48. Bölüm

107 10 1
                                    

Geç saatlere kadar bilgisayardan film izleyip birlikte vakit geçirmiştik. Film bitince bilgisayarı kapatıp Çağan'ın üstünü örttüm. Filmin sonlarına doğru uyuya kalmıştı. Uykulu gözlerle salona geçip tekli koltuğa oturdum. Başımı duvarda saatte çevirdim.
1'e geliyordu. Şimdi kim kaldıracak beni bu koltuktan?

Ayıla bayıla koltultan kalkıp odamın ışığını açtım. Ellerimle gözümü kapattım anında. Bu avize nasıl bu kadar ışık yayıyor ya?

Bir gözüm açık üstümü değiştirip yatağa geçtim. Bir kaç dakika sonra derin bir uykuya dalmıştım.

🐺

KOÇ YİĞİDİM BAHADIRIM OZANIM!
ALP DADAŞIM YAĞIZ EFEM OZANIM
KOÇ YİĞİDİM BAHADIRIM OZANIM
ALP DADAŞIM YAĞIZ EFEM OZANIM!

Yataktan aniden kalkıp silahımı doğrulttum. Birkaç dakika geçince jeton yeni düşmüştü. Komidinin üstünde titreyen telefonumu alıp üstündeki yazıyı okudum. Ayaz arıyordu.

"Gece, Ayaz ben."
Derin bir nefes alıp konuştum.

"Bir sorun mu var?"

"Evet, göreve gitmemiz lazım. Sen hazırlanınca beni ararsın."
Telefon kapanınca gözlerimi elimdeki silaha diktim. Bu zil sesini acil değiştirmem gerekiyor. Ama öncelikle görev.

Masanın üstündeki saate baktım. Üç buçuktu. Silahımın ucuyla başımı kaşıyıp aceleyle tuvalete koştum. Yüzümü yıkayıp pijamalarımı değiştirdim.

"Gece, napıyorsun sen bu saatte?"

Başımı kapıda beni izleyen Çağan'a çevirdim.

"Göreve gideceğim. Uyu sen. Belki yetişirim seni uğurlamaya."

Gülümseyip odadan çıktı. Telefonumu ve silahımı alıp evden çıktım. Ayaz'ı arayacaktım. Telefonun şifresini girip Ayaz'ı aradım. Uzun bir çalıştan sonra nihayet açmıştı.

"Güzelim hazır mısın?"

"Evet, kapının önünde bekliyorum."

"İçeri girseydin, gece yarısı soğukta bekleme."

"Gerek yok."

Telefonu kapatıp cebime koydum ve beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dk sonra siyah bir jeep önümde durmuştu.
Ön koltuğa geçip aynadan arkadakilere baktım.

"İyi geceler."

"Sizede günaydın komutanım." Dedi Emir. Gülümsedim.

"Baskın mı yapılmış?"
Ayaz sıkıntıyla nefes verdi.
"Dört askerimizi esir almış şerefsizler."

On dakika sonra araba durmuştu. Geldiğimizi anlayınca arabadan indim.
Karanlıkta karargahı görünce, gözümün önüne babamla el ele tutuşup Şırnak'taki karargahı gezdiğimiz geldi. O zamanlar küçük olduğum için pek anlamazdım. Ama şimdi bu karargah benim hayatım olmuştu.

"Albayla görüşeceğiz önce."
Ayaz'a başımı sallayıp karargahtaki odama geçtim. Ünoformamı hızlıca giyip silahımı elime aldım ve diğerlerinin yanına gittim. Toplanıp albayın odasına dizildik. Ayaz'ın önündeki yere oturdum.

Bir kaç dakika sonra albay içeri girmişti. Ayağa kalkıp selam verdik.

"Oturun."
Gülümseyip yerime oturdum.

"Bu operasyon uzak bir yerde olacak. Uzun sürmesi düşünülüyor ve bildiğiniz üzere iki askerimiz esir alındı."

Bu itler yine durmak bilmiyordu.
"Helikopter birazdan kalkacak, silahlarınızı hazırlayıp çıkın.
ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN KILIÇ TİMİ!"
Ayağa kalkıp gururla cevap verdik.
"SAĞOL!"

B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin