Bölüm şarkısı: Shawn Mendes- Kid In Love (Bu bölümde şarkının küçük bir kısmının sözleri geçiyor, üşenmeden okuyunuz.)
Okulun ilk haftasını atlatmış sayılırdım. Sadece yarınki ortak parti kalmıştı. Belirlediğim tasarımları teslim etmiştim ve Victoria Beckham'ın asistanları aramızdan 20 kişi seçmişti. Diğer şirketler çoktan stajlarıyla çalışmaya başlamışlardı.
Bu seneki tasarım konuşmasını Victoria Beckham yapacaktı. Seçilen 20 kişinin tasarımlarını kendisinin inceleyip, aramızdan 3 kişinin seçileceğini öğrenmiştik.
Beş gün içinde ü1'lerden birkaç arkadaş edinmiştim. Genelde günümü Emma ve George ile geçiriyordum. Spor takımı bazen yanımızda oluyordu ve Brooklyn'le çok konuşmasak da sohbet ederken birbirimize cevap verdiğimiz oluyordu.
Lonely Hearts Club'ın bir buluşmasını kaçırmıştım. Bu kaçırdığım ilk buluşmaydı ve nedense çok rahatsız hissediyordum.
Partide bir avcı olmayı planlıyordum, kıyafetlerimi önceden belirlemiştim. Parti cumartesi öğlen 3'te ana öğrenci evinde başlayacak ve bütün gece devam edecekti.
***
Taksiye yeni binmiş buluşma yerine giderken George ile mesajlaşıyordum. Emma Zack ile olacağı için ikimiz kalmıştık. Neredeyse gelmek üzere olduğunu söylemişti.
Annemlere gece gelemeyeceğimi, arabayı yanıma almadığımı söyledikten sonra telefonu çantama koydum. Partiden sonra büyük ihtimal içkili olurdum ve o halde araba kullanamazdım.
Taksiden indiğimde George'un elleri cebinde beni beklediğini gördüm. Hızlı adımlarla yanına yürüdüm. "Ne zaman eğlenmeye başlıyoruz?" diye sorduğumda kafasını benim olduğum tarafa çevirdi. Sesli bir şekilde güldükten sonra "Seni beklerken kök salmaktan korkmuştum." dedi.
"Şunu unutmayalım ki sen her ne kadar buraya avcı olarak geldiysen de seni avlama ihtimalleri çok yüksek. O yüzden mümkün olduğunca yanımdan ayrılma. Müzik ü2'lerden de uzak dur." okuldaki kız avcılarını biliyordum, zaten her erkeğin de kucağına atlayacak değildim.
Parti evinden içeri girdiğimizde daha dolmamıştı. George'a dönerek "Evin içindeki kızları ve giydikleri şeyleri göz önünde bulundurursak bu gece ne av ne de avcı olabileceğim." dedim. Daha öğlen olduğundan müzik çok yüksek değildi. Bağırmadan birbirimizi duyabiliyorduk.
"Gecenin sonunda göreceğiz bakalım." diyip kolumdan tutarak beni büyük bir masanın oradaki koltuklara çekti. "İki kişi buraya yayılmayı düşünmüyorsun heralde?" diye sorduğumda gülerek "Jackson sen gelmeden beni aramıştı, onlar akşama doğru bize katılacaklar. Bazılarının kız arkadaşları da geleceği için büyük bir masaya ihtiyacımız olacak."
Brooklyn yakınımdayken bir gece geçirecek olmak beni biraz tedirgin etmişti. Bunu belli etmeyerek George'a dans etmeyi önerdim. Biraz mızmızlandıktan sonra kabul etti ve masaya oturan olmasın diye eşyalarımızı orada bıraktık.
Hareketli bir şarkıda karşılıklı dans etmeye başladık. Eteğin kısalığından çok zıplayamıyordum o yüzden daha çok sağa sola hareket ediyordum. George ise benim tam tersim gibiydi.
Yarım saat kadar dans ettikten sonra yorulmuştuk. Yiyeceklerin olduğu kısma gidip birkaç abur cubur ve punch alıp masamıza geçtik. George gerçekten komik biriydi, bir insanı güldürmeyi biliyordu.
Önümüzde sadece punchlarımız kaldığı zaman ter kokmak istemediğimden lavaboya gitmek için kalktım. Kocaman lavabo yazan bir kapı vardı, bu sayede bir kaza olmadan lavaboyu bulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lonely hearts club || brooklyn beckham
FanfictionOnun sırtını duvara yaslamışken aramızdaki mesafeyi iyice kapatarak ten temasını arttırdım. Şaşkınlıkla "Chloe" dediğinde gülümsedim. Adımı onun sesinden duymak şu dünyadaki en güzel şeylerden biriydi. Gelen cesaretle gözlerimi dudaklarına kaydırdığ...