Ardayı karşımda görünce tabikide şaşırmıştım. Birazcık. Biraz. Sinirliydim elimde olan bir şey değildi. Hemen ardaya yöneldim ve konuşmaya başladım.
"Sinirlerimi bozmaya geldiysen defol daha fazlasını kaldıracak durumda değilim." dedim ve tekrar denize döndüm.
"Sinirlerini bozmaya gelmedim. Aslı abla kötü olduğunu söyled-"
"Aslı abla söyledi diye yanıma gelmek zorunda değildin!" diyerek lafını kesmiştim. Tekrar gözlerim dolmaya başlıyordu. Lanet.
"O söyledi diye gelmedim aptal!" diyerek aynı şekilde çıkıştı. Ona cevap vermeyince konuşmaya devam etti.
"Sorun ne?"
"Her şey."
"Bana anlatabilirsin."
"Düne kadar şoförüm bekçim falan olmadığını söylüyordun. Ne Değişti?"
"Ya tamam, ani çıkışım yüzünden özür dilerim. Sinirlerim bozuktu" Yine cevap vermeyince tekrar lafa girdi.
"Anlat bana."
"Sana anlatmak zorunda değilim!"
"Neden biraz daha normal olamıyorsun? Bir yerde de alttan almayı öğren artık. Ben bağırıyorum, ertesi gün sen bağırıyorsun. Karşılıklı olarak kavga edemeyiz!"
"Seninle kavga eden yok! Ayrıca ben senin kız arkadaşın falan da değilim! İstediğim gibi bağırır, istediğim gibi davranırım!"
"Gerçekten çok zor birisin."
Bu lafı üzerine Kafamı tekrar cama çevirmiştim. Onunla uğraşmaya hiç niyetim yoktu.
"Bana anlat, Elis. İyi olmadığının farkındayım." Ona döndüm ve konuşmamaya ant içmiş gibi suratına öylece baktım. Aslında konuşup rahatlamaya ihtiyacım vardı ama inadımdan vazgeçmedim.
"Başka çaren yok Elis. Anlat!"
Arda'dan gelen anlık emirle başka çarem olmadığını düşündüm. Biraz rahatlarım düşüncesiyle derin bir nefes alarak başımdan geçenleri tek tek anlattım. Bittiğinde arda kocaman gözlerle bana bakıyordu. Ağzından dökülen küfüre gülmeden edememiştim.
"Orospu çocuğu" Küfrüne karşılık küfür etmem gerekirdi fakat yapmamıştım. Arda anında Söze girdi.
"Onu tekrar kazanmak istiyor musun?"
Ben bu soruyu aylardır kendime soruyordum zaten. Onca yaptıklarından sonra Ozan'ı istemek zavallı kızların yapacağı bir şeydi. Kesin kararlılıkla cevap verdim.
"Hayır."
"Güzel. Ama bu şekilde bir yere varamazsın. Sonuçta o müşteri ve sen çalışansın. Ona karşı zavallı olarak görünmek hoşuna gider mi?"
"Hayır."
"O halde yarın tekrar otele gideceksin! Kaçmanın bir anlamı yok. Elinden geldiğince uzak durabilirsin ondan. Siparişlerinde ben yardımcı olurum"
"Bunu neden yapıyorsun, gerek yok!"
"Sadece yardım ediyorum. Özür Maksatlı." dedi ve gülümsedi. Gülümsemesine karşılık bende gülümsedim. Yo yo, ciddi anlamda gülümsemiştim. Hissederek.
Fakat bu seferki aylar Öncesinde Ozana karşılık gülümsemelerimden değildi. Olamazdı da zaten. İlk defa yabancı birine gülümsemiştim. Ve bu kişi Arda'ydı. Birkaç gün önce nefret ettiğim Arda.
Otele döndüğümüzde saatler birbirini kovalarken Ozan'la bayağı vakit geçirmiştik. Aslında eğlenilebilir bir çocuktu. Dışarıya çizdiği sert profili sayesinde insanların ondan nefret etmesini sağlıyordu. Ama içinde komik bir çocuk yatıyordu. Sanırım arkadaş olabilmiştik. Kendi isteğimizle. Yo hayır ben olmazdım.
En sonunda Arda ile eve vardığımızda birbirimize iyi geceler dileyerek evlere dağıldık. Bugün onca şeye rağmen güzeldi. Ayrı bir zevk almıştım sanki. Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
ChickLitElis, üç yıllık sevgilisi Ozan tarafından aldatılmıştır. Elis'i aldattığı kişi, onun en yakın arkadaşından başkası değildir. Elis, bu yıkımı kaldıramaz ve içine kapanır. Değişmek ve kendine yapılan bu haksızlığı atlatabilmek adına ablasının yanına g...