22

2.8K 169 71
                                    

"Abi nereye?"

Araz hızla ayakkabılarını giymeye çalışırken kendisine doğru dönmüş olan kardeşiyle bakıştı.

"Evin eksikleri çok yavrum hadi sen içeri geç ben hemen alıp geliyorum." Asaf hiçbir şey demeden kafasını salladı ve yavaş adımlarla arkasında ki odasına ilerlerdi.

Araz ise hiç hız kaybetmeden evden çıktı ve tabiri caizse uçarak arabasına doğru ilerledi.

Arabasına bindi ve çalıştırdı. Telefonunda ki navigasyon uygulamasını açtı ve ona gönderilen adresi girdi. Adalet sarayına doğru çıkan adres ile alt dudağını ısırdı ve gaza bastı.

Yakalayacaktı onu.

15 dakika sonunda hedefine ulaşmıştı. Arabasının anahtarını valeye verdiği gibi önünde ki büyük binaya adımladı.

Bugün duruşması vardı Yalçın'ın ancak nerde olduğunu bilmiyordu. Bunu sorabilecek herhangi bir yetkili ararken yan tarafında bulunan sekreter bölümüne adımladı.

Nefes nefese konuşmaya başladı.

"Merhaba ben polis memuru Araz. Bugün yal- yani Baran Karamanın duruşmasında görevliyim ama biraz geç kaldım hangi salondu acaba?"

Sekreter kız sakince dinledi ancak hiçbir tepki vermedi. Araz kaşlarını çatarak kıza odaklansı. Sonra aklına yeni gelen ayrıntı ile küfür etti.

Cebinden çıkardığı cüzdanın içinde ki polis kimliğini kıza gösterdi. Kız dikkatli bir şekilde kimliği inceledikten sonra bilgisayara döndü.

Bir kaç yere tıkladıktan sonra araza geri döndü.

"Duruşma şuan 5-B salonunda burdan dümdüz gidin hemen sağ tarafta kalıyor." Araz hızlı bir şekilde teşekkür ederek anında fırladı.

Daha kaybedecek 1 dakikası bile yoktu. Koşarken bir yandan da kapı numaralarına bakıyordu.

Aradığı numarayı bulduğu anda gözlerinin içi parıldadı.

Hiç düşünmeden kapıya adımladı. Ancak kapıda duran güvenlik onu tutmuştu.

Arazın gülen yüzü söndü ve  kaşlarını çatarak ilk önce güvenliğin ona uzattığı eline sonra kendisine baktı.

"Hayırdır birader bıraksana?" Güvenlik elini çekmeden güldü.

"Oldu paşam her önüne gelen de girebiliyordu dingonun ahırı bura zaten." Araz güvenliğin dediklerine hak verdi. Sonuçta burası adliyeydi.

Sekretere gösterdiği kimliği çıkartıp güvenliğe gösterdi. Ancak yine herhangi bir tepki almadı.

"Kardeş bu davanın polisiyim ben açsana kapıyı."

"Açamam birader bu davanın polisi içeride zaten giremezsin şuan." Güvenliğin her kelimesinde sinir kat sayısı giderek artıyordu arazın.

"Ya sen şimdi bu kapıyı açarsın yanda ben açarım." Tehtid kokan sesi güvenlikte hiç bir etki bırakmazken omuz silkti araz. Kapı koluna uzanmıştı güvenlik yine onu tutu.

"Bıraksana ulan beni!" Araz kolunu güvenlikten kurtardığı gibi tekrar kapıya uzandı ancak ne ara geldiğini bilmediği diğer güvenlikle birlikte geriye çekilmişti.

İki kolunda da kendinden küçük adamlarlı görünce artık deli olmuştu araz.

"Bırakın lan beni Allah'ıma yanınıza bırakmam bunu." Ortalık bir anda 56 olunca herkes kavganın başına toplanmıştı. Ancak bir kapı sesi ile bütün sesler kesilmiş herkes o tarafa dönmüştü.

Yeşil'im BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin