47. Bölüm

132 10 0
                                    

Hasta olduğum için anca bu kadar oluyor🤧. Kusura bakmayınız lütfenn. Keyifli okumalar dilerim...

Bartu anahtarı çekip aldı elimden.
"Tamam yeter da!"
Karadenizli şivesine giriş yapılmıştı. Kıkırdayıp ayağa kalktım.
"Sevgilime bulaşmaz mısın lütfen? Yoksa seni eve gidince camdan sarkıtacağım."
Ayaz'a bakıp sırıttım.

Bartu bana dil çıkarıp çoktan arabaya binmişti. Bizde daltonlar gibi sıralanıp arabaya bindik.
"Verin müziği." Bartu'nun neşeli sesiyle öne eğilip eski pop şarkılara göz gezdirdim. Bu şarkılar benim göz bebeklerimdi. Nihayet aradığım şarkıyı bulup sesi fulledim.

"YAT'CA'Z KALK'CA'Z YAT'CA'Z KALK'CA'Z HOP KARARGAHTAYIM. DAĞLAR BAYIRLAR, İTLER, KOPUKLAR
HEPSİ GERÇEK, FİRARDAYIM."

Bartu'nun sallamasyon şarkı sözleriyle kahkaha attım. Bu nasıl bir kafa?

"Operasyona çıkmadan önce dinliyorum yenge. Motivasyon konuşması gibi."

Bartu'yu ayakta alkışlıyoruz.

Bir kaç dakika sonra nihayet evimin önüne gelmiştik. Her ne kadar bu ortamı bırakmak istemesem de arabadan indim.
"Yarın sabah karargahta görüşürüz."
"Görüşürüz!"
Neşeyle arabaya el sallayıp evime girdim. Ayakkabılarımı yerleştirip evin içinde gezinmeye başladım.
"Çağan! Evde misin?"

Ses gelmemişti. Dudağımı büzüp merdivenlere yöneldim. Neredeydi bu?
"Bavul hazırlanamana yardım edecektim?"

"Senin odandayım!"
Gelen sesle koşar adımlarla odamın önüne geldim. Çağan yerde bir şeylerle uğraşıyordu.
"Ne yapıyorsun sen?

Ayağa kalkıp üstünü silkeledi. Hafif yana kayıp gülümsemeye başladı.
"Erken geldin. Daha fotoğrafları bile yerleştirmemiştim."

Duvarda ledlerle çevreli kocaman bir ahşap anı çerçevesi vardı.

"Çağan bu çok güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Çağan bu çok güzel."
Yanına gidip boynuna sarıldım. O da bana sarılmıştı.

"Teşekkür ederim."
Gözündaki siyah nike gözlüğü çıkarıp sırıttı.
"Ben yokken oturup zırlama diye yaptım. Çok düşünceliyim."

Kaşlarımı çatıp Çağan'dan ayrıldım ve küçük çalışma masama ilerledim. Çerçevedeki fotoğrafı çıkarıp sırıttım.
"Bunu en üste asalım. Herkes görsün senin rezil oluşunu."

Elimde Çağan'a dört yıl önce zorla giydirdiğim tütü eteğin fotoğrafı vardı. Ben ve Alaz abimde Çağan'ın arkasına geçip parmağımızla kulak yapmıştık.
Eliyle ağzını kapatıp bana baktı.
"O fotoğrafı hemen imha ediyorsun!"

"Maalesef, ben bomba imha uzmanı değilim."

Yaptığım espriye gülmemiş, aksine daha da sinirlenmişti.

"Bana bak cüce! O fotoğraf birinin eline geçerse seni fena rezil ederim. Beni anlamışsındır umarım!?"

Elimle fotoğrafla sırıtarak merdivenlerden koştum. Çağan arkamdan bağırıyordu.
"Sen kaşındın Gece!"

Merdivenlerden üçer dörder basamak atlayıp yalandan kendimi yere attım.

"AHH, ÇAĞAN!"
Telaşla yere eğildi.

"İyi misin?!"
Başımı salladığım sırada fotoğrafı elimden çekip aldı.

"Kekliği düz ovada avlarlar Gece."
Yemedi.
Dil çıkarıp ayağa kalktım.

"Fotoğrafı saklayacağım. Bulursan alırsın."

"Yanında götür istersen dinlenme odasında başucuna koyarsın."

"Bu arada Hakan abi senin kameraya silah tutarken çektiğin resmini çerçevelettirmiş. Dağdaki teröristlere önce gösterip sonra alnından vuruyor."

"Ben vurdum sayıyor yani."

"Aynen öyle. Neyse ben üst kattan bavulları alıp geleyim."
Bavul sözünü duyunca gözlerim dolmuştu yine. Yanıma gelip alnımdan öptü.

"Hadi ama. Asma şu suratını. Sen ben gelince çok ağlak oldun."

"Annemle yeni tanıştım zaten Çağan. O da görev yüzünden apar topar gitti. Alaz abi iki gün kalıp gidecek. Sende gidersen ne yapacağım?"

"Ali Burak var demiştim sana. O arada gelir eve."

"Yine de, ben ikizim olmadan yapamıyorum."

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı.
"Bende yapabiliyorum demedim zaten."

Bölümleri uzatmamı istemiştiniz. Bu kadar oldu. Diğer bölümleri gözden geçirip eklemeler yapıyorum arada.
😘👋🏻❤

B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin