11# İş günü

45 9 0
                                    

Sabah olmuştu ve ben çoktan hazırlanmış kapının önüne çıkmak için saat 8 sularını bekliyordum, tamda Arda ile anlaştığımız gibi. Sonunda gitme vaktini geldiğini düşünüp yollara düşmüştüm. Abartmayayım sitenin önüne kadar gidecektim sonuçta. 

Tamda çıkışa yaklaşmışken Ardayı fark ettim, yine erken gelmişti. Prensip meselesi galiba hiçbir yere geç kalmayıp üstüne bir de erken gelen birisiydi. Selam verdim ve hemen yola koyulduk.

Otele vardığımızda resepsiyonda üniforma dağıtan görevlinin yanına gittik. Üniformalarımı alıp soyunma odalarına doğru yürümeye başladım, tam bu sırada Ardayı gözümden kaçırmıştım. Bunun olmaması gerekiyordu sonuçta izlemem gereken eziyet sahneleri vardı.

Mesaiye saati başlamıştı. İlk olarak bana düşen havuz garsonluğu olmuştu ve havuz başına gitmiştim. Ardayı hala göremiyordum. Eziyet planlarım suya düşemezdi. Gözlerimle onu aramaya devam ederken birden arkamdan gelen sesle kendime gelmem bir oldu.

"Buraya etrafa bakınmak için gelmedin, işinin başına!" diyen patronuma karşın hemen oradan uzaklaşıp işimin başına dönmem pek de uzun sürmemişti. Bir sıkıntımız vardı ki oda ceza almış olmam ve öğle yemeğini depoda yiyecek olmamdı. Bu sıcakta dışarıda yemek varken depoda yemek iyi bir ceza olmuştu.

Öğle yemeği vakti geldiğinde depoya giderken fena terler akıtıyordum, bu sıcakta da depoda yemek gerçekten tam bir cezaydı. Sevdim bu patronu akıllı adammış. Yemeğimi alıp depoya girdim ve bir masaya elimdekileri koyarken yan masada Arda'nın oturduğunu fark etmiş olmayışım garip gelmişti. Demek ki bu yüzden görünmüyordu ortalıklarda, artık ne yaptıysa cezası ağır olmalı sabahtan beri burada olduğuna göre sanırım öyleydi.

"Hayırdır ne yaptın da buradasın?" dememle birlikte beni terslemesi bir olmuştu.

"Ne yaptıysam yaptım seni mi gerdi güzelim?"

"Birincisi ben senin güzelin değilim, ikincisi umurumda olduğundan değil merak ettiğimden sordum."

"İyi merak etmezsin olur biter o zaman."

"Zaten merak edilesi bir özelliğin yok." dedim ve yemeğimi bile yemeden bir hışımla çıkmıştım oradan. Gerçekten de merak edilesi biri değildi sadece çok meraklı olmama yenilerek sormuştum ve terslemesi de pek bi etki yaratmamıştı, sonuçta hiçbir şeyi umursamayan bir tiptim ve ruhsuzluğum beni üzülme zahmetinden kurtarmıştı...


RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin