fifteen

301 18 2
                                    

Tahtadan gözlerimi ayırıp yine kolumdaki saate diktim bakışlarımı. Ders daha yeni başlamıştı ve ben hemen bitmesini istiyordum. Çantamdaki telefondan Barın'a yazmam gerekti artık. Dün babasıyla konuştuktan sonra odasına gitmek istediğini ve sonra konuşmamızın daha doğru olacağını belirtmişti.

Ben de onun kişisel alanına saygı duyduğum için hiçbir şey diyememiştim. Ardından odama girmiş olanları düşünmemeye çalışarak ders çalışmıştım. Sonrasında uyumak için yattığım yatakta dört dönmüş kendime eziyet etmiştim.

Sabaha doğru birkaç saat uyumuştum ve alarmla uyandırıldıktan sonra bir umut Barın'ı görebilirim diye yemekhaneye girsem de yoktu. Onu görmemek, onunla konuşmamak uykumu kaçırdığı gibi iştahımı da kaçırmıştı.

Şimdi de başlayan Matematik dersindeydim. Derste telefon kullanmak yasaktı ve ben ilk defa ciddi anlamda bu konuda dertliydim.

Barın'ın beni düşürdüğü duruma küfür etmeden edemedim.

"Hazel tahtaya çıkıp arkadaşın çözemediği soruya yardım edebilir misin?" Diyen Gökçe hocanın sesiyle başımı kaldırıp tahtaya baktım. Sınıftaki 15 kişi bana dönmüşken kalktım oturduğum arka sıradan ve soruyu çözemeyen arkadaşın önünde durdum.

Akıllı tahta olduğu için parmağımla sayıları yazmaya başladım. "Gökçe Hocam siz bunu önceden çözmüştünüz diye hatırlıyorum ama..." Diye mırıldandım. Soru çok tanıdıktı.

"Evet örnek sorularımdan biri." Diye mırıldandı o da. "Aslıcığım sana yetersizlik vermek zorundayım çünkü gerçekten de geride kalıyorsun." Dedi soruyu çözemeyen arkadaşa. Ben hemen cevabı işaretleyip yerime döndüm.

Önümde ona bütün kitap ve defterleri açıp gizlice telefonumu çıkarıp masaya kitabın arasına bıraktım. Etrafa hızlıca göz atıp mesajlaşma uygulamasına girdim. Ve barına yazdım.

Barın Önünde Herifi

Barın iyi misin?

Neredesin?

Cevap gelmedi bir süre. Kısa zaman aralıklarında baksam da gelmeyince derse odaklanmak zorunda kaldım. Sonrasında da telefona bakma fırsatım olmadı ta ki ders bitene kadar.

2 tane mesaj bildirimi duruyordu. Hemen tıkladım. 5 dakika önce yazmıştı.

Barın Önünde Herifi

İyiyim ben Minik,
merak etmeee

Dersin bitince odama
gelebilir misinnnn

Yazdığı son kelimelerin sonunu uzatması ayrı bir sinirime dokunmuştu. Öğleden sonra vardı şimdi dersim. O zamana kadar boştum. Mesaja cevap vermeden eşyalarımı toparlamaya başladım. Birkaç kişi kalmıştı test çözen, geriye kalanlar çıkmıştı.

Çantamı omzuma asarken biri, "Hazel?" Demişti. Kimin olduğuna bakmak için başımı kaldırdığımda adının Aslı olduğunu öğrendiğim soruyu çözemeyen arkadaş pıtı pıtı adımlarla yanıma geliyordu. Boyu benimkinden de kısaydı.

Hiçbir şey demeden yanıma gelmesini ve hemen konuşup yolumuzu ayırmamız gerekti.

"Ben şey diyecektim. Bana matematikte yardım edebilir misin?" Dedi. Sinirle nefes verip gözlerimi devirdim. La havleydi yani. Beni de iyice Matematik öğretmeye niyetli birisi gibi görmeye başlamışlardı iyice.

Ha-zel & Tecessüs | ♥︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin