22. Bölüm

313 21 0
                                    

Bölüm kısa olunca sonradan eklemeler yaptım.

İyi okumalar...💎

Çağan sesimizi duymuş olacak ki yanıma yaklaştı.

"Bir sorun mu var?" Elini boynuma dolayıp kendine çekti.

"Hiç mi pişman bir anne görmediniz?"

Gözlerimi kısıp sertçe kolundan tuttum.
"Ne demek istiyorsun sen?"
Az önceki halinden eser kalmamıştı. Bana ve Çağan'a bakarak kahkaha atıyordu.

"Senin ben ta-"

Ayaz Çağan'ı sakinleştirmeye çalıştı.

"Hanımefendiyle cehennemde ilgilenecekler."

Birkaç dakika sonra Ayaz Yüzbaşı telsiz sesiyle bize döndü.

"Kılıç Timi operasyon bitmiştir. Helikopter birazdan oraya varacak."

Albayın sesini olduğunu anlayınca sniperımi elime aldım. Ayaz Yüzbaşı hiç konuşmadan bir köşede beni izliyordu. Başımı hafif sallayıp güneş gözlüğümü gözlerime indirdim. O da gülümsemişti.

Midemde bir şeyler uçuyor.

Kusucam heralde.

🎀

Bardağımı masanın üzerine koyup Enes'e baktım. Hemen ayağa kalkıp çay doldurdu.

Timdeki herkes odanın ayrı bir köşesinde oturuyordu. Başımı pencereye çevirip Ayaz Yüzbaşına baktım. Bahçede dolaşıyordu.
Birkaç dakika sonra Serdar girdi içeri.
Başıyla içerdekilere selam verip bana döndü.
"Komutanım Ayaz Yüzbaşı sizi bahçeye çağırıyor."

Başımı sallayıp ayağa kalktım. Çayım henüz bitmemişti ama mecbur inecektim. Hızlı adımlarla odadan çıkıp bahçeye indim. Ayaz Yüzbaşı beni görünce arkasına birşey saklamıştı.

Gülümseyerek yanına ilerledim.

"Hayırdır komutanım, beni çağırmışsınız?"

Hafif kenara kayıp arkasındaki köpeği gösterdi.

"Demir'in eğitimi bitmiş. Oynamak istersin diye çağırdım."

Demir beni gördüğü gibi adeta üstüme atlamıştı. Dengemi son anda koruyup düşmekten kurtuldum. Yaklaşık bir saat boyunca Demir'le oynadıktan sonra banklarda oturan Ayaz Yüzbaşının yanına ilerledim. Asel ile yan yana oturuyorlardı.

Yanların gidip gitmemekte kararsız kalınca dayanamayıp bahçenin diğer tarafındaki banklara ilerledim. Bir anda biri tarafında köşeye çekilince aniden çığlık attım.

Gülerek bir adam bana bakıyordu.
Kendime gelip birkaç adım geri gittim.

"Kimsiniz acaba?"

"Ben yeni doktorum burada."

"E yani-  A pardon isterseniz sizi Asel'in yanına götürebilirim. Doktor olur kendisi."

Sırıtmasını hiç bozmadan konuştu.

"Ben kendimde gidebilirim. Ama isterseniz banklarda bi kahve içebiliriz.'

Ayaz Yüzbaşına kısa bir süre bakıp başımı salladım.

Banklara geçince İlyas bize kahve getirmişti. Elimi uzatıp gülümsedim.

"Ee madem burada doktorsunuz tanışalım bari. Ben Üsteğmen Gece."

Gözlerimin içine bakıp elimi tuttu.

"Doktor Yekta. Tanıştığıma memnun oldum üsteğmenim."

Cevap vermemi bile kalmadan Asel ve Ayaz Yüzbaşı başımıza dikilmişti.

"Muhabbetiniz bol olsun gençler." Dedi Asel.

Sadece gülümsemekle yetindim.

Tekrar Ayaz'a dönüp baktı.

"Yüzbaşım isterseniz biraz daha bahçede dolaşalım. Hem Gece'de Yekta ile tanışmış olur."

Başını sallayıp kısa bir süre Yekta'ya baktı. Yekta ise başını eğmiş yere bakıyordu.

"E hadi ama Ayaz."

Kaşlarımı hafif çatıp ayağa kalktım.

"Tekrardan tanıştığıma memnun oldum Yekta. Benim biraz işlerim var." Yüzbaşına döndüm.

"İzninizle komutanım."

Bahceyi acilen terk etmem gerekiyordu.
Arkamı döndüğüm sırada biri elimi tuttu. Omzumun üstünden dalga geçer gibi Yekta'ya baktım.

"Buyur?"

Bir an afallayıp yüzüme baktı.

Bu adamda sırıtma rahatsızlığımı var.
Sapık gibi bakıyo lan.

"Bak ben aslında se-"
Ne diyeceğini anlayınca hızla sözünü kestim.

"İyi günler."

Karargaha girdigimde arkamda birinin olduğunu farketmiştim. Adımlarımı hızlandırıp odaya girdim. Kapıyı kapatacağım sırada postal arada sıkıştı.
Başımı kaldırıp değişik değişik yüzüne baktım.

"Sizde buyrun Yüzbaşım?"

Kapıyı biraz daha itip içeri girdi ve kapıyı kapattı.

"O doktor ne yaptı sana?!"

"Muhabbet-"

Elini alnına koyup daha sinirli bir şekilde baktı.

"Bak sana ne yaptığını gördüm.
VE BİR DAHA AYNI ŞEYİ YAPARSA ALLAH'IMA KİTABI-"

Sesi bir anda yükselince elimi ağzına kapattım.

"Bağırma! karargah burası manyak mısın sen."

Sesini alçaltıp cevap verdi.

"Ev-"

Konuşmasına izin vermeden tekrar bağırdım.

"Ayrıca adam seninle muhattap olmuyor ki SANANE?!"

"Çünkü seni..."

Bir anda sesi kesildi. Hiç konuşmadan yere baktı.

Hızla ayağa kalkıp yakasına yapıştım.

"Ne beni lan NE! Sürekli sorun mu çıkarmak zorundasın sen? Bak yüzbaşım falan demem gömerim seni buraya!"

Sinirden dolan gözlerini bana çevirdi.

"ÇÜNKÜ SENİ SEVİYOR. SEN ANLAMIYORSUN AMA GELDİĞİ GÜNDEN BERİ SANA TAKILI KALDI. BIRAKMIYO LAN PEŞİNİ BIRAKMIYO!"

Ellerimi yakasından çekip yüzüne baktım.

"Nasıl yani! İlk defa gelmedi mi buraya?"

Sorularıma cevap vermeden yatağın önüne oturdu.

"Cevap ver! İlk geldiğim gün beni istememenin sebebi buydu. Hatta Yekta yüz-"

"Onun adını bir daha ağzına alma."

Söylediklerim zerre umrunda değildi.
Sinirimden gülüp tekrar bağırdım.

"Hatta onun yüzünden Bartu askerlikten atılacaktı. Değil mi!"

"ÜSTEĞMEN, AĞIR OL! BU DEDİKLERİN KARARGAHTAN DIŞARI ÇIKARSA BAŞIN ÇOK KÖTÜ BELAYA GİRER!"

Daha fazla dayanamayıp odadan çıkıp bahçeye indim. Delireceğim ciddiyim.

İlyas yanıma koşarak gelince başımı kaldırıp sabır diledim.

"Komutanım Arın Aydın kaçmış."

Allah Gece'ye sabır versin.
Benden çok çekiyor. 🤣🤣













B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin