Aynadaki gördüğü kadına uzun uzun baktı Seyran. Koca bir ay geçmişti, evden ilk kez çıkacaktı. Dedikodulara son verecekti. Simsiyah kombin yapmıştı, saçlarını at kuyruğu yapmış, ayağına kırmızı stilettolarını giymişti. Her zaman ki gibi kellysini eline alıp odasından çıkmıştı, kapıda Polina onu bekliyordu, konuşmadan arabaya bindi. Masanın kurulduğunu binanın önüne geldiğinde durdu, cebinden ona özel olan kartı çıkardı, okuttu. İlk kapı açılmıştı. Uzun bir koridorun önündeydi şuan, arkasında baktı. Her zaman ki gibi koruyucu meleği arkasındaydı. Yürümeye başladı, ayakkabısından çıkan ses tüm koridoru kaplıyordu, kapının önüne geldiğinde diğer kartını çıkardı, okuttu. Kapı ardına kadar açılmıştı. Seyranı gören herkes şoka girmişti. Beklemiyorlardı. Kimseye bişey demeden Feritin yanındaki koltuğa oturdu. Ferit Seyranı gördüğünde kalbinin atışı hızlanmıştı. Ancak Seyran tenezzül edip ona bakmamıştı bile.
"Bensiz neden toplantı yapılıyor?"
"1 aydır hiçbir şekilde sana ulaşamayınca artık bu masada olmayacağını düşündük."
Ses Ferit'e aitti. Seyran Ferit'e döndü, onun bu yüzsüzlüğü canını sıkmıştı. Polinaya döndü, başıyla Feritin bacağını işaret ettiğinde, bir anda Polina silahını çıkarıp Feritin bacağına sıktı. Ferit olduğu yerde kıvranırken, Aykan silahını çekmişti Polinaya.
"O silahı götüne sokarım Aykan, üstelik sen tetiğe basmadan."
Dediğinde Ferit acıyla inleyip oturduğu yerden kalkmadan Aykanı yanına çekip kulağına bişeyler söyledi, Aykan silahını indirmişti. Seyran iki elini masanın üzerinde koydu, şuan tüm muhatabı bu masaydı.
"Bu masa benim, uğruna kaybettiklerimle benim. Artık iki aile değil, tek ben ve benim ailem var. Bu düzene ayak uydurursanız sizi yanımda görmek beni mutlu eder. Velev ki olmazsanız, bu masanın size kazandırdığı tüm bağlantıları bırakıp çıkabilirsiniz."
Demişti açık bir tehditle, kimsenin kabul etmeme gibi bir durumu olamazdı. Biliyordu. Ferit'e döndü.
"Artık bu masa da değilsin, ne sen ne de senin kanından biri. Herhangi bir yerde karşıma çıkarsan Karan, bu kez kurşun bacağında değil direk kafanda olur, üstelik silahı tutanda ben olurum."
Masadaki herkes karşısındaki acımasız, merhametten yoksun, güçlü kadına baktı. Yeni başlayan döneme ayak uydurmak zorundalardı, ancak Ferit Seyranı görebileceği tek masayı asla böyle kolay bırakmazdı.
Hiçbir şey demeden kalktı, Aykanın yardımıyla yürümeye çalıştı, kapıdan çıkmadan önce son kez döndü Seyrana."Kurucularının kurallarını çabuk unutuyorsun, ama hatırlatırım Seyran."
Feritin dediklerini ciddiye bile almadı Seyran. O çıkarken yerine oturdu.
"Toplantımız bitmiştir beyler, iyi günler."
Dediğinde masadan birer birer kalktı herkes kalan tek kişi Utkandı.
"İyi misin?"
Gülmüştü Seyran.
"İyiyim demek adet oldu."
"Gerçekten iyi misin?"
Kafasını kaldırıp Utkana baktı Seyran.
"Değilim."
"Belli olmuyor."
"Unuttun mu bunun için yetiştirildim."
Elleriyle masaya vurdu.
"Bu masanın başına gelmek için."
Bir kere daha vurdu.
"Varımı yoğumu benden alan bu masaya hizmet etmek için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUN
Mystery / Thriller"Bu yaşta bu zeka, bu merhametsizlik sanki büyümüşte küçükmüş gibisin." Gülmüştü, bilseydi babasının onun nasıl yetiştirdiğini belki az bile derdi. "Kuzgunları bilir misiniz?" "Aşina değilim pek." "Kuzgunlar türünün en zekisi, en siyahı, en merhame...