18. Bölüm; Saf acı✨

412 28 3
                                    

🍀Merhabalar çok sevgili okurlarım.

🍀Düzenleme şükürler olsun ki bitti.

🍀BU BÖLÜM YENİ BÖLÜM DÜZENLEMEDEKİ BÖLÜMLER DEĞİL ARKADAŞLAR!!

🍀Oy vermiş ve yorum yapmayı unutmayın lütfen


Geşa Dilda Bozkurt...

Hiçbir zaman aile sıcaklığını hissetmemiştim. Ağabeyimle bir kez olsun oyunlar oynamamış, bir kez olsun beni sevdiğini görmemiştim. Amcamlar yanımda kuzenlerimi sevince imrenirdim. Onları izlememden bile rahatsız olurlardı bazen. Hiç unutmadığım, ama hatırlamak istemediğim kirli anılarım vardı o koca evde. Büyük amcamdan yediğim dayaklar... Dedemin beni saçlarımdan tutup sürüklemesi... Yediğim bir kaşık yoğurt yüzünden...

10 YIL ÖNCE...

"Al kızım, ye güzel güzel. Ye ki büyü." Dedi yengem kuzenime.

Amcamlar ve dedem işe gitmişlerdi. Ağabeyim de arkadaşları ile gezmeye. Evde amcalarımın eşleri ve kuzenlerim vardı. Öğlen olduğu için sofra seriliyordu. Kuzenlerimize oyun oynadığım için amcam sabah beni dövmüştü.

Sırtım ve ayağım çok ağrıyordu ama ben de onlarla oynamak istiyordum. Amcamlar gittikten sonra beraber ebelemece oynarken ayağım ağrıdığı için düştüm. Ben düşünce kuzenim de bana takılıp düştü.

Daha sonrasında ise "Bilerek yapmadım, yenge lütfen vurma!" Dememe rağmen yengem beni nar çubuğu ile dövmüştü.

"Vurma ya, vurma! Ne diye benim çocuklarımı düşürüyorsun sen? Terbiyesiz! Anası babası yok ki başında terbiye versinler! Piç!"

"Piç kötü bir şey, ben piç değilim ki! Bilerek yapmadım yenge, canım acıyor ne olursun! Bir daha oynamam onlarla söz!"

"Bak bak! Dili de var! Seni varya gönderirim buralardan! Atarım sokaklara!"

"Yenge lütfen... Canım yanıyor." Demiştim iç çekişlerimin arasından.

"Bir daha benim yavrularımın yanına yaklaşmayacaksın! Onlarla oynamayacaksın! Kendine benzetme benim çocuklarımı! Terbiyesiz."

"Oynamam. Vallahi oynamam. Ama lütfen daha fazla vurma!" Demiştim artık kendimi tutmazken. Yere yatmış durmasını bekliyordum çaresizce...

"Hele bir oyna! Hele bir oyna benim çocuklarımla!" Dedi ve son kez ince çubuğu vücuduma indirdi sert bir darbeyle. Çubuk üstümde kırılırken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Oysaki küçücük, yedi yaşında bir çocuktum.

Sonrasında ise amcam kuzenimin yoğurdundan yediğim için dövmüştü beni... Aklım yetmezken, yediğim her bir lokma gözlerine batarken yediğim bir kaşık yoğurt için vücudumda ne izler kalmıştı...

İkindin ben sedirde tek başıma oturuyorken kuzenlerim ilerde, evin bahçesinde oyun oynuyorlardı. Yengem beni dövdüğü için her yerim ağrıyordu ve ve vücudum uzun ince çizgiler halinde mosmor olmuştu. Ağrıdan kıpırdamıyordum. Yengem küçük kızı Sevgi'yi severken gözlerim dolu dolu izliyordum onları. Keşke benimde bir annem olsaydı da beni böyle sevse diyordum çocuk aklıyla.

YÜREK YANGINIM (TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin