25. Bölüm

234 18 1
                                    

Karargaha gelince helikopterden inmiştik. İlhan koşarak yanımıza gelince bir terslik olduğunu anlamıştım.

"Komutanım albay Çağan ve Gece üsteğmeni acil toplantı odasına çağırıyor."

Ayaz'a bakınca başını salladı.

"Hayırdır inşallah." Deyip Çağan'ın peşinden karargaha girdim.

🐺

Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Albay ve Arın karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı.

Kaşlarımı çatıp derin bir nefes verdim.
İkiside kapıda dikilen bize bakmıştı.

Arın başını yere eğdi. Albay ise rahat bir şekilde ayağa kalkmıştı.

"Annenize sarılmayacak mısınız?"
Öfkeyle albaya baktım. Beni sınıyordu resmen. Dalga geçer gibi güldüm.

"Bizi annesiz bırakan kadın mı komutanım?"

Albay sesini yükselterek bana baktı.

"Ne olursa olsun o senin annen. Ve bende senin komutanınım. Emirlerime uymak zorundasın Gece Yücel!"

Çağan Arın'ın yanına ilerleyip sıkıca sarıldı. Noluyor lan!

"Komutanım kafayı yiyeceğim ne oluyor?!"

Albay yanıma gelip elini omzuma koydu.

"Annen çok uzun bir süredir gizli görevdeydi. Kendi timinde en iyi askerlerden biri olduğu için onu ve Ömer'i seçmiştik. Gizli görev oldukları için herkes onların terörist olduğunu düşünmeye başlamıştı. Daha sonra evlendiler ve vatanını korumak için canını bile feda edebilecek iki çocukları oldu."

Dolan gözlerimi tavana diktim. Arın gülümseyerek beni izliyordu.

"Peki neden bizi bıraktın? Hiç mi canın yanmadı? Benim çocuklarım benim vatan haini olduğumu düşünerek büyüyecek demedin mi?!"

"Gizli görevde olduğumuz için kimseye söyleyemiyorduk Gece. Babanla kaç kez ölümden döndük belki. Ama şehit olacağımızı bildiğimiz için sadece sizi düşündük biz. Hem anne olup hem de vatan için çalışmak ne büyük bir nimet. Ama kimse bunun farkında değil."

Gözlerimi Arın'a diktim. İnanmalı mıydım ona?

"Özledim ben sizi bebeğim. Çok özledim hemde. Ben bu alçak teröristleri kandırmak için vatanıma ne kadar iğrenç sözler söyledim. "

Gözyaşlarımı tutamayıp sarıldım ona.
Bir anda küçükken ona sarıldığım anlar gözümün önünden geçmişti.

Geri çekilip kapıda bizi izleyen adama baktım. Arın sevinçle adama koştu

"Kavuştum sonunda Ömer! Kalbimdeki o boşluğu çocuklarımla doldurdum ben."

Babama bir kaç adım yaklaşıp yüzünü inceledim. Tek bir hamleyle kollarını Çağan'a ve bana doladı.

"Rabbime binlerce şükür olsun."

Albay babamın koluna dokundu.

"Ee albaylarımda geldiğine göre bize müsade edin biraz."

Annem ve babam bize el sallayıp odadan çıktılar.
Bir kaç dakika sadece yerleri izledim.
Resmen yıllar sonra annemle tanışmıştım.
"Diğerleride öğrenmiş. Bahçeye çıkalım mı?"

Başımı sallayıp Çağan'ın peşinden gittim.
Kapıdan çıktığımız an başımızdan konfetiler dökülmüştü. Ellerimi ağzıma kapatıp karşımda gülerek beni izleyen Ayaz'a baktım. Yerde büyük harflerle HAYIRLI OLSUN DEVREM' yazıyordu.

Çağan ise diğerlerine sarılıyordu.
Ayaz'ın yanına yaklaştım.

Sarılsam kızar mıydı acaba?

Bir anda beni kendine çekip sarıldı. Şaşkınlığımı üstümden atıp bende ona sarıldım. Kulağıma yaklaştı.

"Yalnız değilsin ve asla da olmayacaksın."

Arın'ın asker olmasına sevindiniz miii?









B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin