16. Bölüm

376 22 0
                                    

Yüzbaşına cevap vermeyip hızla odadan çıktım. Çağan pencerenin önünde eğitim yapan askerleri izliyordu. Yanına yaklaşıp arkasından sarıldım.
Yalnız olduğu zamanlarda hep ben yanında oluyordum onun. Zaten kardeşte bu demek değil miydi?
Zor zamanında onun yanında olmayacaksam ne zaman olacaktım?

Arkasını dönüp sıkıca sarıldı bana. Gözlerinden birkaç damla yaş omzuma düşmüştü. Ağlamamak için çok sıkıyordu kendini. Bir anda geri çekilip sert bakışlarla yüzüne baktım.

"Ağlayacaksan eğer sıkma kendini. Ben varım lan yanında. Koskoca ikizin var Çağan! Ağlarken utanmayacaksın şimdi. Dök içini bana nolursun..."

Küçük bir çocuk gibi beni kendine çekip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Elimi saçına koyup okşamaya başladım.
Ağlarken birinin 'Bırak artık ağlamayı' demesinden nefret ederdim. Sizce saçma değil mi? İçinizi gözyaşlarınıza dökerken birinin size engel olması..

💞

Birkaç dakika boyunca sessiz kalmıştık. Çağan gözlerini bir yere dikmiş elinde künyeyi sıkıyordu.
Bartu elindeki şişeyi bana uzattı.
"Komutanım susamışsınızdır belki."

Gülümseyip elindeki şu şişesini aldım ve avucuma döküp Çağan'ın yüzünü ıslattım. Bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki cebinden peçete çıkarıp yüzünü sildi. Şu şişesini elimden alıp şaçlarını ıslattı.

"Sönmüyor içimdeki yangın Gece."
Gözlerim dolmuştu bir anda. Peki şimdi nasıl kurtaracaktım onu aklındaki düşüncelerden. Kolay kolay düzelir miydi ki o?

B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin