ACI İTİRAF

29 7 0
                                    

Günlerden yine bir okul günüydü zaman çok çabucak geçiyordu. Normalde her gün aynı saat ve dakikaya sahip neden hepsi aynı hızla geçmiyordu. İrem'in isteği üzerine eski sevgilimle buluşacaktım. İrem dediğim kuzenim, teyzemin kızı. Sahile doğru yürüyorduk. İrem, Arda ve ben sahile gelip,bankta oturmaya başlamıştık. "kuzen benim telefonla konuşmam lazım iki dakikaya geliyorum" diyen İrem'e kafa salladım. Ardayla baş başa kalınca konuya girmişti. Kaanda sahile gelmiş kendi grubuyla, kız erkek karışık. Ve ben Kaanla göz göze geldim. O an ki durumum çok kötüydü. Ne düşünüyordur kim bilir. Kalkmak istedim ama o hiç birşey olmamış gibi yoluna devam etmişti. Özür dilerim aşkım sana ihanet etmeden ihanet ettim. "Azra biliyorsun sana söylemek istedik, ben İremden hoşlanıyorum" demişti Arda. "bana söylemenizi anlıyorum ama umrumda değil istediğini yapabilirsiniz bizim ilişkimiz çok saçmaydı zaten artık eniştemsin" konuyu fazla uzatmadan aklımı onla doldurmuştum. İrem yanımıza gelip "konuştun mu Arda?" sormuştu. "evet" demişti. "kalkmam lazım benim" deyip yanlarından ayrıldım. İki adım attıktan sonra kuzenim olduğu aklıma gelince geri dönüp sarıldım. "akşam görüşürüz size gelecekmişiz" yanağından öptüm. "görüşürüz canım" el salladıktan sonra bu sefer cidden yanlarından ayrılıp otobüs durağına doğru gittim. Yanlış anlamasından çok korkuyordum. Ama ona nasıl söyleyeceğimi de bilmiyordum. Hiç tanımadığınız birine aşık olmak tanıdığınız birine aşık olmaktan daha zor. Ne yapmam lazımdı? Komik değil mi sen ona aşıksın ama onun sana aşık olup olmadığını bile bilmiyorsun. Bilmediğin halde endişe ediyorsun belki umrunda bile değilsin.

O an ne hissettiğimi bile bilmiyorum. Acı mı? Yoksa korku mu? Kalbime bıcak mı saplanmıştı? Altüst oldum biliyor musunuz ve sadece 5 saniye de oldu bu duygu. Kalbim deliliğini çözemiyordum artık,bir sevdanın peşine düşmüş. Ama önünde bir engel? Ben o an sahipsiz kaldım. Beynimden vuruldum. İyi miydim? Bedenen evet ama ruhum kötüydü. Bazı şeyler koyuyor be abi. Abisidir diyorum ama olmuyor. O tedirginlik yok mu? İnsanı öldürüyor. İnsanı mı öldürüyor yoksa insandaki sevgiyi mi? Kalbim öldü artık benim. Ruhum hala umut peşinde peki o umut yoksa eğer? Paramparça olan ömrüm tekrar paramparça olsun ister miydiniz? İnsan zaten en imkansızı sevmez mi? İnsan, insan hep insan doğası değişmeyen hep insan. İnsan neden böyle yapıyor ya da insan neden sıradan hep belki de o yüzden aşk insanda eğlence haline gelmişti. Kimse kavuşamıyordur. Kavuşmak için herkesin bir engeli mi vardı? Ah yine kendimi kandırıyordum. Güldürmeyen hayat bizi ağlatacak mı şimdi de? Öldüm mü ben? Kalbimde o bıcak var ama yok gibi de acısı var, bu yara kabuklanacak mı? Geçecek mi? Aldı benden nefesimi. 2 defa aldı nefesimi Bir İlk gördüğüm an, Birde öyle gördüğüm an. Çölde neden çicek ya da su yok biliyor musunuz? Çölde aşk acısı çekiyormuş hemde yağmur tarafından. Ne alaka mı diyeceksiniz. Yeryüzüne hayat veren yağmurdur. Peki o yağmur niye çöle hayat vermedi? O çünkü çöle aşık değildi. Çöle bir çiçeği bile aciz gören bir yağmurdu. Belki de bir damlayla hayat bulacak çöl yalnız kalmıştı. O yüzden her şeyin bir aşk hikayesi vardır. Ben bu hikayede çöldüm yağmura aşık olanından. Çevreme baktım. Gözlerimi kapattım. Keşke yağmur yağsa dedim. O an yağmur başladı biliyor musunuz? Çünkü yağmur bana anlatıyordu. Ben çölü de sevdim...

Haykıramadım ki bende sevdim noldu? Haykırmak istiyordum ama olmuyordu. Benden nefesimi bile almıştı ve sadece 5 saniyede oldu. Hayatımda kaç tane 5 saniye olmuştur ama bunun acısı kadar olmamıştır. Durağa gitmek için yola koyuldum. O çocuğu gördüm. Bir kızla konuşuyordu. Konuşmuyor ağzına giriyordu. Dayanamadım yanına gittim. "Hey Kaan nereye gidiyorsun?" Berfinin bağırmasını aldırış etmeden yürüyordum. Tam yanlarına gelince geçirdim bir tane. Oda bana geçirdi. Kavga ettik yanında ki kız "aşkım" diye çocuğa koşunca bir tane daha yapıştırdım. "Ona bunu nasıl yaparsın" dedim. Bana anlamamış gözlerle bakıyordu. Sonra Azranın olduğunu anladı. "Sanane lan sanane" dedi burnuma yumruk attım sonra Enes geldi tuttu beni durağa götürdü. Otobüse bindiğimiz de ne olur da beğenirsiniz. Ben söyleyeyim. Otobüste kulaklığını takmış müzik dinlerken beni gördü. Ağzım burnum kanarken. Bir tane teyze peçete verdi. Allah razı olsun yoksa yüzüm kan gölüne dönmüştü. Oturdum bir yere ona hiç bakmadım. Sanki suçlu oymuş gibi davranıyor, ve o çocuğu düşünmemek için yine ona başvuruyorum. Onun o kahverengi gözlerinin bana baktılarına emindim. Anlamaması için dua etmiştim. Çok sakin bir insandım ben nasıl böyle olduğunu anlamıyordum. Aşk, insanda ki duygularınıda mı değiştiriyordu yoksa bunun sebebi korku, sinir miydi?

Çöl ve Yağmur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin