Tam önümde koskocaman yazılarla Kavaklı Mezarlığı yazıyordu şaka yapıyor olmalıydı saat çoktan gece yarısını geçmişti ve biz kabristana gelmiştik hemde korku filmin hemen ardından bu gece galiba ruhumu teslim edecektim hem yeşil göz neden beni buraya getirmişti ki.Sürücü koltuğun da oturan Alper'e baktım şu an o kadar kopuk duruyordu ki hayattan göğüs kafesi yavaşça inip kalkıyordu tek yaşama belirtisi bu gibiydi sadece mezarlığa bakıyor tek bir kelime bile etmiyordu yanında olduğumu unutmuş gibiydi gözlerini kırpmadan sadece bakıyordu pür dikkat onu izliyordum.
Bi ara gözlerindeki o öfkeyi gördüm dünyayı yakmak istercesine bir öfke vardı ve bu öfke zaman geçtikçe evriliyor tek bir kişiye dönüşüyordu o kişinin yerinde olmak istemezdim asla.
"İn" dedi çok ciddi ve tok bir sesle bu davranışları beni gittikçe tedirgin ediyordu.
"Efendim " dedim duymamazlıktan gelerek aslında çok da iyi anlamış ama asla arabadan inmek istemiyordum kim gecenin bi saatinde mezarlıkta olmak isterdi ki.
Kapının kapanma sesi ile birden daldığım düşüncelerden çıktım Alper benim kapımı açmış inmemi bekliyordu ona en masum bakışımı atıyor ama hiç işe yaramış gibi durmuyor aksine ben inmedikçe sinirleniyordu ne vardı sanki biraz yardımcı olup içimi rahatlatsaydı ama o tam tersini yapıyordu.
Bu mezarlığın önünde tam karşımda azrail gibi duruyordu.Yavaşça indim dışarısı buz gibiydi ya da ben buz gibiydim artık kestiremeyecek kadar ürpermiştim,önden yürüyerek mezarlığa girmişti.Hızlı adımlarla ona yetişip gömleğinin kenarından tuttum. Arkasını dönüp bana bakmamıştı bile.
Bu çocuk nasıl bu halde üşümüyor ya da herhangi bi korku belirtisi göstermiyordu.
Tamam kabristana daha önce gitmiştim ilk defa gelmiyordum elbette birinci dereceden olmasa da bende yakınlarımı kaybetmiştim, ama gecenin bu saatinde ilk defa geliyordum tabi.
Hemde bilmediğim bi şehirde tam anlamıyla tanımadığım ama yeşillerinde boğulduğum bu çocukla bir ilk yaşıyordum.Zifiri bir karanlık vardı önümü bile zar zor görüyordum tam tökezleyip düşecektim ki Alper elimden tutup daha rahat yürümemi sağlamıştı.
Hızlı adımlarla ilerliyor arada düşecek gibi oluyordum ama Alper destek veriyordu...Kabristanın içine doğru yol almış arabadan baya bir uzaklaşmıştık soğuktan artık vücudumu hissetmiyordum Alper'in durmasıyla yüzüm o kaslı sırtına gömüldü.
Feyza SOYLU yazıyordu mezar taşında bu kişi Alper'in annesi miydi?
Mezarı bir kimsesizin mezarı kadar sahipsiz dururken ismi altın harflerle yazılmış en gözde mezar kadar acı doluydu ... Biz seni hiç unutmadık der gibi aynı zamanda da sen hiç var olmadın gibi bir tezatlık içindeydi...
İşte şimdi tam anlamıyla hem üşüyor hem de kalbim ısınıyordu Alper beni annesine getirmişti Alper beni ailesine getirmişti...
18.05.2014
Çok erkendi Alper 14 yaşında mı kaybetmişti annesini çok acı...
En ihtiyaç duyduğu anda yoktu annesi ne kadar şanslıydım oysaki ben,annem her zaman yanımda olmuş desteklemişti beni.
"Anne " dedi ilk defa sesi bu kadar naif birini incitmekten korkar gibiydi en çokta özlem kokuyor özlemin yanında acı barındırıyordu sesi... Kalbimden bir parça düştü Alper'in kalbine bu onu sevdiğim için değil de bir çocuğun annesine olan sevgisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüma
ChickLit" Üzerim seni " dedi "Olsun üz " dedim "Kırarım seni " "Bi sarılsan geçer" " Ölürsün " dedi " Ölelim "dedim Pişman olacağımı bilmeden söylediğim bu sözler hayatımı değiştirecek ve ben hiçbir şey yapamayacaktım