Güzel Rüyalar

24.Bölüm

Herkese merhaba beğenilerinizi ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.

Keyifli Okumalar🌸
........

O konuşmadan sonra Arden bana neden böyle bir soru sorduğumu sormuştu neyseki telefonu çalmıştı ve bu yüzden dikkati dağılmıştı. Başımı geri göğsüne yaslamıştım oda rahat yatmamış ister gibi sırtını rahat dönen sandalyesine yaslanıp telefondaki kişiyle konuşuyordu. Bu saatte kim arar ki diyecekken karşıdaki kişinin İngilizce konuştuğunu anlayıp bir şey demedim.

Arden baş parmağıyla yanağımı okşuyordu buda benim mayışmama neden oluyordu. Böyle güzel seven bir adamı hakedecek ne yapmıştım acaba? Benim herşeyi ona anlatmam gerekiyordu ne yapacaktı ki okuma diyecek hali yoktu. Hatta o beni okula götürürdü. Emindim ama ya ailem yakalarsa öldürürlerdi beni.

Ben bunları düşünürken gözlerim kapanıyordu uyku beni kollarına alıyordu yavaşça kısa bir süre sonra kendimi uykunun huzurlu kollarına aldığını anlamıştım.

ARDEN

"Tamam Bay Zain asistanım Beren sizinle ilgilenecek iyi günler."
"İyi günler Bay Sarıoğlu." dedikten sonra telefonu kapattıp masaya attım sağ işaret ve baş parmağımla şakaklarımı ovdum ellerimi şakaklarımdan çekip Hüma'ya baktım. Uyumuştu. Gülümseyerek onu izledim bu kadar güzel birini hakedecek ne yapmıştım acaba. Taşlaşmış kalbi bu kadar kısa sürede nasıl yumuşatmıştı?

Sağ kolumu diz kapağının arkasına yerleştirip yavaşça koltuğumdan kalktım. Karşımdaki geniş siyah koltuğa Hüma'yı yavaşça yatırdım başının altına yastığı yerleştirdikten sonra başınıda yastığa yasladım. Dizimin üzerine çöktüm bir süre sessizce onu izledim. O güzel çehresini izlemek benim için dünyanın en güzel filmini izlemek gibiydi. Onu sevmek bir nimetti benim için.

Elimin tersini bebek saçlarına götürüp yavaşça sevmeye başladım. Benden bir şey saklıyordu farkındaydım. Sürekli bu konuyu açtığımda aramız bozuluyordu bu yüzden açmaya çekiniyordum. kırılıyor diye.

"Keşke söylesen ne sakladığını beraber üstesinden geliriz. Seni o kadar çok seviyorum ki üzülürsün diye üzerine gelmeye bile korkuyorum. Herkes beni gördüğünde korkudan titriyor, bende senin yüzünden korkudan titriyorum küçük." hafif güldüm koskoca

Arden Sarıoğlu bu 1.65 boylu kızdan korkuyordu.

Yanına eğilip ufak bir öpücük kondurdum "Seni aklına gelemeyecek kadar çok seviyorum bebeğim."
Yavaşça ayağa kalktım. Çalışma masama geçip dosyalara bakmaya devam ettim ara sıra gözlerim Hüma'ya kayıyordu ses çıkarmamaya çalışıyordum büyük bir gayretle.

Kol saatime baktığımda saatin 5'e geldiğini gördüm. Hüma derin uykudaydı bilgisayarımı kapattıp siyah deri koltuğa geldim. Hüma resmen koltuğun dibine yapışmıştı yüzümde tutamadığım bir gülümseme oluştu koltuğa oturdum sonrada yavaşça uzandım sağ elimi onun ince beline attım rahat nefes alabilmesi için yavaşça kendime geçtim ardından kendimi uykunun kollarına bıraktım. 2 saatlik uyku bana iyi gelecekti.

HÜMA

Gözlerimi açtığımda çalışma odasındaki siyah deri koltukta olduğumu fark ettim. Belimde bir el vardı bu Arden'in olmalıydı ondan başka kim olabilirdi gerçi. Başımı arkama çevirdim sonrada bedenimi. Ne kadar masumca uyuyordu rahatça bir süre sessizce kalp atışlarını dinledim sol elimle yüzüne dokundum hafifçe sevdim yüzünün her zerresini tekrar ve tekrar hafızama kaydettim. Kirpiklerine dokundum yüzümde gülümseme oluştu.

"Uyurken çok masum görünüyorsun."
"Canavar mıyım ben Hüma." İrkildim uyuduğunu düşünmüştüm

"Ne zamandır uyanıksın?"
"Sen soruma cevap ver küçük hanım." Diyerek beni kendine dahada çok çekti yeni uyandığı için sesi pürüzlüydü
"Yani, sevimli değilsin normalde."
"Diyorsun." diyip dudağıma ufak bir buse kondurdu "Başka."
Gülerek "Başka yok." Dedim "öyle olsun bakalım."
"Saat kaç ya? Ben gideyim artık."
Arden kol saatine baktı "7 olmuş fazla, uyumuşum." Dedi gözünü ovarken. Bedenimi yataktan kaldırdım oturur pozisyona geçtim. Beni seyrediyordu bunu fark ettiğimde bende onu izledim bir süre. Sol elini saçımın ucuna getirip parmağına dolayıp sevdi.