Bölüm şarkısı: Felix Jaehn ft. Jasmine Thompson- Ain't Nobody
Aptal bir kavganın ardından eve döndüğümde ağlamamak için kendimi tutmak zorunda kalmıştım. Sevgili olduğumuzu reddetmesi ve annesi bu kadar fazla savunması beni deli ediyordu.
Ama ben en çok üzen, birlikte geçirdiğimiz onca vakitten sonra yaşanmış hiçbir şeyi kabul etmemesiydi.
Koca bir kutu dolusu vanilyalı dondurmamla birlikte televizyon ekranına boş gözlerle bakarken onun bana karşı hiçbir şey hissetmemiş olması zihnimde dolaşmaya başlamıştı.
O beni sevmiyordu.
Brooklyn'in Ağzından
Sinirle eve döndüğümde az önce sarf ettiğim kelimelerin yeni yeni farkına varıyordum. Onun kalbini kıracak şeyler söylemiştim ve şu an nerede olduğunu ne yaptığını merak ediyordum.
Annem ve babam konusunda çok hassastım, onun kalbini kırmak şu an isteyeceğim en son şeylerden biriydi ama sinirlendiğim zaman yaptığım ve söylediğim şeylerde hiçbir zaman ciddi olmazdım.
Endişe, üzüntü ve korku vücudumu ele geçirirken beynim kendi kendini yiyor gibi hissediyordum. Saçlarımdaki kurumuş portakal suyu bir kere daha aklıma geldiğinde duşa girmek için iyi bir zaman olduğunu karar verdim. Aklım Chloe'de kaldığından Emma'ya onun ne yaptığını öğrenmesi için mesaj attım.
Kime: Emma
Biraz geç olduğunun farkındayım ama rica etsem Chloe'ye mesaj atıp ne yaptığını öğrenir misin? Ufak bir tartışma yaşadık ve onun için endişeleniyorumTelefonumu şarja takarak hızlı bir duş almak için banyoma yöneldim.
Chloe'nin Ağzından
Orphan Black- dondurma- battaniye üçlüsü arasında kaybolmuşken telefonumdan gelen bildirim sesiyle kendime geldim.
Kimden: Emma
Hey, ne yapıyorsun?Kime: Emma
Tek başıma evdeyim ve Netflix'le vakit geçiriyorum, sen?Kimden: Emma
Ah, güzel. Sana mesaj attığımı biliyorum ama şu an başka bir işim var. Sonra konuşuruz, olur mu? xxMesajına geri dönmek yerine dondurmamdan bir kaşık daha aldım ve battaniyenin içine biraz daha girdim.
Brooklyn'in Ağzından
Emma'nın bana cevap verdiğini gördüğümde aklıma gelen fikirle hemen üzerini giymeye başladım. Saatin çok geç olması, saçlarımın ıslaklığı ya da diğer şeyler şu an umrumda değildi. Oraya gitmeli ve onun kalbini geri kazanmalıydım.
Ne diyeceğimi kafamda toplamaya çalışırken arabanın anahtarlarını alarak koşar adımlarla bahçeye çıktım. Evlerimizin arasındaki mesafe fazla olduğundan ne söyleyeceğimi belirlemek için vaktim vardı.
Chloe'nin Ağzından
Kapının çalınmasıyla uyandığımda kanepede uyuyakaldığımı fark etmiştim. Dondurmanın yarısı erimişti. Esneyerek televizyonu kapattım ve üzerimden battaniyeyi atmayarak aya kalktım. Kim olduğunu sormadan kapıyı açtığımda uykulu gözlerle karşımdaki kişinin kim olduğunu anlamam zaman almıştı.
Şaşırmama izin vermeden içeri girip kapıyı kapattığında kolumdan tutup beni salonun ortasına doğru sürükledi. Beni tam karşısına alıp yüzümü incelerken iyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyor gibiydi. Kendimi toparlayıp ondan birkaç adım uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lonely hearts club || brooklyn beckham
FanfictionOnun sırtını duvara yaslamışken aramızdaki mesafeyi iyice kapatarak ten temasını arttırdım. Şaşkınlıkla "Chloe" dediğinde gülümsedim. Adımı onun sesinden duymak şu dünyadaki en güzel şeylerden biriydi. Gelen cesaretle gözlerimi dudaklarına kaydırdığ...