49. Bölüm

107 10 0
                                    

Ceplerimi mermilerle doldurup aynanın karşısında saçımı düzelttim.
Ayaz yanıma gelip aynadan yüzüme baktı. Geri çekilirken onu farketmeyip ayağına bastım.

"Pardon, erken oldu."
Burnundan gülünce sırıtıp Bartu'ya döndüm.

"Üniformanla yakıyorsun yenge, al bir tane lazım olur." Deyip elindeki çikolatayı fırlattı. Havada yakalayıp 'eyvallah' der gibi elimi kalbime koydum.

"Kılıç! Helikopter iner birazdan. Acele edin. Askerlerimizi alalım o itlerin elinden."

Göz kırpıp kapıya ilerledim. Ayaz'da diğerleriyle birlikte peşimden geldi.
Karargahın önüne gelip telefonumu cebimden çıkardım.

"Gel bi fotoğraf çekinelim Bartu. Hatıra olsun."

Gülümseyip Ayaz'a göz kırptı. Ayaz hemen ayağa kalkıp yanıma gelmişti.
"Bir kaç tane çek Bartu. Güzelini seçeriz."
Ne yapacağını anlayınca Ayaz'a bakıp tebessüm ettim.
Bartu başını sallayıp telefonunu çıkardı. Emir arkasından gelip kendi fotoğraflarınıda çekmişti. Arkamızdan gelen helikopter sesini duyunca Ayaz'dan ayrılmak zorunda kaldım.

"Altınada maşallah guzularıma mı yazsam acaba?"Bartu'ya tehdit edercesine elimi salladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Altınada maşallah guzularıma mı yazsam acaba?"
Bartu'ya tehdit edercesine elimi salladım.

"O babaannelerin görevi bir kere! Sen babaanne misin?"
Gülerek helikoptere bindik. Ayaz'ın ve Serdar'ın arasına geçip oturdum.

Hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı. Silahımı kenara yaslayıp başımı Ayaz'ın omzuna koydum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Ayaz elleriyle başımı okşayınca daha fazla gözlerimi açık tutamayıp uykuya daldım.

"Gece, helikopter indi uyuyosun sen hala."

Bartu'nun sesiyle tek gözümü araladım.

"Operasyon başladı mı?"

"Günaydın yenge, operayon bitti. Karargaha dönüyoruz. Nasıl bir uyku varsa sende de." Serdar'a dönüp kaşlarımı çattım.

"Ne alakası var rüyamda savaşıyordum ben?" Deyip ayağa kalktım.

"Uğraşmayın benim sevgilimle."

Ayaz'ın koluna girip helikopterden indim.
"Herkes yerlerini alsın. Çatışma başlayabilir her an."

Başımı sallayıp yürüyecekken Ayaz kolumdan tutup dalga geçer gibi sırıttı.
"Sen nereye güzelim?"
Garip garip yüzüne baktım.
"Yerime?"
Eliyle kalbini gösterip gülümsedi.

"Senin yerin burası. Gitme bir yere."
Göz devirip kıkırdadım. Elimle kalbini gösterip konuştum.

"Gidiyorum ben. Belki uğrarım sonra."
Göz kırpıp yerine geçti.

"Yenge romantizm falan yapmaya çalıştı arkadaş ama, sen burda çatışacaksın cidden."

Oflayıp Ayaz'a döndüm.
"İki kurşun sıkıp gelicem. Özleme hemen."

"İyi, kurşunun tekini de bana sakla ama."

Başımı sallayıp bende yerime geçtim. Çatışma silahı elime aldığım anda başlamıştı. Şaşkınca silaha baktım.
"Kızım, çatışmaya çok meraklıyız bakıyorum?"
Silahımdan cevap gelmemişti tabii ki.
Diğerlerinin de çatışmaya katılmasıyla teröristleri tek tek kurşuna dizdim. Tekrar silahıma dönüp güldüm. Biri beni böyle görse manyak sanırdı heralde.

"Asena, meleğim bugün günündesin galiba. Adamlar tek kurşunla gidiyor."

Telsizi açıp konuştum.

"Ayaz Bey, özlediniz mi beni?"

"Çok." O'ları uzatarak söylemişti. Sırıtıp çatışmaya devam ettim. Karşımda yere yığılan adamlarla kaşlarımı çattım.
Bunlar nasıl alnının tam ortasından vuruluyordu?

"Bartu, oğlum sen simetri hastası falan mısın?" Diye yakındı Emir.

"Bir bırakmıyorsun ki şunları vurayım! Hepsi alnından vurulup gidiyor."
Bartu gururla kahkaha attı.

"Keskin nişancıyız oğlum biz. Olacak o kadar."

"Bence sen manyaksın." Dedi Serdar gülerek.

Bartu'dan bir süre ses gelmemişti.
"Aa Serdo sende mi burdaydın?"

"Çatışmadayız şimdi. Aklıma getirme olanları. Her an silahın namlusunu sana çevirebilirim."

Çatışmada dönen muhabbete bak ya?

B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin