3. Bölüm: QUİDDİTCH MAÇI

38 7 22
                                    

Pansy ile heyecanla maçın başlamasını bekliyorduk. Takımlar çıktığında Pansy bağıra bağıra yanımda Slytherin'i destekliyordu. Biraz az bağırsa ölür müydü? Kulağımı hissetmiyorum. 

Ron çoğu topu kurtarmıştı. Harry de Slytherin oyuncusu ile birlikte küçük topun peşinden gidiyordu. İkisini izlerken düdük çaldı. Slytherin'den biri yaralanmıştı. Oyuncu lazımdı. Pansy "Sen çok iyi oynuyordun. Sen girsene yedek oyuncu olarak?" dedi ve kolumdan çekiştirerek beni Mcgonagall'ın yanına götürdü. "Amaris iyi oynuyordu. Seçmelerde de görmüşsünüzdür. O yedek oyuncu olarak girebilir." diyerek beni Mcgonagall'ın önüne itti. Kafamı iki yana sallarken Profesör "İyi olur. Yedek oyuncu yoktu. Bayan Ophelia üzerini değiştirip gel hemen." dedi ve yaralı öğrenciyi revire götürmelerini söyledi.

Pansy'e sinirle bakıp üzerime Slytherin'in formasını giydim. Ben Gryffindor'u destekliyordum ama! 

İçimden Pansy'e söve söve süpürgemi aldım ve Slytherin takımının yanına gittim yanına gittim. Draco "O topu yakalamak aptal bitkilerini sulamak kadar kolay olmayacak. Dikkatli olsan iyi olur. diyerek yerine geçti. Tüm Malfoy ailesinden nefret ediyordum! Narcissa Malfoy hariç.

Maç başladığında topu aradım. Harry ile aynı anda topu fark edip peşinden gittik. Topu yakalamaya çalışsak da sürekli bir engel çıktığı için kaçırıyorduk. Top yukarı doğru çıkmaya başladı. Süpürgelerimiz ile yukarılara çıktık. Her an şimşek kafamıza çarpabilirdi. Bu hava da olmak zorunda değildi!

Daha da yukarı çıktığımızda ruh emicilerle karşılaştık. Harry "Dikkat et!" diye uyardı. Kafamı sallayarak topun peşinden gittim. Nerede olduğunu görmeye çalışırken ruh emicilerden biri Harry'yi düşürmüştü. Harry hızla yere düşerken hızlıca peşinden indim. Elimi uzattığımda son anda tuttu. Yukarı çekeceğimde ruh emicilerden biri gelip süpürgeme çarpmıştı. Hızla yere çakıldığımızda bir ara gözümü yavaşça açmaya çalıştım ama üzerimde ruh emici vardı. Gözlerim kapanırken Profesörlerden biri ruh emicileri üzerimizden uzaklaştırmıştı. 

Kafam sanki parçalanmış gibi acıyordu! Kafam sarılmıştı zaten. Yanımdaki Harry'e baktım. Daha kendine gelememişti ve kolu kırılmıştı. "Nasıl hissediyorsun?" diye soran Pansy'e baktım. Blaise benden önce cevap verdi. "Ne bekliyordun Pansy? Çok iyiyim demesini falan mı? Kafası ciddi bir hasar almış." 

"Sen neden karışıyorsun Blaise?"

"Amaris'in içinden geçenleri söylüyorum." Kısmen haklıydı, iyi değildim ama biraz daha normal diyebilirdi. 

"Sizi duyabildiğini biliyorsunuz değil mi?" İkisi de Draco'ya döndü. 

Blaise "Şaka yapıyor olmasın. Tabi duyduğunu biliyoruz! O kadar da mal mıyız amına koyayım." diye homurdandı. Yavaşça doğrulup yeni yeni uyanan Harry'e baktım. Blaise "Bizi umursamadı mı o?" diyerek yanıma yaklaştı. "Sürüleyerek Draco'yu da getirdik." diye mırıldandı. Draco'yu görmemiş gibi davranıp şaşırarak baktım. 

Hermione ve Ron içeri koşarak geldiler. Hermione, Ron'la konuşmuyordu. Ron bir türlü Hermione'yi görmüyordu. Haklıydı Hermione. 

Ron "Nasılsınız?" diyerek ikimize de baktı. Elimle Hermione'ye dönüp "Başım ağrıyor. Onun dışında bir de her yerim ağrıyor." dedim. Hermione "Normal. Kafanın üzerine düştün." diyerek yanıma geldi. Harry de "Ben iyiyim. Amaris nasıl?" diye sordu Hermione'ye dönüp. 

"Başı ağrıyormuş. Daha doğrusu her yeri ağrıyormuş." diye yanıtlaıd Hermione.

Draco odadan çıkarken Pansy "Geçmiş olsun," diyerek Blaise'de alıp çıktı. Ron arkalarından "Biz gelince mi gitmek istediler özellikle?" dediğinde bilmiyorum anlamında omuz silktim.

Birkaç dakika sonra Fred ve George geldi. George "Şimdi tamam geçmiş olsun da Amaris ballı çöreğim çok komik düştün." dediğinde gülerek ellerimi kaldırdım. "Nasıl düştüm?"

Hermione "Nasıl düştüm, diyor." diye açıkladı. Fred asasını çıkartıp yere minder koydu. Daha sonra "Tam olarak böyle," diyerek süpürgemden düştüğüm gibi düşerek kafa üstü yere düştü.

İyi taklit etmişti.

Benden daha çok bendi.

Gece Hermione ve Ron giderken Hermione'den resim defterimi istedim. "Resim defterimi getirir misin?"

Hermione defterimi verip odasına gitmişti. Revirde zaman geçmiyordu.

Harry mışıl mışıl uyuyordu. Ona doğru oturup resmini çizmeye başladım. Resmi bitirirken Harry kabus görmeye başladı. Su alıp Harry'yi uyandırdım. Harry suyu içip "Teşekkürler,"dedi. " Voldemort'u gördüm."

Anlatmasını bekledim ama susup "Sonra anlatsam daha iyi olur." diyerek geri uyudu.

Sabah uyandığımızda Harry ile kendi binalarımızın dersine gittik. Bitki bilimi dersiydi.

Profesör bilgi veriyordu. Tüm bitkileri ezbere bildiğim için dinlemek yerine büyülere baktım belli etmeden. Öldürücü büyülerde yerden dikenli bir bitki çıkıp istenilen kişiyi boğarak öldürdüğü yazıyordu ama büyünün adı yazmıyordu. Sarmaşık yapma büyüsü exper vohalius olsa da bu büyü öldürmek için değildi. Belki korunmak için örülebilecek bir ağ yapılırdı. 

Büyünün adı neredeydi? 

Ders bittiğinde Profesörün yanına gidip büyünün adını sordum. Bütün hocalar işaret dilini iyiki biliyordu

Profesör kitabı elimden alıp "Bu büyü oldukça tehlikeli. Vahşet. Çok kötü bir ölüme sebep olur. Yapan kişiyide zorlar. En iyi büyücüler bile bu büyüyü çok yapamazlar. Sizi de zorlayacaktır. Bu yüzden bu büyünün adına ihtiyacın yok Bayan Ophelia." dedi. Yalvaran gözlerle baktım. "Olmaz dedim. Kendine zarar verebilirsin ve bitkinin kontrolünü kaybedip başkasına da zarar verebilirsin." diyerek çekip gitti. 

O kadar da cahil değildim.

Diğer ders Hagrid'in dersiydi. Ormana gidecektik. Yanına gidip ellerimi kaldırdım. "Profesör size bir şey sorabilir miyim?" 

"Tabii, sor Amaris." 

"Bitkiyi sarmaşık şeklinde uzatıp dikenleriyle birini boğmasıyla alakalı bir büyü var. Adını bulamadım. Adını ve nasıl yapılacağını söyler misiniz?"  Yanında yürümeye devam ettim.

Şaşkınca bana döndü. "Sen onu nereden buldun?" Bir şey demeden yüzüne baktım. "Bunu söyleyemem. Tehlikeli." Yalvaran gözlerle bakarken sırtımda bir gaga hissettim. Hagrid "Sakin ol, Şahgaga arkanda." dediğinde yavaşça arkamı döndüm. Yutkunarak Şahgaga'ya baktım. Şahgaga ısırmak için saldırınca hemen kenara çekildim. 

Hagrid neden uyarmamıştı bu hayvan için?!

Kafam zaten hala acıyordu. İkinci darbede olan beynimi de Şahgaga'nın yeme düşüncesi gelince korkuyordum. Hagrid,Şahgaga'yı sakinleştirmeye çalışırken Şahgaga kolumu tuttu. Gagasının içinde kolum vardı. Lanetler olsun! Umarım kimse çiçeklerimi sulamayı unutmaz. Vasiyetimi bile daha yazmamıştım oysa. 

Şahgaga ısırmak yerine beni koklamaya başlayınca anlamsızca ona baktım. Isırması normaldi ama koklaması da oldukça garipti.

------------------------------------------------------------

Bugün shifting deneyeceğim 😭👊🏿 Umarım başarırırımmm dua edin benim için HP evrenine gidicem Allah'ın izniyle 👍🏿

𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆Where stories live. Discover now