Dersler bittiğinde okulun en sessiz tarafına gidip çimlerin üzerine oturup gökyüzüne baktım. Bulutlar çok zarifti. Güneş ise aydan daha güzeldi. Elimin altında bir hareketlilik hissettim. Elimi kaldırdığımda uzayan çiçeğe baktım. Gülümseyerek çiçeği koklarken Dumbledore'un sesi geldi. "Senin doğaya zaafın olduğu gibi doğanın da sana zaafı var." Yanıma yaklaşıp çıkan çiçeğe baktı. "Doğa seni koruyor Amaris."
Ayağa kalkıp üzerimi düzelttim. Gülümseyerek Dumbledore'a baktım. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Her şartta bizi koruyacağından emindim. Dumbledore "Sana bir büyü öğreteyim. Eğer yaptığın koruma kalkanları yani sarmaşıklar seni koruyamayacak kadar dayanıksız kalırsa büyünün yanında, sadece Macitte Eferyum Vohal demen yeterli olacaktır. Bu büyü yorabilir. Sık yapmamalısın. Biliyorsun, zor büyüler yoruyor. Özellikle benim gibi yaşlılar." dedi.
Asasını çıkartıp bana dediği büyü kelimelerini söyledi. İkimizin etrafını kocaman sarmaşıklar sardı. Dumbledore ekledi. "Büyüyü kaldırmak içinde Yacitte voha de."
"Teşekkür ederim." Dumbledore gülümseyerek "Noel hediyesi olarak düşün Amaris. Şimdi benim gitmem lazım." dedi ve hızlıca gitti.
Hava kötüleşiyordu. Kar ya da yağmur yağacak olmalıydı.
Yemek vakti geldiğinde Gryfindor'a sırtım dönük oturup yemeğimi yemeye başladım. Yemeğimi yerken biri sırtımdan dürttü. George gülerek fısıldadı. "Nasıl gidiyor?" Sinirle nefes verdim. Ron benden daha sinirli olmalı ki tüm sinirini "Siz ikiniz neden onunla olmasını istiyorsunuz ki? İstediğiniz kişiye baksanıza! Her fırsatta bizimle dalga geçen biri. Ayrıca Amaris'e de aynısını yapıyor. Saçmalıyorsunuz iyice!" diyerek sinirini ikizlerden çıkardı. Hemen önüme döndüm. Ron, Draco'nun hakaretlerine dayanamıyordu. Aslında dalga geçilmesinden bıkmıştı. Maddi durumlarının kötü olmasına katlanamıyordu.
Fred ve George ilk defa susmuştu. Ron'un haklı olduğunu biliyorlardı. Yemeklerimizi yedikten sonra Dumbledore ayağa kalkıp "İyi noeller çocuklar." dedi. Noel için herkes ailesinin yanına gidecekti. Harry de Weasley'lerin yanına gidecekti.
Odamdan bavulumu alıp beni dışarda bekleyen annemlerin yanına gittim. Göreviler bavulumu aldığında annemlerle trene bindim. Annem neşeyle "Okulun nasıl gidiyor?" diye sordu.
"İyi sanırım."
Annem karşımdan kalkıp yanıma oturdu. "Malfoy'larda geliyor. Narcissa, noelde onlarda kalmamızı istedi." Şaşkınca anneme baktım. "Ben evde tek başıma kalabilirim. Malfoy'ların evinde kalmak istemiyorum." diye itiraz ettim. Babam "Olmaz, o kadar hazırlık yaptılar bizim için." diyerek gelen Lucius Malfoy'a baktı.
Hareket etmeden annem ve babamın arasında otururken Draco gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Narcissa annemle konuşurken bana döndü. "Derslerin iyi sanırım. Draco'yu da bu tatilde bitki bilimine çalıştırabilir misin? Sınavından geçse yeter aslında."
Bu kadın bu kadar tatlı konuşmamalıydı! O kadar nazikti kıramazdım. Kafamı onaylar anlamda salladım. Draco annesine "Ben çalışırım. Ona gerek yo-" derken Lucius Malfoy, asasının yılanlı kısmını Draco'nun kalbinin altına vurdu. Bir ara oraya vurduğumda Draco'nun canı acımıştı. Sanırım babasının bu sinir bozucu alışkanlığı yüzünden orası acıyordu. Draco dediklerini geri aldı. "İyi olur aslında."
Yol boyunca karşımdaki Draco'nun ayaklarını incelemiştim. Malfoy'ların malikanesi uzak olduğu için yol da uzamıştı haliyle. Malikaneye geldiğimizde Draco "Ayaklarımı iyi inceledin sanırım," dedi alayla.
Bir hafta bu çocuğu çekecektim!
Ev cinleri bavullarımızı getirdiğinde elini yaralamış Dobby'yi fark ettim. Hemen çantamdan yara kremini alıp yanına gittim. Elini tutup dikkatlice yarasına kremi sürdüm. Lucius Malfoy "Dobby!" diye uyardığında Dobby korkuyla dışardan eşyalarımızı almaya gitti. Sinirle ona baktım. Onlarında canı yanabiliyordu. Böyle davranamazdı! "Onlar bize hizmet etmek için varlar. Biz onlara yardım edelim diye değil." diyerek gitti.
Lanet olası pis at saçlı Malfoy!
Cebimden kağıt çıkartıp "Dobby işini bitirince odama gelir misin, lütfen?" yazıp Dobby'ye uzattım. Dobby "Tabi efendim," dedi ve eşyalarımızı toplamaya döndü.
Bana verilen odaya gidip pijamalarımı giydim. Yara kremimi ve yara bantlarını yatağımın üzerine koyup Dobby'yi bekledim. Dobby kapımı çalıp içeri girdi. Yanıma oturmasını işaret ettim. "Efendisi Dobby'ye kızar." diyerek oturmayı reddetti.
Sinirlenmiş gibi yapıp oturmasını tekrardan işaret ettim. Dobby korkarak yanıma oturdu. Elini tutup yaralarına krem sürüp sardım. Gülümseyerek bana döndü. Çok sevimliydi. Bir anda sıkıca sarıldım. Dobby şaşkınca elini sırtıma koydu. Ayrıldığımda "İlk defa biri Dobby'ye sarıldı." dedi dolu gözlerle.
Gülümsedim. Dobby aşırı tatlı bir cindi. Keşke onu kurtarabilseydim. Ya da Lucius'un bir eşyasını çalarak yapabilirdim.
O at saçlı Malfoy'un eşyasını çalacağım.
Dobby gittiğinde odamdan çıkıp aşağıya baktım. Narcissa da Lucius'ta aşağıda annemlerle konuşuyordu. Lucius'un odası koridorun sonundaydı yanlış hatırlamıyorsam. Umarım doğru hatırlıyorumdur.
Gizlice Lucius'un odasına girip hangi eşyasını alabileceğime baktım. Kitap olurdu. Kitaplığa doğru gideceğimde "Odamda ne arıyorsun Ophelia?" diyen sesle durdum. Draco'yu hesaba katmamıştım. Saçlarını kurulayarak yanıma geldi.
Ama bunun üstü yoktu!
Ona bakmamaya çalışarak dudaklarımı oynattım. "Lavaboyu karıştırdım." Draco "Odanda lavabo olduğunu ev cinleri demedi mi?" diye sordu. Demişlerdi... Yalana bak! Babaannem inanmazdı bu yalana.
Hatırlamış gibi yaptım. "Kusura bakma," diye dudaklarımı oynatıp hızla odasından çıktım. Lucius'a çarpınca geriye doğru sendeledim. Baba oğul ayrı dertti. Annem yanıma gelip "Draco'nun odasının önünde ne yapıyorsun Amaris? Geç oldu." dediğinde Narcissa'yla göz göze geldim. Zor durumda olduğumu görünce "Benim odamla karıştırmış olmalı. Odama gelmesini istemiştim. Ona küçük bir noel hediyesi verecektim." diyerek beni kurtardı.
Narcissa'ya teşekkür edercesine baktım. Annem ve babam da odalarına gittiğinde bende odama girdim. Bu nasıl rezillikti? Babam zaten kıskanç biriydi. Fazlasıyla yanlış düşünebilirdi! Umarım düşünmemiştir.
Camımın önündeki küçük çiçeğe baktım. Bu evde hiç çiçek yoktu büyük ihtimalle. Salonda veya mutfakta görmemiştim. Her neyse sonuçta bir tane var. Çiçeğe masanın üzerindeki sudan yeterince döküp uyudum.
----------------------------------------------
Teorileriniz var mııı?? Bu arada nasılsnızz
YOU ARE READING
𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆
Fantasy"Ben seni duyuyorum Amaris. Senin sesini hep duydum. Gözlerindeki bakışlar senin sesin. Hiç sesini bilmediğim zamanlarda bile sesini duyuyordum. Bu senin kusurun değil. Olsa bile senin tüm kusurlarını seviyorum. Ben sadece güzelliğine bakarak seni s...