Mutsuz Oluruz Biz Seninle

26.Bölüm

Yağızla öpüştükten sonra yanından ayrılıp koşarak merdivenleri çıkıp odama girdim.Bu hareketim çok anlamsızdı ama öpüştükten sonra onunla hemen göz göze gelemezdim.Utangaç bir kızdım çünkü.Hayatımda yaşadığım en özel anlardan biriydi.Yağız'ı ilk gördüğüm andan beri seviyordum hatta aşık olmuştum ona.Daha önce sevgililerim olmuştu ama kimseye aşık olmamıştım.Öylesine zaman geçirmek için yaptığım ilişkilerdi hepsi.Yağız benim için çok ayrı ve özeldi.Onu kalbime bir kere sokmuştum bir daha çıkarmaya niyetim yoktu.Kapımın odası çaldı ve gelen tabi ki Yağız'dı.
-Gelebilirsin diye seslendim.
Yanıma gelip yatağın kenarına oturdu.
-Yanlış bir şey mi yaptım?
-Yok hayır sadece ani oldu.
-Özür dilerim.Sadece ciddi olduğumu anla diyeydi.
-Ciddisin yani sen gerçekten?
-Evet Defne.Seni seviyorum ve seninle olmak istiyorum.
-Anladım.
-Peki sen istiyor musun?
-Neyi?
Ah Defne bu kadar saf olmak zorunda mısın neden şapşal gibi cevaplar veriyorum?
Ellerimi tutup kahkaha attı.Çok güzel gülüyordu vicdansız.
-Beni istiyor musun Defnem
Defnem mi? Beni sahipleniyordu gerçekten.Ben onun Defnesiydim sadece onun.
Gözlerine bakıp o güzel cevabı verdim.
-Evet istiyorum bende senden hoşlanıyorum Yağız.
Yağız heyecanla sarıldı.Artık ben onun o da benimdi.Bundan daha güzel ne olabilirdi ki?
-O zaman sevgilim ben odama gideyim sende yorgunsun uyu olur mu?
-Olur.İyi geceler
Mutlulukla uykuya dalıcaktım ilk defa.Normalde hep üzülünce uyurdum.Bu sefer farklıydı.Sevgilimin evinde odalarımız yan yana uyuyacaktım.Huzurla uykuya daldım.
(Yağız'dan)
İlk defa bu kadar huzurlu uyumuştum.Çalan telefonumu meşgule attıkça hala ısrarla çalmaya devam ediyordu.Küfür ederek telefonu açtım.
-Ne var Anıl? Saat daha sabahın 7 si.Ne arayıp duruyorsun?Bırakmadın ki bir uyuyayım ya.
-Mert'i kaçırdılar abi ne uyuması hemen gelmen lazım.
-Kim kaçırdı lan nerdesin sen konum at geliyorum hemen.
Benim huzurlu vakitlerim bu kadar kısa sürüyordu hatta benim huzurlu vaktim yoktu.Defne sayesinde huzura kavuşuyordum.İlk baştaki niyetim onu bu belalı hayatımdan uzak tutmaktı ama onu görüp sevdikçe kendime engel olamadım.Ben onu her türlü beladan korurdum babasından bile..
Üstüme beyaz bir tişört ve siyah pantolon geçirdikten sonra odadan çıktım.Hemen gitmem gerekiyordu ama Defne'yi görmeden gitmek istemedim.Odasına girdim.Saçları yüzünü örtmüş bir şekilde deli uyuyordu.Uyuma şeklimiz bile birbirine benziyordu.Yanına yaklaşıp saçlarını yüzünden çektim.Yanakları kızarmıştı sıcaktan.Saçlarını koklayıp içime çektim.En güzel duyduğum kokuydu bu işte.Saçına minik bir buse kondurduktan sonra odasından sessizce çıktım.Onu şuan bu evde yalnız bırakmak asla istemiyordum ama Mert için mecburdum.Yemek sepetinden kahvaltı sipariş ettim ve not da yazdım.En azından bana az sinirlenmiş olurdu.Anıl'ın yanına gelince arabayı durdurdum ve indim.
-Ne oluyor Anıl? Nasıl oldu bu kaçırma işi siz Bursa'da değil miydiniz?
-Ordaydık buraya gelirken iki tane araba önümüzü kesti.Silahla bir iki el ateş edip kendimizi korumaya çalıştık ama sayıları bizden çoktu.Kendimi yol kenarında baygın halde buldum.Beni bayıltıp Mert'i götürmüşler.Beni niye almadılar acaba?
-Salak olduğun içindir.
-Ayıp oluyor.
Anıl'a omuz silktim.
-Babanın adamları kaçırmış olmasın? Bu aralar en büyük düşmanımız o.
Anıl'a hak vermek istemiyordum ama bana da öyle geliyordu.Telefonum çalmaya başladı ve arayan numara gizliydi.Açıp hoparlöre aldım.
-Canım oğlum nasılsın?
Tahmin ettiğimiz gibi Mert'i kaçıran oydu.
-Mert nerede? Onu bırak beni al.
-Seni almak isteseydim seni zaten alırdım oğlum.Sen benim adamlarıma zarar verdin bende seni adamına zarar vericem.İntikam bu olmuyor muydu?
-Konum at gelicem bırak Mert'i senin derdin benimle.
-Benim seninle bir derdim yok derdi olan sensin.Rahat dursaydın rahat dururdum.
Benden hayatımı aldı ama onu rahat bırakmamı istiyordu.
-Mertle konuşmak ister misin? Özlemişsindir.
-Yağız çok kötüyüm beni alın bunların elinden.
-Bırak lan şu çocuğu.Ne istiyorsun?
-Bu kadar konuşma yeter.
Telefonu kapattı.Mert'in sesinden belli oluyordu gerçekten kötü olduğu.
-Napıcaz biz ya Mert'i öldürürse?
-Öyle bir şey yapamaz Anıl merak etme sakin ol.Bulucaz Mert'i.
Anıl ile birlikte depoya girip Ali'den o şerefsizin gidebileceği gizli mekanların adresini aldık.Bu adreslere tek tek bakıp Mert'i bulmak için yola koyulduk.
(Defne'den)
O kadar güzel uyumuştum ki uyanmak istemiyordum ama evin zili ısrarla çalıyordu.Kendimi zorla yataktan kaldırıp aşağı inip kapıyı açtım.
-Buyrun siparişiniz.
-Ne siparişi?
-Yağız Akman'ın evi değil mi?
-Evet burası teşekkürler diyip kuryenin elindeki poşeti aldım.Yağız neredeydi? Yine mi beni bırakıp gitmişti? Poşeti açınca kahvaltılık bişeyler olduğunu ve bir not olduğunu gördüm.
"Acil bir işim çıktı kahvaltını güzelce yap güzelim afiyet olsun.Bu arada numaram aşağıda kaydedirsen sevinirim.
Beni şimdiden mutlu etmeye başlamıştı bile.Hemen numarasını kaydedim aradım.İkinci çalışta açtı.
-Efendim güzelim
-Benim olduğumu nereden anladın?
-Hislerim kuvvetlidir.
-Anıl'dan mı aldın yoksa
-Evet sevgilim.
O kadar güzel sevgilim demişti ki içim erimişti.
-Teşekkür ederim kahvaltı için.Ben birazdan eve geçicem annem merak etmiştir iyice.
-Tamam dikkat et olur mu eve gidince mesaj at akşam beraberiz.
-Olur görüşürüz
Biraz atıştırdıktan sonra evden çıktım.İşe de bayadır gitmiyordum bugün gitsem iyi olucaktı.Neyse ki Mehmet abi anlayışlı bir adamdı ve bana birkaç gün izin vermişti.Evin önüne gelince annem ve Ege'nin evden çıktığını gördüm.Ege beni görünce hemen yanıma gelip sarıldı.
-Abla seni çok özledim neden eve gelmedin dün?
Ege beni akşam görmediği için eve hiç gelmediğimi sanıyordu.
-Arkadaşımda kaldım ablacım bak geldim şimdi.
Annem:
-Defne neredeydin kızım çok merak ettim seni iyi misin?
-İyiyim anne merak etme sadece biraz yalnız kalmam gerekiyordu.
-Nerede olduğunu haber verip yalnız kalman daha iyi olmaz mı güzel kızım?
-Biliyorum ama neler olduğunu biliyorsun.
-Biliyorum üzgünüm her şey için.
-Üzülme annem senin hiçbir suçun yok.
Annemle babam birbirini çok severek evlenmişler.Annem 18 yaşında evlenmiş.Sırılsıklam aşık olduğu adamın gerçek yüzünü evlendikten sonra görmüş.O yüzden onun hiçbir suçu yoktu.
-İşe mi gidiyorsun sen?
-Evet.Ege'yi de Sema'ya bırakıcam Ayşeyle oynamak istiyor.Dolapta yemek var ısıtıp yersin aç kalma.
-Tamam anne
Annem gittikten sonra bende eve girip odama geçtim.Saat 11 e yaklaşıyordu.Hemen duş alıp işe gitmem gerekiyordu.Duştan çıktıktan sonra dolabımdan mor bir crop ve dizlerimin hafif üstüne gelecek kadar mini etek giydim.Kahvaltı yaptığım için aç hissetmiyordum.Alminayı aradım.
-Oo Defne hanım nerelerdesiniz
-İşlerim vardı.Şimdi geliyorum lokantaya.Orda mısın sen?
-Yok ben bugün izinliyim.Geleceğini bilseydim kalırdım.
Güldüm.
-Yok biraz da sen dinlen.Sıra artık bende güzelim.
Anlaşılan bugün yoğun ve yorgun geçicekti benim için.Lokantaya gelince Mehmet abiyle selamlaşıp soyunma odasına geçtim.Üzerime garson kıyafetimi giyip hemen işe koyuldum.Yağız'ın çalıştığımdan haberi yoktu ama o kadar konuşacak zamanımız da olmamıştı zaten.Bir ara söylerdim.Onu şimdiden özlemiştim.
Siparişleri almaya mutfağa gelince Mehmet abi yanıma geldi.
-Sen bir güzelleşmişsin kız sanki.
-Güzel değil miydim ben yani diyerek dudak büzdüm.
-Daha da güzel olmuşsun cimcime.
Aşık olunca ve sevilince insan güzelleşir derlerdi.Gerçek miydi acaba o söz? İlk günden güzelleştiysem onunla geçireceğim uzun zaman boyunca dünya güzeli olurdum o zaman.
-Defnee Defne
Mehmet abi omzumu dürtüp duruyordu.
-Leyla mı oldun kız sen duymuyorsun da.
-Dalmışım kusura bakma.
-Al hadi siparişler hazır.
Tabakları alıp masalara dağıttım.
Lokanta bugün diğer günlerin aksine baya yoğundu.Neyse ki kapanış saatine az kalmıştı.Yağız'a gün içinde mesaj attım ama cevap vermedi.Akşam buluşma planımız iptal olacak gibiydi.Üzerimi değiştirip lokantadan çıktım.Evin önüne yaklaşınca birinin beni takip ettiğini fark ettim.Arkamı dönüp bakınca kayboluyordu.Çantamdan biber gazını çıkarmak için hazırlandım.Ayak seslerini duyunca arkamı birden döndüm ve biber gazını sıkmak için siyah kapşonlu adamın suratına doğru sıkmaya hazırlanıyordum ki kolumdan tuttu.
Kapşonunu açıp yüzünü gösterdi.
-Benim Defne
Beni takip eden kişi Can'dı..