11. Bölüm; Kaybolmak✨

458 31 5
                                    

🍀Merhabalar çok sevgili okurlarımmmm.

🍀Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

GEŞA DİLDA BOZKURT

Sanki bir el boğazımı yırtarcasına sıkıyordu. "Ne istiyorsun benden!?" Diyerek çığlık attım. "Yetmedi mi? Adım çıktı, insan içine çıkamadım. Hasta oldum yataklara düştüm, bir lokma ekmek yiyemedim! Aldattın mı beni bir de? Çektiklerim yetmezmiş gibi üstüme evlenip çocuk mu yaptın? Sen nasıl bir utanmazsın? Sende hiç mi merhamet yok!?"  Kendi etrafımda döndüm ve bana acıyan gözlerle bakan insanlara baktım. Kızlar ve annem ağlıyordu. Misafirler şaşkındı. Şerwan kollarını göğsünde bağlamış ve yanındaki, ona benzeyen kadın ise dolu gözlerle beni izliyordu.

"Bakmayın bana böyle! Hiçbiriniz bana acıyan gözlerle bakmayın! Acınacak halde olan ben değilim! Onlar!" Diyerek Revenk ve yanında ki Zerda denen kadına değdirdim bakışlarımı. Bağırmaktan sesim çıkmıyordu.

"Sen nasıl bir adamsın Revenk? Hiç mi için sızlamadı? Hiç mi vicdanına dokunmadı? Geldin kendi gözlerinle gördün. Sen yokken ben bir lokma ekmek  yiyemedim. Sen beni nasıl aldatırsın. Ben it de olsam, köpek de olsam senin karındım... Hiç mi aklına gelmedim?" Dedim fısıldayarak. Ateş ve öfke saçan gözlerim yanındaki kadına değdi.

"Ya sen? Sen de hiç mi mide yok! Hiç mi gururun yok! Evli bir adamdan çocuk yapacak kadar midesiz misin sen?"

"Senin evli bir adam dediğin insan benim kocam!" Diyerek elini bana vurmak için kaldırdığı esnada kemikli bir el tarafından tutuldu kolu. Başımı çevirdiğimde yanımda Serhat ağabey vardı.

"Kocam diyor ya! Kocam diyor ya!" Diyerek bağırdım. "Yanındaki adam benim de kocam! Ne saçmalıyorsun sen!"

"Eeehh! Yeter be!" diyerek çantasından bir nüfus cüzdanı çıkardı. "Hani nerede nüfus cüzdanın? Bu adam benim bir buçuk yıldır kocam! Nerede nüfus cüzdanın? Hem resmi hem dini nikahlı kocam benim Revenk!" Diyerek elindeki nüfus cüzdanını bana uzattı. Titreyen ellerim ile cüzdanı elime aldım ve zorlukla açtım.

"Zerda Bozkıran..."  Dedim fısıldayarak.  Gözlerimden hiç kesilmeyen damlalara yenileri eklenirken olduğum yerde dizlerim beni daha fazla taşıyamaz hale geldi.

Zerda...

Zerda...

Zerda...

Aklıma düşen anı ile gözlerim kocaman açıldı.

"Revenk?" Diyerek seslendim. Hafif mırıldanmalar dışında uyanmadı.

"Revenk? Hadi uyan?" Yüzünü hafifçe yastığa sürttü.

"Zerda... Birazcık daha uyuyayım yavrum..." Dedi hafif ve duyulmayacak bir sesle.

"Zerda mı?..." Sesim fısıltıdan farksızdı.

"Revenk! Uyan!" Yatakta sırt üstü yattı ve hafifçe gözlerini araladı.

"Geşa?" Diyerek hırıltılı sesiyle konuştu, ardından boğazını temizledi ve oturur pozisyona geldi yatağın içinde. Gözleri açılmış bir şekilde beni süzmeye başladı.

"Geşa... Çok... Çok güzel görünüyorsun." Dedi hayranlıkla beni süzerken. Bakışlarından rahatsız olarak yerimde kıpırdandım.

"Zerda kim?"

"Zerda... Mı? Ne Zerda'sı?" Dedi yüzünde anlamaya çalışan bir ifade ile.

"Uyandırmaya çalışırken biraz daha Zerda dedin? Ben sana soruyorum, sen bana soruyorsun."

YÜREK YANGINIM (TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin