33. Bölüm

179 15 0
                                    

Telefondan gelen sesle sıkıntıyla nefes verdi.

"Asel bak, bu adam gelip yıllar önce timin arasını bozmadı mı? Niye inat ediyorsun. Sonra olan yine bize oluyor."

Koşar adımlarla bahçeye çıktım. Asel bankların birinde oturuyordu. Çantamdan bir tane kitap çıkarıp biraz yakınındaki banka oturdum.

"Serdar, Ayaz'ın haberi var zaten-"
"Asel tamam yeter, ben konuşurum Yekta ile."

Demek suçlumuz Yekta'ydı. Asel başını kaldırınca kitabı biraz daha yukarı çıkardım.

"Şu Çılgın Türkler'i mi okuyorsun?"

Boş boş yüzüne baktım. Ne okuyordum lan ben?

Kitabı çevirip kapağına baktım.

"Aa evet."

"Güzel seçim. Neyse, sen neden buradaydın?"

"Kitap okuyordum?"

Başını salladı.

"Evet, neyse ben içerdeyim o zaman."

Gülümseyince yanımdan ayrıldı.

Şimdi ben bu bilgiyi öğrendim de, ne yapacağım?"

En iyisi içeri girmektir diyerek hastane odasına ilerledim.
Bu sefer içerden erik dalı sesi geliyordu.

Allah doktorlara Hz. Eyyüb sabrı versin.

Kapıyı açtığım an karşılaştığım manzara çokta iç açıcı değildi sanki?

Ayaz yatağında zikir çekiyor. Diğerleri ise yere çökmüş sohbet ediyordu.

"Allah kabul etsin hacı." Ayaz Enes'e dönüp baktı.

"Eyvallah."

Boş boş yüzlerine bakıp koltuğa oturdum.

"Doktorlar nasıl hala hastaneyi bırakıp kaçmadı hayret ediyorum."

Enes başını kaldırıp bana baktı.

"Hastane sizin güzelliğinizden nasıl yıkılmadı hayret ediyorum yeng-"

Ayaz masadaki plastik bardağı Enes'in kafasına fırlattı.

"Pardon bardak kaçtı."

Kıkırdayıp telefonu elime aldım. Çağan'dan mesaj vardı.

- Kantine gel kahve ısmarlayayım.

- Oldu paşam, iniyorum şimdi.

Telefonu cebime koyup time baktım.
"Sevgili ikizim kahveye çağırıyor beni."

"Okeye mi komutanım?"
Emir'e dönüp baktım.

"Ha pardon."
Gülümseyip odadan çıktım. Arkamdan kahkaha sesleri geliyordu.

B PLANI - YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin