Güzel Rüyalar

11.Bölüm

Bölüm düzenli atıyorum ama malesef oylar veya yorum çok az geliyor. Lütfen bir iki saniyenizi ayırıp vote atar mısınız.

Satır aralarına yorum yapar mısınız tepkilerinizi çok merak ediyorum.

Keyifli Okumalar🌸
.......

Yemekler yenmiş herkes kendi köşesine çekilmişti Gülsüm Hanım ve diğerleri ne yaparsa ikna edememişlerdi galiba bende evde kalmıştım bu sayede. Bulaşıkları Açelya o sırada makinaya atıyordu bende avludakilere kahve yapıyordum. Kahveleri yapma işlemi bittikten fincanlara döktüm yanına çikolatalarıda yerleştirdim. Tepsiyi alıp onlara doğru gittim kahveleri dağıttım. Ordan uzaklaşacakken.

"Ee siz alışverişe gittiniz neler aldınız?" Diyen Dinç beyin sesiyle durdum
"Güzeldi baya gezdik." Dedi Ece Hanım
"Neler aldınız?" Dedi Didem Hanım
"Elbiseler aldık pantolonlar ve en önemlisi makyaj malzemeleri yurt dışından o çok beklediğim alıklar gelmiş."
"Amerikadan gelenler mi?" Dedi Didem Hanım heyecanla
"Evet onlar."
"Bana aldın mı?"
"Almayacaktım ama neyse diyip aldım." Dedi heyecanla Ece Hanım
"Ayy bir tanesin Ece." Dedi Didem Hanım heyecanla "Denedin mi peki?"
"Deli misin tabikide güzel durdu bence."
"Hadi gidip bakalım."
"Oturun bakayım sonra için kahvelerinizi." Dedi otoriter sesiyle Zülal Hanım
"Abi bu telefonda almış kendine." Dedi Dinç Bey
Arden ağa Dinç'e öyle bir baktı ki dediğine diyeceğine bin pişman oldu
"Kızım geçen ay almadın mı daha sen kendine." Dedi Gülsüm Hanım
"Anne Hüma'ya aldık telefonu yokmuş zaten ödeyecekmiş."
"He tamam bir şey olmaz o zaman. Numaranı bizede ver ararız bir şeye ihtiyaç olursa."
"Tamam Hanımım." Dedim çekinerek demeseydi iyidi tabi Dinç Bey ama Ece Hanım aldığını sanmıştı ona baktığımda mahcup bakışlarından anlamıştım sorun değil dercesine gülümsedim.
"Açtın dimi telefonu." Dedi Ece Hanım
"Yok açamadım."
"Didem açsın sana sen bilmesin böyle şeyleri." Dedi Zülal Hanım aşagılar gibi
"Sen çok biliyorsun galiba Teyze." Dedi Arden ağa
Zülal Hanım konuşacaktı ki ayağa kalktı
"Sıkıldım zaten ana beni rahatsız etmeyin. Hüma kahvemi tatlıyla beraber getir. Telefonunuda getir açalım." Dedi ve gitti iyi akşamlar bile demeden

"Ah Zülal çenen durmuyor seninde." Diye kızdı Gülsüm Hanım
"Bu kızı niye bu kadar savunuyor ki bu çocuk."
"Herkese karşı öyle. Saçma saçma konuşma." Dedi Gülsüm Hanım bana baktı "Git sende dellendirme Arden'i."

Demesiyle hemen kahveyi alıp ordan ayrılıp mutfağa gittim Açelya tatlıları tabaklara yerleştiriyordu.

Bir şey demeden hemen müştemillatta gidip telefonu alıp geri döndüm mutfağa geri döndüp yine bir kahve yaptım. Tepsiye kahveyi ve tatlıyı yerleştirdim kahvenin yanına çikolatada koydum. Avluya çıktım bütün gözler üzerimdeydi o yüzden onlara bakmamaya çalıştım elim ayağıma dolaşmasın diye.

Dördüncü kata kadar ayaklarıma kara sular inmişti. Yorulmuştum çalışma odasının kapısına geldim kapıyı tık tıkladım gel sesini duydum. Kapıyı açtığım gibi elimden tepsinin alınıp belimi tuttup kendine çekip beni öpmesi bir oldu tepsiyi kapının yanındaki masaya fırlatmak suretiyle bırakmıştı kapıyı kapattıp kilitledi benide kapının arkasına yasladı dudaklarımı bırakmamıştı. Birden onu ittim.
"Yasak." Dedim gülerek
Birden beklemediği şey olmuştu sersemleşmisti bu yüzden "Ne." Dedi çok tatlı demişti
"Bahçede dedim yasak." İşaret parmağımı salladım yüzüne doğru
"Yok artık."
Ona yaklaştım "Var artık." Diyip fırlattarak attığı ama fincanın mucizevi şekilde devrilmesi sadece taşma suretiyle altlığa biraz dökülmüştü olan tepsiyi alıp masanın önüne koydum.
"Ağam, hadi yiyin." Dedim cilveli bir sesle
"Akla zararsın." Diyip yanıma gelip koltuğuna oturdu omuzlarını ovmaya başladım bir irkildi "Masaj yapıyorum sakin ol."
"Yap bakalım."
"Immh rahat mı?" Dedim Hüma sende az değilsin dışarda kedi yatakta aslan iç sesimin arsızlığı beni benden alıyordu.
Kolumdan tuttup kucağına çekti dudaklarıma tekrar yapıştı bende karşılık veriyordum "Sana dokunmamak ölüm gibi beni ölüme gitme." Diyip tekrar dudaklarımı dudaklarıyla örttü bir bacağımı diger tarafa sarkıttım sırtım masaya değiyordu.