Ağlamamak elde değil doğrusu.
Ah! hemde hiç elde değil.
O kadar güzel günleri ve bir o kadar da berbat boktan günleri kim unutabilirdi ki. Ve bunu ne yazık ki az da olsa hoşuma giden Arda bile değiştirmiyorken durum içler acısıydı doğrusu.
Evet kabul ediyorum, Arda hoş çocuk. Azıcık. Ama ondan hoşlanmıyorum. yani anlarsınız ya, sempatiktir ama bir eski sevgiliniz kadar olamamıştır sizin için. Zaten Ozan'dan sonra feriştahı gelse kendimden başkasına beni aşık edemezdi. Aynada kendime bakmak bile beni ağlatmak üzereyken bir de Arda için aynı şeyleri hissedip onun için ağlayamazdım. Olmaz, sevemem, istesem de olmaz.
Ruhsuzluk bu abi.
Güzel rahat ve sıcak bir duş aldım ve tabii ki de havlularla yarı çıplak odama uçmam imkansızdı. Banyoda giyinip mutfağa geçtim.
Ne Ardayla bir çift laf ettim ne de ablamla. Yemeğime yumuldum.
*********
Değişik hissediyorum kendimi. Çok değişik. Amaçsız, işsiz, bitkin, tükenmiş. Sanırım banyoda aklımdan geçenler ve doğum günümün yaklaşıyor olması beni bu hale sokmaya yardımcı oldu. Bir süreliğine içime çekilmeye ve rahatlamaya ihtiyacım vardı. Ve aynen de öyle yapacaktım.
Yemekten sonra bulaşıkları hallettim ve yine ikisine de tek kelime etmeden işlerimi bitirip odama geçtim. Tüm gün kitap okuyup müzik dinlemek istiyordum. Kendimi o güzel dünyaya kapatmak istiyordum. Tüm gün.
Bir kitap seçtim ve okumaya başlamadan önce kulaklıklarımı da takmayı ihmal etmedim. Kimseyi duymak istemiyordum. Bana daha iyi geleceğine inanıyorum. Yani yakınlarınız ile vakit geçirmek yerine kendi dünyanızda müzik ve kitap. Hm. Daha çekici ha?
******
Neden gidip de hayranlıkla baktığım bir aşk hikayesi seçtiğimi bilmiyorum ama hoşuma gidiyor, yani nasılsa bende olmayan şeyler kitap karakterlerinde olunca enazından hayatta kıskanacak egolu pislikler kalmıyor.
Akşam oldu. Neredeyse. Ve ben hala kitap okuyor müzik dinliyordum. Bu cidden iyi gelmişti ama bir yandan da Arda'nın hiç yanıma gelmemiş olması da biraz garip ve rahatsız ediciydi. Yani sebepsiz yere yanıma gelmesini bekledim. Ama gelmedi. Yemekte onunla hiç konuşmamış olmam yüzünden olamazdı değil mi?
(Ah hayır, olamazdı.)
Uyku fazla ağır basıyordu artık dayanamadım ve okuduğum son bölüm olması kararı aldım. Kahve içmemiş olmak büyük aptallıktı doğrusu. Daha fazla direnemediğimi hatırlıyorum. Uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
Literatura FemininaElis, üç yıllık sevgilisi Ozan tarafından aldatılmıştır. Elis'i aldattığı kişi, onun en yakın arkadaşından başkası değildir. Elis, bu yıkımı kaldıramaz ve içine kapanır. Değişmek ve kendine yapılan bu haksızlığı atlatabilmek adına ablasının yanına g...