ADEM ELMASI

1.7K 102 29
                                    


" Arsız ayı! "

Söylene söylene girdiğim banyonun kapısını sertçe kapatırken içimden daha otantik küfürler savuruyordum. İçtiği zehir bir gün gerçekten sonu olacaktı ya da olabilirdi. Bunu bile dikkate almıyordu bu herif.

Sinirle kıyafetlerimi çıkartırken bir anda aynada ki yansımamla göz göze geldim. Ben neden bu kadar sinirleniyorum? Onun için mi? Hayır hayır değil. Ben bir doktorum olabilir böyle şeyler. Hem ben sigaradan nefret ederim. Kötü anıların bir yıkımdan sonra ki patlamasının onca ağlayışın arasında havaya süzülen sigara dumanı nefret kaynaklarımdan birisiydi.

Yazar Anlatımı

Kırılan son tabaktan sonra boş gözlerle boş ve bir o kadar eskimiş üstüne çatlamış tezgahta duran kırıkları izliyordu yeşil hareler.

Babasının gelmesine az kalmıştı. Fakat evde ki son tabak yıkanma amaçlı alınan tezgahta aniden korkması nedeniyle ellerinden düşmüş ve parçalara ayrılmıştı.

İçi dolan kız ağlamamak için kendini zor tutuyor fakat elinden bir şey gelmiyordu. Ellerinde ki köpükleri yamalı elbisesine sürdü. Üstünde durduğu dakika başı gucırdayan sandalyeden indi. Tezgahın altında bulunan poşeti açıp kırıkları içine doldurdu. Poşeti çöpün en altına sıkıştırırken önce çöpün sonra çöpün bulunduğu bölmenin kapağını kapattı.

Acilen ne yapacağını düşünürken karşı komşunun kedisi miyavlarak camdan indi ve sahibinin evine doğru yol aldı. Bu dünyada kediler bile mutluydu ama gel gör ki şu sabiye dardı sanki bu dünya.

Yapabildiği yemek kaynamaya başlayıp tencereden taşmaya yüz tutarken hemen sandalyeye tırmandı ve ocağı kapattı.

Camdan gördüğü komşu kadın ile aklına gelen fikiri yürürlüğe sokmaya karar verdi. Sandalyeyi bu sefer camın önüne sürükledi ve cama çıktı.

Kısa boyu nedeniyle camdan sadece başı görünürken komşu kadına seslendi cılız bir sesle.

" Gülay teyzeee!!! Gülay teyze! "

Küçük kızın sesiniz duyan genç kadın o tarafa döndü. Hafifi dağılmış bir at kuyruğu, bir çift yeşil göz, cama dayanmış ellere baktı kadın. Küçük kızı görmesi ile yüzünde oluşan tebessüme engel olamazken biraz daha ona yaklaştı.

" Kız Zühre! Ne oldu kızım? "

" Gülay teyze senden bir şey isteyebilir miyim? "

" İste tabi yeşil gözlüm. "

" Bana bir tane tabak verir misin? Evde ki son tabak kırıldı da. "

" Vereyim kızım. Bekle geleceğim hemen. "

Duyduğu cümlelerle mutlu olan küçük kızın gözlerinde bir parıltı oluştu. Sabırsızca camda beklerken gürültüyle çalan kapıdan kimin geldiği belli olduyordu. Tüm mutluluk uçup giderken içine düşen korku tohumları hızla filizlenmiş büyümüş ve korku fırtınası estirmeye başlamışlardı.

Komşu kadın kapıda ki adamı görmesiyle yerinde kaldı. Bu adamdan hiç haz etmezken bir kaç defa aralarında çıkan kavgadan sonra kocasının izni olmadan onun evine girmesi yasaklanmıştı. İki arada bir derede kalan kadın camda ki kıza baktı. Hiç düşünmeden tabakları kıza verirken koşarak arka kapıdan geri eve girdi.

ZÜHRE ( Ağa Serisi 1 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin