Aziz Miran Yılmaz
Hızla bindiğim arka koltukta en dibe kayarken Zühre'yi rahat bir şekilde kucağıma alırken Suat'da hızla yola koyulmuştu. Zühre ağlama krizine girmiş gibiyken ne yapsamda sanki uyanamayışından sonra bayılmış ne yapsamda uyandıramamıştım.
Baygındı fakat bedenindeki titremeler durmuyordu. Her an daha çok terliyor gibiyken içime dolan her nefes onun uyanmayışıyla boğazımda düğümleniyordu. Ne kadar sarsmamaya çalışsamda aniden bedeninde sanki patlamalar meydana gelmişçesine titremeler oluşuyordu.
Bilinçsizce kucağımda yatarken bedenine sahip çıkamıyordu. Araba hızla hastane istikametine doğru yol alırken içimdeki ağlama isteğini bastıramıyordum.
Titremeleri azalmaya başlarken ben kendine geldiğini sanıyordum. Aniden durgunlaşan bedeni hareketsizce kucağımda yatarken yüzündeki her bir çil tanesi soluklaşmıştı resmen.
Kızarmaya yüz tutan yüzü içimdeki endişenin en büyük sebebiyken dikkatimi çekenle ne yapacağımı artık kestiremiyordum. Zühre nefes alamıyordu. Hiç bir şekilde nefes alamıyordu.
" Zühre!!! N-nefes alamıyorsun."
Nefesim gidiyordu. O nefes almadıkça ben de nefes alamıyordum. Kendime hakim olamıyordum. Titreyen ellerimle yapabildiğim kadar yüzüne yapışan saçları geriye çekerken sıkışan göğsüm acıyan kalbime idam emrini vermişçesine acı çektiryordu.
Araba ani bir frenle dururken Suat hızla araçtan inmiş ve kapımızı açmıştı. Zühre'ye zarar vermeden onu kucağımdan kaldırırken acil kapısından çıkan bir grup ellerindeki sedyeyle koşarak yanımıza geldiler.
Karım kollarımdan çekildi. Bedeni sedyeye konarken bırakmak istemedim. Ellerimden kayıp gittiğini hissederken umdumu kaybetmek istemedim.
" Beyefendi bırakın. "
" Bırakmak istemiyorum. Bırakmak istemiyorum."
" Lütfen zorluk çıkarmayın. Acil müdahale etmemiz gerekiyor. Hasta krize girmiş durumda. "
Acil kapısından giren bir sedye. Karımın, umutlarımın, geleceğimin, hayallerimin olduğu bir sedye. Öylece gözden karbolurken derman kalmayan bacaklarım artık bedenimi taşıyamaz olmuştu. Kendimi zar zor attığım sandalyede boş gözlerle karşımdaki duvara bakarken kalbimdeki ağrı her geçen an büyüyordu.
Aklıma güzel çehresi düşüyor hayallerimde gülümsüyordu. Gözüm kapalıyken başımı duvara yasladım. Ellerim boşalmışçasına kucağımda dururken yüreğimdeki sızı geçmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜHRE ( Ağa Serisi 1 )
Chick-Lit"Güzelim, yapma Allah aşkına. Bağır, çağır, vur, kır ama susma." derken oturduğu sandalyenin önünde diz çöktüm "Esin" ismi dudaklarımın arasından dökülürken bakmadı. Elleri kucağında öylece önüne bakıyordu. Ellerini tuttuğum da yeniden konu...