2. Bölüm: BALO

43 9 37
                                    

Hermione saçlarımı dalgalandırıp "Bence çillerini kapatmamıza gerek yok. Çok güzel duruyor." dedi. "Teşekkürler," dedim ellerimle. "Rica ederim. Hadi gidelim. Yarım saat oldu balo başlayalı." diyerek elimden tuttu. 

Herkes dans ederek eğleniyordu. Astoria ve Draco dikkatimi çekmişti. Hermiona ile Harry ve Ron'un yanına gittik. Fred ve George da buradaydı. Ron "Sonunda gelebildiniz!" dedi. Fred elini uzatarak "Benimle dans eder misin Amaris?" dediğinde gülümseyerek elini tuttum. 

Dans ederken George gelip elimi tutmuş "Benimle dans etmezsen olmaz," diyerek Fred'i yolladı. Onunla da dans ettikten sonra yorulup kendimi Harry'nin yanındaki sandalyeye attım. Ron nereye gitmişti ki? Ron'a bakınırken ilerde bir kızla öpüştüğünü gördüm. Hermione değildi. Hermione neredeydi peki? 

Hermione gülümseyerek yanıma geldi. "İkizler seni baya yormuş anlaşılan." Ron'un olduğu yere baktı. Ellerimi kaldırdığımda "İyiyim, sorun yok." diye mırıldandı. Sesi titriyordu. Ayağa kalkıp kurabiyelerin olduğu yere gittim. Tabağıma biraz koyup Hermione'nin yanına gittim. Ona uzatıp "Yemek yemek iyi geliyor. Denemelisin." dedim ellerimle. "Teşekkür ederim." diyerek kurabiyelerden aldı. 

Astoria bir masa ötemizde oturduğu için üstüne bastırarak dediği şeyleri duyuyordum. "Onun bizim binamıza ait olduğunu sanmıyorum. Bir hata olmalı. Baksana," diyerek Draco'ya beni işaret etti. Draco umursamayıp "Ait değil zaten," dedi ve önüne döndü. Astoria yavaşça Draco'nun yüzüne doğru yaklaştı. Elleriyle Malfoy'un yüzünü sarıp dudaklarına yapıştı. İğrenerek önüme döndüm. 

Odalarında yapmak bu kadar zor olmamalı. Bu görüntüleri görmeyi hak etmiyordum. 

Harry, Ginny ile dans ediyordu. Defterim yanımda olsaydı resimlerini çizerdim ne güzel! Topuklu ayakkabılar ayağımı ağrıtmaya başladığında Hermione'ye dönüp "Odama çıkacağım. Yoruldum," dedim ellerimle. Hermione "İyi geceler," dedi gülümseyerek. Bende gülümsedim. Elbiseme takılmadan ayağa kalkıp odama doğru yürümeye başladım. 

Blaise elinde içki bardakları dolu tepsiyle olduğundan beni fark etmemiş halde geliyordu! Kenara çekildiğimde elbisemin eteklerine basıp dengemi kaybettirmişti. Belimden tutup kaldırdığında elindeki içkisini yanlışlıkla üzerime döktü. Hemen ağzımda üzerime dökülmesin diye içkiye büyü sözlerini söyledim. Durduğunda gözüm yandaki Draco'ya çarptı. Ona bakınca dikkatim dağılmıştı. İçki üzerime döküldüğünde Blaise "Kusura bakma," dedi. Kafamı iki yana sallayıp sorun değil anlamında bakıp hızla odama çıktım.

Üzerimdeki elbisemi çıkarıp pijamalarımı giydim. Beyaz renkli ve kalpli kalpliydi.

Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve bitkilerle alakalı büyülere baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve bitkilerle alakalı büyülere baktım. Bitkinin boyunu uzatma, çiçek açtırma, bitkiyi sarmaşık yapma... Bitkiyi sarmaşık cinsine getirmek daha ilgi çekici gelmişti. Normal bir karanfil alıp asamı çıkarttım. 

Bir, iki, üç... Exper Vohalius!

Bitkinin çiçekleri soldu tam tersine. İlkte beklemiyordum ama solmasa olmaz mıydı? Tekrar deneyecekken koridorda sesler duydum. Kapımı sessizce açıp dikkatlice koridora baktım. Draco, Profesör Snape ile konuşuyordu. Onları dinleyecekken Harry ilerde köşede onları dinlemeye geldiğini gördüm. Snape bir anda "Sorun nedir Bayan Ophelia?" dediğinde ileri çıkıp gelen Harry'yi gösterdim. Snape işaret dilini bildiği için ellerimi kaldırıp "Harry solmuş bitkimi yeşertmek için geldi. Kendim denedim ama olmadı." dedim.

Snape "Bu saatte?" diye ikimize de baktı. Harry konuşacağında odamdan karanfili çıkartıp Snape gösterdim. Draco "Neville ve ikinizin şu saçma bitkilere olan sevginizi anlamıyorum. Kurumuş işte at gitsin." diye homurdandı. 

Dudaklarımı oynatarak "Kurumuş olsa bile hala o benim bitkim." dedim. Draco birazını anlamış gibi "Sanki yaşayacak," dedi mırıldanarak. Snape asasıyla çiçekleri yeşerttiğinde gülümseyerek ona baktım. Çiçeğimi odama geri koymaya gittiğimde Harry'e gel işareti yaptım. Harry odama girdiğinde kapıyı kapattım. Kağıda "Snape'e çiçeğim kuruduğu için seni çağırdığımı söyledim. Öyle anlamsız bakma." yazarak uzattım. 

Saçlarını karıştırarak "Beni de kurtardın. Sağol." dedi. Kağıda "Önemli değil," diye yazdım ve kapımı açtım. "İyi geceler," diyerek odamdan çıktı. Snape ile Draco hala konuşuyordu. İkiside bana döndüğünde sahte bir şekilde gülümseyip hemen odamın kapısını kapattım. Bir daha kimseyi gizlice dinlemek istemiyorum. Hele orada Snape varsa!

Bitkilerim üzerinde biraz daha denemeler yapıp uyudum.

Sabah kahvaltı için indiğimizde Dumbledor konuşmaya başladı. "Bakanlığın isteği üzerinde ruh emiciler bir süre burada kalacak." Ruh emicilerin burada kalması aşırı tehlikeliydi! Neden bunu yapıyorduk ki? Kahvaltımı yaptıktan sonra Quidditch takımı için seçmelere gittim. Slytherin takımında olmak istemesemde mecburdum. 

Uzun süren seçmelerin sonucunda tutamadığım top yüzünden alınmamıştım. Yine de eğlenmiştim. 

Hermione ile iksir sınıfına gittik. Sevdiğimiz şeylerin kokusunu alıyorduk. Profesör yanıma gelip iksiri bana uzattı. "Kokla ve aldığın kokuyu söyle." İksiri kokladığımda çilek kokusunu, çiçek kokusunu ve tanımadığım iki koku daha aldım. Profesöre işaret diliyle "Çilek, çiçek ve..." dedim. 

"Devam et?"

"Başka koku almıyorum." 

"Anladım, zaten bitkilere ilgi duyuyordun. Çiçek kokusu Alman normal, " dedi Profesör ve gitti. Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Profesör bu seferde Draco'nun yanına gitti. "Sen hangi kokuları alıyorsun?"

Draco kokladıktan sonra direkt "Koku almıyorum," dedi. Astoria ile sevgiliydi. En azından Astoria'nın kokusunu alması gerekmez miydi? Onu sevdiğini düşünmüştüm. Belki de benim gibi demek istememiştir. 

Ders bittiğinde Hermione ile giderken "Sanki bir şeylerin kokusunu daha aldın." dedi. 

"Tanımadığım kokulardı."

--

Sabah Quidditch maçı olacağı için forma giymedim. Ondan sonra da zaten Slytherinin dersi yoktu. Yağmur yağdığı için pantolonumu ve yeşil kazağımı giyindim. Kazağım sıfır kollu olduğundan üzerine yeşil gömleğimi geçirdim. Hırka yakardı.

Hermione'yi ararken Pansy yanıma geldi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hermione'yi ararken Pansy yanıma geldi. "Birlikte izlemeye gidelim mi?"

Hermione'ye bakındım. Yoktu. Tereddüt ederek kafamı salladım. Pansy ile izlemeye gittik.

---------------------------------------------------

TUC'a da bölüm atacaktım ama ona bölüm yazmaya zamanım olmadı. Bu yüzden sırayla bölüm atacağım artık haberiniz olsunn 🫶🫶

𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆Where stories live. Discover now