Polina karşısındaki ormanı izleyen Seyran'ın omzuna dokundu. İrkilmişti Seyran. Döndü ve Polinanın mavi gözleriyle karşılaştı.
"Bitti, yer yüzünde kalan tek Korhan tohumu Ferit."
Yutkundu Seyran. Yapmak zorundaydı, daha şimdiden masada dedikodular çoğalmış, Asilin yaptıkları dilden dile geçmişti, otoritesini sarsmaması için yapmak zorundaydı. Yerinden yavaşça kalktı, odasından çıkıp mahzene ilerlerdi. Günün belli aralıkları su ve ekmek veriyorlardı ikisine de. Ne zamana kadar tutacaktı burada onu bilmiyordu. Derin bir nefes alıp içeri girdi. Kafası önce uyuyan Ferit'i gördü. Kalbi acıdı, içi parçalandı. Onu böyle görmek yeterince acıyken onu bu hale getirenin kendisinin oluşu, dayanması zordu. Kenardaki kovadan su alıp ikisinin yüzüne fırlattı Polina. Kafasını ilk kaldıran Aykan olmuştu.
"Yeter amına koyayım öldüreceksen öldür yeter."
"Şiii sakin ol köpekçik, havlama."
"Polina, yeter. Anladık gram sevmemişsin beni, tamam amına koyayım tamam. Anladım. Bari bir ölümü çok görme bana. Sık kafama bitsin."
Cevap vermedi Polina Aykansa devam etti.
"Sana yalan söylemedim, ağzından laf almaya çalışmadım, köpek gibi ne dersen yaptım o evde o odada. Sadece seninle ilgilendim. Sen nasıl Tomrisle ilgili bişey anlatamazsan bende sana Ferit'le ilgili anlatamazdım. Ben şerefsiz miyim amına koyayım delireceğim."
Dediğinde yavaşça yaklaştı Polina.
"Benden laf alamazdın zaten Aykan, bana yalan söylemedin ama ihanet ettin. Asilin planı tutsaydı. Bizi çektiği çukura biz düşseydik bizim ebemizi sikseydi beni o çukurdan alabilir miydin? Alamazdın. Boş edebiyat yapma bana."
"Alamazdım o çukurda seninle ölürdüm. Seni orada yalnız bırakmazdım çok iyi biliyorsun."
Cevap vermemişti Polina. Feritse Seyrana bakıyordu. Birleyen beklercesine bakıyordu.
"Bitti."
Anlamayarak baktı Ferit.
"Ne bitti?"
"Yeryüzündeki tek erkek tohum sensin Ferit. Tek bir hatanız yüzünden onca insan öldü."
Gözlerini birkaç kez kırptı.
"Yapmadın değil mi? Kıymadın o masum canlara."
"Kıydım, tıpkı senin masum olan bana kıydığın gibi."
Gözlerinden ateş çıkıyordu Feritin.
"Öldür beni de."
"Hayır, birazdan serbest kalacaksınız. Gideceğin hiçbir yer yok Ferit. Herkese sebebin sen olduğu söylendi. Tüm sülalen artık sana düşman."
Ayağa kalktı.
"Unutmadan, artık masanın yegane sahibi benim. Tüm yetkilerin, tüm işlerin, tüm sözleşmelerin feshedildi. Hiçbir ilişiğin kalmadı."
Arkasını dönüp giderken Feritin sözleriyle durdu."İşte şimdi karşında gerçek bir düşman var Seyran. Beni bu mahzende öldürmediğine her gün pişman edeceğim seni. İşte şimdi olacakların tüm sorumlusu sensin."
Dediğinde gülümsedi Seyran. Gelecek bir ölüm varsa ancak Feritin elinden güzel olabilirdi. Onunla düşman olmak zor olmayacaktı, tüm zaaflarını bildiği bir düşman Seyranın hanesine yazılacak bir skordu. Unuttuğu tek şey aynısının Ferit için de geçerli olduğuydu. Birbirlerinin bir adım sonrasını tahmin edeceklerini ikisi de biliyordu.
"Bu gerçekten eğlenceli olacak."
Demişti Polina ikisinin arasından ikisine bakarken. Savaşmaktan asla korkmazdı Aykana döndü.
"Seni öldürene kadar kendini öldürtme."
Deyip Seyranın arkasından çıktı mahzenden. Kartlar yeniden dağıtılmış, oyun yeniden başlamıştı. Yıllar önce babalarının düşmanlığı artık varislerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUN
Mystery / Thriller"Bu yaşta bu zeka, bu merhametsizlik sanki büyümüşte küçükmüş gibisin." Gülmüştü, bilseydi babasının onun nasıl yetiştirdiğini belki az bile derdi. "Kuzgunları bilir misiniz?" "Aşina değilim pek." "Kuzgunlar türünün en zekisi, en siyahı, en merhame...