir tanımı vardı. İnsanların bildiği tanımıysa ben niye öyle hissetmiyordum. Yazılan tüm kitapların yazılma amacıydı o zaman aşk. Tüm duyguların babasıydı aşk. İnsanların kaçı gerçek aşkı biliyordu acaba? Aşık olduğunu bilip kaç korkak vardı aramızda? Aşktan vazgeçen biri olmak istemiyordum. Vazgeçmek istediğim şey aşk değildi belki de oydu. Devamlı bir bakış, gülüş, sesten bahsediyorum, belki de sıkılmışsınızdır ama elimde değildi ki. Size o içimde yaşadığım duyguyu kanıtlamaya çalışıyordum belki de. O bana yağmurdan sonra çıkan bir gökkuşağıydı şu an. Bu hikayenin iki kahramanını vardı diye düşünüyorsunuzdur. Onlar öyle düşünmüyor dimi çöl ve yağmur? Onlar yenildiler en büyük düşmana, aşka yenildiler. Yaklaşık bir sene önce gerçekleşen ilk görüşleriyle hayatlarının nasıl değiştiğini anlıyor musunuz? Kaan yani çöl, hayattan bıkmış bir gençti. Azra tam kendisiyle yağmur ise hayatın amacını bulmaya çalışan bir kızdı sadece. Biri yaşamak için umut ararken diğeri ise o umudun sebebini arıyordu. Onlar birbirinin umudu olduğundan beri hayatlarının nasıl değiştiğini görmek ne hissettiriyordu insana? Aşık olmak mı istiyordunuz yoksa bu duygudan kaçmak mı? Tabiki bu çöl ve yağmurun başlangıcıydı. Şimdiden merak ediyorum, siz hangisini seçersiniz? Korkaklık mı? Cesaretlik mi? Eğer aşk diyorsanız bilin ki insanlar sizi hiç anlamayacak, anlasalar bile boş duygu diye geçip gidicekti hayatınızdan ama o gitmiyordu işte. Aşk denilen o duygu mutluluk, üzüntü, şaşkınlık, korkaklık gibi sizin oluyordu. Görmüyorlardı insanın aşkını, gülüyorlardı yalancı bahara. Sen ise onun sadece yüzünü görsen mutlu olabilecek bir şeye sahiptin. Arkasından baksan bile yetiyordu sana o. Saatlerce arkasından izleseniz bile bıkmazdınız aşktı işte bu tanımsız bir varlık, kalbini ele geçiren bir korsan, bağımlı olduğun kafein gibiydi. Herşey dur diyordu o ise hayatına devam et. Onu düşünmen bile yetiyordu mutlu olmana bazen de üzüyordu. Üzülmek saçma geliyordu evrene ama evrendekine değildi. Bir anne bir baba hatta kardeş sevgisini bilirdiniz dimi? Onlar da ayrı bir sevgiydi ama o bambaşkaydı. Her gördüğünde kalbinin bitmeyen bir titremesi, korkusu, heyecanı, mutluluğu vardı sakladığınız duyguda. İnsanları da anlıyorum aşk sanıyorlardı sevgiyi, çoğu kişide aşkı aşırı sevgi sanıyordu ama hiçbiri değildi aşk. Aşk, öyle birşeydi ki alıp götürüyordu benliğimi. Sadece arkasından bakmakla yetiniyordum uzun uzun. Tüm organlarım, bedenim sadece onu düşünüyordu. Aşkı kalpte sanıyorlardı ama yine bilmiyordu aşk tüm bedenini sarmıştı bile. O sarış ölene kadar seninleydi...

Çöl ve Yağmur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin