20.Bölüm

514 46 10
                                    

Yeni bölümle ben geldim. Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Tam 20.bölümden sesleniyorum size beni 20 bölüm boyunca yalnız bırakmayan bütün okuyuculara çokça teşekkürler destekleriniz bana güç veriyor. 7.5k okunma ve 400 kusur oy içinde çok teşekkür ederim inşallah çok daha fazlası olur.

Destek veren herkese çokça teşekkür ederim🌸

Keyifli okumalar🌸
..............

YAZAR'DAN

Hüma herkesin susup onu dinlediğini fark edince utanmıştı. Ama herkesin beğeni dolu bakışlarını görüncede çok mutlu olmuştu dudağı iki yana kıvrılmıştı. O sırada Arden'de ordaydı Hüma ilahiyi bittirdikten sonra herkesin MaşAllah ne güzel okuyor dediği yerde yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı ardından kadınların olduğu ortamdan uzaklaştı.

"Ne güzel okudun yavrum MaşAllah sana." Dedi Nermin Hanım
Başını bir aşağı bir yukarı salladı Hüma teşekkür eder gibi.

Kuran ve ilahiler eşliğinde güzel bir mevlüt olmuştu. Hoca sohbet ettikten sonra kadınlarla gitmişti.

Ama misafirler daha gitmemişti Jinda Hanım Hüma'yı bırakmamıştı. Jinda Hanım insanları kolay kolay seven birisi değildi ama Hüma'ya kanı ısınmış gibiydi.

Hüma'dan

Jinda Hanımın bana neden bu denli iyi davrandığını anlamamıştım. Korkmalıyım?

Ben teyzemden başka birisinin beni sevmeyeceğine o kadar kendini inandırmıştım ki bana yapılan en küçük iyiliği sorguluyordum. Arden'in bile beni gerçekten sevdiğine daha yeni alışıyordum.

Açelya bana ölümcül bakışlar atıyordu ve bu beni çok rahatsız ediyordu.

"Hanımım ben kalkayım." Dedim kulağına yaklaşıp
"Yok otur." Dedi inatla

"Kaç yaşındasın sen kızım." Dedi 55 yaşlarında bir kadın Gülsüm Hanımın yanında oturuyordu. "22." Dedim
"Pek güzelsin Maşallah."
"Teşekkür ederim."
"Sevgilin var mıdır?"
"Yok" Var tatlım Arden Sarıoğlu tanışmak ister misin birde ona sor?
"Benim oğlum senden biraz büyük 36 yaşında. İzmir'de okuyor tanıştırayım seni."
"Yok teşekkür ederim." Başımı Jinda Hanıma çevirdim "Bize kalmamıştır bunu sormak." Dedi Jinda Hanım
Kadına geri baktığımda yüzü düşmüştü.

Mevlüt bitmişti herşeyi toplamıştık tabak,çatal ve bardaklar plastik olduğu için işimiz çok kalmamıştı. Akşam yemeği hazırladıktan sonra Hande'yle sohbet etmek için teras'a çıkmıştık. Ona kahve yapmıştım benim bugün biraz midem kötüydü o yüzden birşey yiyip içmek istememiştim.

"Ee nasıl gidiyor?" Göz krıpıp
"Güzel gidiyor."
"Sana dediğimi yaptın mı?"
"Hangisini."
Yanıma yaklaşıp "Arden'e defile yap dedim ya." Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı Hande bütün konağı inletecek bir kahkaha atmıştı "Hande sus biri duyacak şimdi."
"Onlarda yapsın bizene." Dedi omuz silkerek
"Söyledim ve o kadar utandım ki anlatamam."
"O ne dedi?" Heyecanla
"Utanma bana söyle böyle şeyler dedi."
"Oda diyor zaten yap böyle şeyler."
"Sen yapıyor musun?"
Yok artık der gibi gözlerini kocaman açıp "Deli misin tabikide!"
"Hande ne arsızsın."
"Sağol tatlım." Diyip güldü "Ama sen yap birsürü şey aldık giy işte iki üç tane."
"İnanılmazsın Hande ya."

"Sevgilim hadi gidelim." Diyen Yusuf Bey'in sesiyle ona doğru döndük ben hızlıca kalktım
"Şimdi mi?" Dedi üzgün bir sesle Hande
"Malesef ama bir dahakine daha uzun kalırız üzülme." Dedi üzülme der gibi
Kalkarken Hande "İyi tamam." Dedi bana döndü ve sarıldı kulağıma sor fisıltıyla "Dediğimi unutma Hümoş'um tamam mı? Seni seviyorum." Diyip bende başımı isteksizce bir aşağı bir yukarı salladım sonra birbirimize el sallayarak Hande Yusuf bey'in elini tuttu ve terastan uzaklaştılar. Bende kahve tepsisini elime olarak arkalarından indim.

Güzel RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin