Güzel Rüyalar

1.Bölüm

Hikayenin akışını tam anlamak için isterseniz *Tesadüf Başlangıçtır Özel Bölüm 'ü okuyun ama derseniz ki ben bölüm gelince okuyacağım olur tabii ama atlamadan okursanız ilerleyen bölümlerde şaşırmazsınız bu ne alaka diye.

Birden aklıma Aşiret hikayesi yazmak geldi. Çünkü neden olmasın.
Öylesine aklıma düştü yazdım umarım beğenirsiniz buraya kadar geldiyseniz beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Teşekkürler

Ne zaman başladınız kitaba tarih yazar mısınız?

Bu benim ilk kitabım çok güzel yazdığımı iddia etmiyorum ama ilerleyen zamanlarda güzel yazmaya çalışacağım inşallah.

Keyifli okumalar.

"Sevda teyze ben ne yapacağım. Evlenmek istemiyorum ben." Diye ağlıyordum dizlerinin üzerinde sevda teyzenin oda saçlarımı seviyor ve benimle beraber ağlıyordu.

2 gün sonra ailemin deyimiyle büyük bir düğünle benden 10 yaş büyük biriyle evlendireceklerdi onlar için kendimi feda etmemi bekliyorlardı durumlar kötüymüş. İşin tuhafıda buna ihtiyaçları yoktu geçen hafta kızlarını o çok övdükleri İstanbul'a göndermişlerdi. İş böyleyken nasıl bir feda'dan bahsediyorlardı. Asıl üzüldüğüm şey bana bunu öz ailemin yapması üvey olsaydı bu kadar üzülmezdim başından savmak istiyor diye. İnsan hiç evladını başından savmak ister mi? Benim ailem savmak istiyorlardı işte. Ölüm fermanımı yazacaklardı kendi elleriyle.

"Hüma, yavrum ağlama n'olur."
"Teyze ölüyorum kimse görmüyor."
"Ben görüyorum yavrum ama ne yapacağımıda bilmiyorum." Gözyaşlarını siliyordu.

Sevda teyze, beni büyütten kadındı ilk ağzımdan çıkan kelime anne değil baba değil tete(teyze)'miş. Ateşim çıkınca o yanımdaydı okuma yazma öğrendiğimde o yanımdaydı yürümeye başlayınca o yanımdaydı kısaca o heran bir adım uzağındaydı.

"Kalk bakayım." Kafamda tuttup diklestirdi beni kollarımda tuttu açık kahve saçlarım dağılmış yeşil gözlerim kan çanağına dönmüştü.

"Ben sana boş boş şeylere ağlama demedim mi? Beni dinleyeceksin şimdi tamam mı?"
Yorgun gözlerle ona bakıyordum sesli ağlamalarım kısık kısık hıçkırıklarıma bırakmıştı.
"Kalk banyo yap güzelce yıkan abdest al buraya gel."
Ayağa kalktım yorgunca banyoya girip kapıyı kapattım o sırada teyzem birisini aramıştı onla konuşuyordu.

Yarım saat sonra bornozla beraber odaya girmiştim kapının önünde küçük bir sırt çantası vardı. Kapının önünde duruyordu benim geldiğimi görünce gülümsedi yaşlılığın verdiği zamanla kırışıkları belirginleşiyordu ama buna rağmen benim gözlerimin aynı yeşili yerinde duruyor bütün zarafetiyle ayaktaydı.

"Teyze napıyorsun?" Dedim cevap arar gibi
"İlk önce git giyin çabuk. Elbise giyinme sakın kısa kol pantolon giy."
"Tişört olmasın o?" Dedim gülmeye çalışarak
"Sus kız hadi?" Dedi şakadan kızar gibi
Dolabımdan siyah bir Tişört beyaz renk pantolon almıştım.
"Teyze burda mı kalcan giyinirken?"
"Niye görmemişim sanki?"
"İyi dur." Dedim 5 dakikada giyindim saçlarımıda kuruttum. Sonra yatağa geri oturdum o hala ayakta dikiliyordu ellerini beline atmış.

"Teyze gel otur tansiyonun çıkacak."
"Bak ananlar gelecek şimdi beni iyi dinle. Sen bu gece bu evden kaçacaksın tamam mı?"

Evden kaçacaksın derken?