23.Bölüm

7 1 0
                                    

Gözümü açtığımda bir odada olduğumu gördüm.Böyle uyanmayı tahmin etmemiştim.Yağız neredeydi? Gözlerimi açar açmaz onu görmek ne kadar güzel olurdu kim bilir?
Uyuyakaldıktan sonra beni yatağa taşımış olmalıydı.Telefonumu bulup saate baktım saat 9 du.Annemden gelen 10 cevapsız arama kızlardan ise 15 cevapsız arama ve tonlarca mesaj vardı.Hepsi çok merak etmiş olmalıydı.Anneme kızlarla gezdiğimi söylediğim için kızlar umarım bu yalanımı açığa çıkarmamıştır diye dua ettim.Hemen Elçin'i aradım.
-Alo Defne nerdesin sen öldük meraktan kızım.
-Anlatıcam ama şuan değil annem sizi arayıp falan sordu mu beni?
-Evet sordu tabiki kadın meraktan deliye döndü biz de bilmiyoruz dedik.
-Nee of ben sizinleyim diye yalan attım keşke öyle söylemeseydiniz.
-Ne yapalım haber verseydin ya bize neyse nerdeysen çabuk gel evine biz de Gamzeyle gelicez.Sana çok kızgınız haberin olsun.
-Tamam gelicem görüşürüz.
Annem şuan ne haldedir bilmiyorum hemen elimi yüzümü yıkayıp kendime çeki düzen verdim ve aşağı indim.Yağız ortalarda yoktu hatta evde kimse yoktu.En azından bir not bişey bırakıp gidebilirlerdi.Hemen evden çıkıp evin yolunu tuttum.Evin önüne geldiğimde bir araba kornaya basıp yanımda durdu.
-Defnee
-Can senin ne işin var burada?
O sırada annem elinde çöp poşetiyle evden çıktı.İşte şimdi bittim.
-Defne nerdesin kızım sen meraktan öldüm.Can ile mi birlikteydin? Neden bana haber vermedin?
Can benim konuşmama fırsat vermeden:
-Evet efendim benimleydi.Baya güzel vakit geçirdiğimiz için Defne haber vermeyi unuttu kusura bakmayın.
Neydi şimdi bu yaptığı ben bu çocuktan kurtulamıcak mıydım? Ama bir yandan bunu söylemesi iyi oldu yoksa anneme Yağız'ı anlatmak zor olacaktı.
-Tamam öyleyse ama bir dahakine bana haber ver kızım diyerek annem bana sarıldı.Onu az bir süre görmesem bile özlüyordum.
Can işinin olduğunu söyleyip akşam beraber yemeğe çıkmak için annemden izin aldı ve annem de normal olarak izin verdi.Benim kabul etmeyeceğimi bildiği için böyle bir şey yaptığına emindim.Kendimi çok yorgun hissediyordum hemen bir duş alıp yatağıma yatıp uyudum.Yağız'ı şuan düşünmek istemiyordum çünkü yaptığı gerçekten çok ayıp ve saygısızcaydı.En azından haber verebilirdi beni evde tek başıma bırakıp gitmeden önce.
(Yağız'dan)
Anıl beni durdurup:
-Abi yengeye haber vermeden gitmemiz doğru mu?
Bunun bende kötü bir şey olduğunu biliyordum ama Defnenin bana bağlanmasını istemiyordum buna mecburdum hem şuan daha önemli işlerim vardı.
-İşimiz var Anıl şuan Defneyi düşünemicem kusura bakma.
Mert arabada bizi bekliyordu.Hemen Ali'nin olduğu depoya gittik.Bu adam bana yanlış mı adres vermişti neden gittiğimde o şerefsizi bulamadım bunun hesabını soracaktım.
Ali elleri,ayakları bağlı bir şekilde sandalyede uyuyordu.Bir kova su alıp başından aşağı döktüm.
-Uyan lan uyan.
-Ne oluyor be napıyorsun?
-Ulan sen benimle dalga mı geçiyorsun? Verdiğin adrese gittim hiç kimse yoktu nerde lan sahibin? Ölmek mi istiyorsun sen
-Vallahi billahi ordaydı abi yemin ederim.
-Bana doğruyu söyle yemin etme nerde bu adam seni burda öldürmeden söyle yerini.
-Abi bilmiyorum gerçekten başka adres bilmiyorum.
Anıl ve Mert'i çağırıp Ali'yi bir güzel konuşana kadar dövmelerini isteyip dışarı çıktım.Nereye giderse gitsin o şerefsizi bulucaktım.Bana ve aileme yaşattığı her şeyin hesabını soracaktım.Evet o benim babamdı.Ona hayatımda bir kere bile içten baba dediğimi hatırlamıyordum.Benim bu hayattaki ölesiye öldürmek istediğim kişiydi o.
Anıl ve Mert yanıma geldi.
Mert:
-Abi baksana adamın üstünde bunu bulduk.
-Dinleme cihazı bu.
Anıl:
-Ulan adama bak bizi oyuna getirdi.
Hemen içeri girip Ali'nin kan dolmuş yüzüne bakıp bir yumruk da ben attım.
-Bu ne lan bu ne? Öldün sen yaşama ihtimalin yok.
-Abi yemin ederim haberim yok.Üzerime koymuşlar küçücük bir şey zaten ben bunu nasıl fark edeyim?
Daha fazla bu adama katlanamazdım.
-Bana bak lan sana son kez soruyorum.En çok takıldığı mekanı söyleyeceksin bana yoksa seni bir arabaya koyup uçurumdan aşağı sürerim.
-Tamam pes ediyorum.Kağıt kalem verin en çok takıldığı mekanı yazayım ama beni artık bırakın ne olur.
Kağıdı verdim ve adresi yazdı.
-Seninle işim daha bitmedi.Dua et bu adreste bulabileyim onu.Yoksa o oğlun cesedini toplar senin.
İşte artık ellerimde tuttuğum kağıttaydı o.İşini bitirecektim.Hemen çıkıp arabaya bindim.Anıl ve Mert de bindi.
-Siz iniyorsunuz arabadan.
Anıl:
-Ne? Seni yalnız oraya gitmene izin vereceğimizi mi sanıyorsun?
-İzin isteyen kim Anıl? Bu benim meselem kendim halledeceğim inin arabadan çabuk.
Mert:
Yapma oğlum ya başına kötü bişey gelirse gelelim bizde.
-Bir kere de laf dinleyin.Hadi inin.
Zor da olsa onları arabadan indirdim bu benim meselemdi.Onların hayatını riske atıp bu kadar bencil olamazdım.Onlar benim bu hayattaki tek gerçek dostlarımdı.Gaza basıp hemen navigasyondan adresi açıp yola koyuldum.Artık bitecekti.Geceleri rahat uyuyacaktım.Huzura kavuşacaktım.

Mutsuz Oluruz Biz Seninle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin