𝘞𝘈𝘉𝘐-𝘚𝘈𝘉𝘐✧˚ · .𝗗𝗿𝗮𝗰𝗼 𝗠𝗮𝗹𝗳𝗼𝘆

15. Bölüm: MCGONAGALL

Medya: Amaris, Astoria ve Draco temsili.

---------------------------------------------------

2 günün sonunda odamdan çıkıp iksir dersine gitmiştim. Yaralarım geçmişti iki günde. En azından yaralarımın izinin kalmadığını bilmek güven veriyordu. Snape sınıfa girdiğinde ilk başta şaşırarak bana baktı. Ardından oyalanmadan sınıfa döndü. Kitaplarımı toplayıp Mcgonagall'ın sınıfına doğru ilerledim. Harry'ler beni görünce yanıma geldiler. Hermione sıkıca sarılıp "Derslere bir süre girmeyebilirdin. Sana notlarımı verirdim." diyerek benden geri ayrıldı. 

"Kendimi iyi hissediyorum, sıkıntı yok." 

Ron da bana sarıldığında gülümsedim. Boğacaktı beni! Hermione "Biraz sakin ol Ron," diye uyardı. Ron ayrılıp saçını karıştırdı. "Biraz kendimi kaptırdım." Gülerek Harry'ye baktım. O sarılmadan ben ona sarıldım. Üçünüde özlemiştim. Harry'den ayrılırken yanımızdan geçip giden Draco'yla birkaç saniye göz göze geldik. Onunla da bir daha konuşmamıştım. Kafam çok karışmıştı. 

Üçlü ile Mcgonagall'ın dersine girdik. Ron ile oturuyordum ve Ron sürekli uyukluyordu. Benimde uykum geliyordu! Mcgonagall sürekli etrafı tarıyordu. Uyuyamıyordum da. 

Mcgonagall bizim tarafımıza doğru gelirken Ron'un bacağına vurdum. Bu nasıl uykuydu? Kış uykusundaki hayvanlar o vuruşumdan sonra uyanırdı, Ron daha mışıl mışıl uyuyordu! Saçından tutup kafasını kaldırdım. Eline kalemini tutuşturup karnına dirseğimi geçirdim. Ron karnını tutarak kalktığında tam bana bir şey diyecekken Mcgonagall'ı gördü. Hemen kitabına döndüğüde gülmemek için kendimi sıkarak bende kitabıma döndüm. 

Ron yaklaşıp fısıldadı. "Karnım ve saç diplerim acıyor. Ne yedin sen bu kadar?" Gülüp saçlarını okşadım. Dalga geçtiğimi anlayınca yüzü düştü. "Özür dileyeceğini düşünmüştüm." 

"Öyle bir uyuyorsun ki vurmak zorunda kaldım." 

"Bu kadar sert mi vurulur? İçim geçmiş sadece." 

"İçin dışına geçmiş resmen! Hissetmedin bile."

İkizler arkamızda kahkaha atmaya başlayınca Mcgonagall bizim yanımıza geldi. Fred hemen "Profesör onlar konuşuyorlardı. Biz sadece onlara güldük." diye kendilerini savundu. Kaşlarımı çatarak onlara döndüm. Mcgonagall bizi uyarıp arkasını döndüğünde Fred'in ensesine sertçe yapıştırdım. "Pislik! Bizi hemen sattınız." 

Fred ensesini tutup "Elinin izinin çıktığına 10 galleona iddiaya girerim." diye homurdandı. Blaise bize dönüp gülerken Mcgonagall geri bize döndü. "Ophelia ve Fred Weasley dışarı çıkın." Harry ve Hermione gülerek bize bakarken ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Fred arkamdan geldiğinde kafasına yapıştırıp dışarı çıktım. 

George'un kahkahası sınıfta yankılandığında Mcgonagall bir şey demeden hemen çıktı. Fred ve George gülmeye devam ederken bende dayanamayıp onlarla gülmeye başladım. Ders bittiğinde Mcgonagall hafif bir tebessüm ile bana baktı. Daha sonra odasına giderken bizim üçlü geldi. Hermione "Mcgonagall bence size kızmadı," dedi. Harry bana bakıp "Aslında Amaris'in mutlu olduğunu görmek hoşuna gitmiş gibiydi." diyerek Hermione'yi destekledi. 

Fred bize arkasını dönüp ensesini işaret etti. "Bana öyle bir vurdu ki el izi kalmış sanırım. Bu mutluluk mu? İşkence ediyor bana amına koyayım! Boyuna bak gücüne bak." 

"Senin boyun 1,91'se ben ne yapabilirim? Almışsın uzun genleri!" O fazla uzundu, ben kısa değildim.

George "Sorun onun uzun olması değil. Sen çok kısasın. 1,63 boyunda bir minyonsun." dediğinde dik dik baktım. Hermione'nin sınıftan getirdiği kitaplarımı elime alıp "Erkek dediğinde iki metre olur ayrıca. 9 puanla kaçırdınız ikinizde." diyerek kendi binamın dersine gittim. 

Kehanet dersiydi. Ron olsaydı işte şimdi birlikte uyurduk. 

Blaise "Buraya oturabilirsin Amaris," diye seslendi. Yanına gittiğimde "Bu arada güzel şaklattın. Şak sesi ne güzel çıktı öyle." dedi. O an aklıma gelince güldüm. Defterime "İçimden gelmişti. Bu kadar sert vuracağımı hesaplamamıştım," yazıp uzattım. Pansy arkadan "İnan bizde beklemiyorduk," dedi. 

Manyak Profesör geldiğinde önüme döndüm. Profesör "Önünüzdeki kürelere bakın," dediğinde Blaise ile ortamızdaki küreye baktım. Ne görecektik tam olarak? Dersin sonlarına kadar boş kürelere bakmaya devam ettik. Kafamı masaya koyup küreyi izlerken bir anda kürede Blaise'i gördüm. Ron onu bir yerden kurtarıyordu. Aniden kürede bir yılanın bana doğru saldırdığını görünce kafamı korkuyla kaldırdım. Blaise de ani hareketimden korkup geriye çekilmişti. 

Ders bitişinde Crabbe yanıma geldiğinde kapının oradaki Draco gelip "Kes sesini de beni dinle Crab!" diyerek onu yanımdan götürdü. Neden hala gitmediğini bilmediğim Pansy "Seni korudu bence," diye söylendi. Kafamı ona çevirdiğimde "Benim düşüncem. Sen bilirsin ama," dedi telaşla. İkizler bitti Pansy başladı!

Pansy ile Hagrid'in dersi için ormana giderken Pansy "Akşam ortak salona gelsene sende. Astoria yok merak etme. Crabbe ve Goyle'da yemek yemeyi bırakmazlarsa gelmezler. Ben, Blaise ve Draco var. Dördümüz olacağız. Blaise biraz atıştırmalık çalabilirse eğleniriz kendimizce." diye teklif sundu. Teklifini düşünürken Astoria'nın mutsuz bir şekilde Draco'ya baktığını fark ettim. Pansy, Astoria duymasın diye sessizce olayı açıklamadı. "Draco, Astoria'dan ayrıldı. Astoria hazmedemiyor. Aslında Draco onu sevmiyordu bile. Draco'nun babası, Astoria'nın babasından çıkarları olduğu için Draco'nun Astoria ile yakın olmasını istemişti." Aralıksız dediklerine ikimizde şaşkınca baktık. 

Ağzından kaçırmıştı. 

Toparlamak için "Son dediklerim akşam izlediğim filmden aklımda kalmış. Ha-ha-ha saçmaladım işte. Kısaca ayrıldılar." dedi. Güldüğümde iç çekti. "Bunu benim söylediğimi Draco'ya deme lütfen. Ağzımdan kaçtı bir anda!" Kafamı onaylar şekilde salladım. 

Hagrid geldiğinde ormanın içine doğru yürüdük. Kitaplarımızı açmak için sırtını okşadık. Önümdeki Draco ve Blaise açamamıştı. Draco sinirle "Bu kitap nasıl açılıyordu?" diye Blaise'e sormuştu. Blaise ise "Ben nereden bileyim? Bu konu işlenirken uyuya kalmışım!" demişti. Aralarına girip Draco'nun kitabını aldım. Sırtını okşayıp geri uzattım. Aynısını Blaise'e de yapıp Hermione'nin yanına gittim. Arkamda yürüyen Pansy, Blaise ve Draco'ya "Zeki kız ama siz çok aptalsınız. Ben bile açmayı biliyorum." dedi. Blaise, Pansy'nin dediklerini alayla tekrar edip onu kızdırırken Hagrid "Şimdi sessiz olun, bu seferki çok sesten hoşlanmıyor." diyerek bizi uyardı. 

-------------------------------------------------

Uzun süredir bölüm atmıyordum. Ben ara verdim geri geldim wattpad gitti ağlıcam 😭  NEYSE UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİRRR