B PLANI - Yüzbaşım

45. Bölüm

Ağzımdaki yemeği bitirip Bartu'ya döndüm.

"Çağan yarın Görev yerine dönecekmiş. Kalabilirsin bu gün."
Bu cümleyi söylemek bile zordu. Çağan hazırlıklarını tamamlıyordu evde. Akşam yardıma gidecektim.

"Çağan biraz daha durmayacak mıydı ya?"

"Bartu, onun görev yeri burası değil. Annemin operasyonu için önceden gelmişti."

Ayaz elimi tutup gülümsedi. Bende tebessüm ettim. Bu adam her zaman nasıl beni mutlu edebiliyor ya?

Bartu mükemmel bakışmamızı öksürüğüyle böldü.

"Komutanım, Kılıç timine ilk geldiğiniz gün bizim eve yemeğe gelememiştiniz. Eğer sizde isterseniz bu hafta yemeğe bekliyorum sizi."

Bartu'ya baktım.
"Bir işim çıkmazsa tabi gelirim."
Serdar bana asker selamı verip masaya doğru ilerleyecekken arkasından bağırdım.

"Emredin komutanım."

"Öncelikle sivil hayatta komutanım yok."

"Peki Gece." Gülümseyip cebimden bir gül çıkarıp eline verdim. Daha sonra yaklaşıp kulağına eğildim.

"Bunu Asel'in tabağının yanına koy."

Başını sallayıp teşekkür etti ve masadan ayrıldı. Elimi çeneme koymuş gülümseyerek onları izliyordum. Bartu garip garip bana baktı.

"Sende ne romantikmişsin Gece. Ben olsam bahçedeki en böcekli gülü getirip masanın ortasına koyarım."

Kaşlarımı çattım. "Sende böyle bir öküzsün işte. Ne yapayım?"

Enes ve Emir kahkahaya boğulmuştu.
"Bir Gece atasözü der ki: Öküzler masadan kalksın. İnsanlık kaybolacak." Dedim saçlarımı savurarak.

Bartu suratını asmıştı.
"Siz geçin dalganızı. Ben yemeğimi yedim. Sona kalan hesabı öder." Ayağa kalkıp cebinden sigara kutusu çıkardı.

"Ayaz çakmağın var mı?"

"Kendini yakacaksan var."
Ayaz'a bakış atıp çantamdaki çakmağı Bartu'ya uzattım. Çakmağı alıp kağıt para gibi çenesine sürtmüştü.

"Eyvallah yenge de, çakmak sende ne arıyor?"

"Elbisenin bir yeri yırtılmıştı da. Daha fazla sökülmesin diye ucunu yakıyorum."
Paketten bir adet sigara çıkardı.

"Sen ne zamandan beri içiyorsun?"

"Sevgili aradığımdan beri."

Allah'ım ne anormaller var.

"Sigaradan isteyeceğin sevgiliyi secdeye kapanıp Allah'tan istesene." Dedim.
Bartu bu söze çok bozulmuştu.
"Çok içmiyorum ki yenge. Ayrıca secdeye gitmediğimi nerden biliyorsun?"

"Bilirim, ben yengeyim."
Sırıtıp birşey demeden dışarı çıktı.

"Ben bir lavaboya gidiyorum Gece."
Ayaz'a başımı sallayıp önümdeki yemeğe odaklandım.